Paylaşmayı Çocuğunuza Nasıl Öğretebilirsiniz?
Bir çocuk için seninki, benimki ya da bizimki yoktur; sadece benimki vardır. Sahiplenme kavramını yeni yeni anlamaya başlayan çocuk, bunun diğer kişileri de içerdiğini henüz kavrayamamıştır. Çocuklar sadece gerçekten kendilerine ait olan şeylere değil, doğrudan başkalarına ait olanlara da (kardeşinin kitabın, annesinin anahtarları, teyzesinin cüzdanı gibi) “benim” etiketini koyarlar.
Hatta herkese ait olması gereken şeyleri bile kendine ait olarak nitelendirebilirler (otobüs oyun parkındaki kaydırak, parktaki çiçekler. “Benim” şimdilik bir çocuğun en çok sevdiği kelimedir.
Çocuklar 3-4 Yaşlarına Gelinceye Kadar Paylaşmayı Öğrenemezler
Bu yaşta her şeyi sahiplenme isteği hiçbir şekilde hayat boyu bencil olacağını önceden göstermez. Diğerlerinden çekip almak ve kendi sahip olduklarını sımsıkı tutmak bir çocuğun özerklik ve kimlik saptama gereksiniminin, sınırları test etme ve haklarını korumanın normal göstergesidir.
Çocuğun sahiplenme isteği sadece normal değil paylaşmaya giden yolda gerekli, önemli bir adımdır. Çocuklara sahiplik duygusundan hoşlanma ve takdir etme fırsatı verilmediği takdirde, paylaşmayı öğrenmekte güçlük çekerler.
“Sahip olmak” çocuğun gelişim cetvelinde “paylaşmak”tan çok önce gelir. Çocukların çoğu sahip olmayı ikinci yılın ikinci yarısında anlarlar; ama üç, dört yaşlarına gelinceye dek paylaşmayı öğrenemezler.
Anne Babalar Bizlere Düşen Görevler Neler?
Çocuğunuzun paylaşmaya karşı çıkmasının doğal olduğu kadar, nasıl paylaşacağını öğrenmesi de doğaldır. İşe nereden başlayacaksınız?
Çocuğunuzun kendisine olan saygısını kazandırın. Güvensiz çocuklar paylaşmayı öğrenmekte daha çok zorluk yaşarlar; genellikle sahip olduklarının birikimini kendileri hakkındaki hislerini güçlendirmek için kullanan, biriktirip saklayan kimseler haline dönüşürler.
Çocuğunuzu paylaşması için zorlamayın. Bir çocuğu paylaşmaya zorlamak, onun ihtiyaçlarının diğerlerininkinden daha az önemli olarak değerlendirdiğini gösterir. Ama kişiliğin ve özgüvenin yavaş yavaş gelişmeye başladığı gelişimin bu hassas döneminde, çocuğunuz diğer çocuk kadar önemli olduğunu hissetmeye ihtiyaç duyar. Ayrıca, çocuklar güvende olmayı çok isterler.
Sahip olduklarının başkalarını kullanımına açık olduğuna inanmak onların kendilerini rahatsız ve tehlikede hissetmelerine neden olabilir; bazı şeylerin yalnız ve yalnız kendilerinin olduğunu bilmeye ihtiyaçları vardır.
Çocukları paylaşmak için zorlamak onlara cömertlik hakkında hiçbir şey öğretmez; sadece öyle yapmaları söylendiği için itaat etmektedirler.
Başka insanların da mülkiyetleri olduğu kavramını öne sürün. Çocuklar için kabul edilmesi zor olsa da çevrelerindeki her şeye sahip değillerdir.
Bazı şeylerin gruba ya da herkese ait olduğunu (yuvadaki oyuncaklar, oyun parkındaki aletler) ve bazı şeylerin diğer insanlara ait olduğunu (örneğin bir oyun arkadaşının bebeği ya da kamyonu ya da sizin kitaplarınız) öğrenmeleri gereklidir.
Ayrıca çocukların kaydırağa binmek için sıraya girmeleri, boş salıncağa binmek için sıraya girmeleri, bir arkadaşları bisiklete binerken bisikleti alamayacaklarını geliştirin. Bu kuralları düzenli olarak geliştirin. Eğer dirençle karşılaşırsanız, çocuğunuzu bu ortamdan fiziksel olarak uzaklaştırmanız gerekecektir. Anlayışlı ama kararlı olun.