Eyvah çocuğum aşık oldu !
Her şeyin ilkini birlikte yaşadınız. İlk gülücük, ilk diş, ilk adım. Peki ya ilk aşk ?
"Aşık oldum" diye haykıran yavrunuz karşısında, panikleyip onu "Bu yaşta ne işin var böyle şeylerle?" diyerek paylar mısınız? Yoksa ona bu hissettiği duygunun ne kadar değerli ve özel olduğunu mu anlatırsınız?
Her şeyin ilkini birlikte yaşadınız. İlk gülücük, ilk diş, ilk adım, ilk sözcük ve işte sıra bu küçük kalbin hızla atmasına geldi. Sevgi yumağı olmuş 5 yaşındaki yavrunuz dayanamaz ve bir gün size (kimi kızara bozara, kimi rahatça) "Anne ben aşık oldum!" deyiverir.
Yavrunuzun yaşadığı bu derin duygunun "aşk" olmadığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü çocuklar gerçekten aşık oluyorlar. Cinsel gelişimleri tamamlanmamış ve hormonal faaliyetleri başlamamış olsa da, "saf aşk" denen katıksız sevgiyi sonuna kadar hissediyorlar.;
3-6 yaş cinsel kimliğin oluşumu için önemli ve biraz da ilginç bir dönemdir. Cinsel kimlikler oluşmaya başlar. Kız çocuklar babalarına, erkek çocuklar annelerine tutkuyla bağlanırlar. Ancak bir süre sonra kendi cinsleri ebeveyni birer tehdit unsuru olarak görüp, ilgilerini başkalarına yöneltirler. Cinsel kimlikler oluşurken çocuklar karşı cinsten başkalarına, özellikle de yaşıtlarına yönelirler.
Öte yandan, insanların aşık olacakları ve eş seçecekleri insan hakkında beyinlerinde taşıdıkları şablonların 2 ile 8 yaşlar arasında oluştuğu düşünülüyor. Bu özellikler sadece yakınlarında olan anne, baba, kardeş, bakıcı, akraba, öğretmen, arkadaşlar tarafından değil, sinema, TV, dergi vb. kaynaklarda rastladıkları ve etkilendikleri sanal kişilerle de belirleniyor.
ÖNCE ONU ANLADIĞINIZI GÖSTERİN
Çocuğunuz aşık olduğunu söylediğinde, ilk tepkiniz; "Ben onu görmüştüm, gerçekten çok iyi bir çocuk. Onu beğenmeni anlıyorum" gibi cümlelerle onu anladığınızı göstermek olmalı. Ona aşkın doğal ve çok özel bir duygu olduğunu, dünyada bunu yaşamak için yıllarca bekleyen insanlar olduğunu anlatın. Duygularına saygı göstermeyerek alay eder ya da bunun kötü bir şey olduğunu
söyleyerek onu azarlarsanız ciddi sorunlara yol açabilirsiniz. Onu utandırmak yapılacak en tehlikeli harekettir. Tehdit, baskı ve azar ise içine dönmesine sebep olur. Çocuk bir anda mutluluktan koparak kendini derin bir utancın ve güvensizliğin içinde bulur. Kendini sevmeyen beğenmeyen ya da duygu ve düşüncelerinden dolayı suçluluk duyan, içe kapanık veya duygularını ifade edemeyen bir kişilik geliştirebilir.
EBEVEYNLERE ÖNERİLER
- Onu dinleyin. Dinlemek birinci ve en önemli unsurdur. Böylece duygu ve düşüncelerini ifade etmekten sıkılmaz, çekinmez ve başkalarının duygularına da önem verir.
- Siz onu dinlediğiniz için o da sizi dinler ve fikirlerinize önem verir.
- Aşık olduğunu söylediği arkadaşını eleştirmeyin. Bu büyük bir hata olur. Size olan güvenini kaybedersiniz.
- O anlatmadıkça durup durup aşkından konu açmayın ve zorla anlattırmaya çalışmayın.
- Samimi ve dürüst olun.
- İnanmadığınız bir konuda çocuğunuzu ikna etmeye çalışmayın.
- Çocuğunuza zaman ayırmayı ertelemeyin.
- Olur olmaz yerde çocuğunuzun size anlattıklarını başkalarına anlatmayın.
- Duygularıyla alay etmeyin ve başkalarının da alay etmesine izin vermeyin.
- Henüz çok küçük olabilir ama unutmayın duyguları onun en değerli hazinesi. Onu ve duygularını ciddiye alın.
- Size güven duymasını sağlayın. Böylece aranızda daha da güçlü bir bağ oluşur.
BİRKAÇ GÜNDE UNUTULUR
Erken çocukluk döneminde yaşanan aşklar değişen ilgi alanları ve hareketli ruh hali nedeni ile pek uzun sürmez. Eğer uzarsa da endişelenilmemelidir. İlgi alanları sürekli yer değiştirdiği için, çocuğunuzun ilgisi de bir başka kişiye ya da olaya kayacaktır. Eğer düşündüğünüzden uzun süren bir gönül ilişkisi kurduysa ve bu sizi endişelendirmeye başladıysa bir uzmandan yardım almanızda fayda olabilir.
AŞIK OLDUĞU KİŞİYLE NASIL BİR İLİŞKİ KURUYOR?
Okul öncesi dönemde çocuk, yoğun duygularını aynı cinsiyetten olan ebeveynini ya da örnek model seçtiği bir başka yetişkini taklit ederek gösterir. Yani çocuk aşkını taklit ederek yaşar. Çocuğun ilk aşkı derin sevgisini, cinsel gelişimini ve aynı zamanda yetişkin hayatını taklit ederek büyümeye başladığını gösterir. Televizyonda, çevresinde ve ebeveynlerinde gördüğü davranışları taklit ederek yürütür ilişkisini ve bu aynı zamanda "Ben büyüyorum" demenin başka bir yoludur.
"BİZ EVLENECEĞİZ!" DERSE...
Yetişkini taklit eden çocuk çevresinde gördüğü çiftlerin önünde sonunda evlendiklerini ve bir yuva kurduklarını da bilmektedir. Doğal olarak o an yoğun duygular hissettiği karşı cinsle ilgili bir takım gelecek planları yapabilir ve bunu dile getirebilir. "Büyüyünce onunla evleneceğim" dediğinde, "İleride biriyle evlenmeyi düşünmen ne güzel! Büyüdüğünde de duyguların hala aynı ise neden olmasın?" diyerek onu rahatlatabilirsiniz. Paniklemeyin ve onu kıracak ve öfkelendirecek alaycı ve sinirli yaklaşımlardan kaçının.
ÇOCUĞUNUZ SADECE İDOLÜNE Mİ AŞIK!
Çocuklar, okul öncesi dönemde genellikle yakın arkadaşlarına aşık olurken, daha büyük yaşlarda bir şarkıcıya ya da bir oyuncuya da aşık olabilirler. Bu süreç de tamamen normaldir, ancak çocuk sadece bu tip bir aşkla yetiniyorsa, sosyalleşmeyle ilgili ya da kendine güvenle ilgili bazı sorunları var olabilir ya da bu tip sorunlar geliştirmeye yatkın olabilir. İşte, tam da bu noktada aynayı kendinize çevirmekte fayda var. Çocuğunuz size duygularından bahsettiğinde, ona takındığınız tavır nasıldı? Belki de onu incittiniz. Bu nedenle çocuğunuzla olan ilişkinizde davranışlarınız son derece önemli.