Çocuklara Bağırmak

Çocuklara en küçük hatalarında bağırıp çağırmak onları hırçın, ürkek ve nefret eksenli bir davranış sergilemesine sebep oluyor. Uzmanlar, sürekli bağırıp çağrılan çocuğun okul ve arkadaş çevresiyle de sağlıklı iletişim kuramayacağını belirtiyor. Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı Selma Yaman, çocukların çok hassas, kırılgan bir yapıya sahip olduğunu belirterek, onlara bağırıp çağırmanın ruh dünyalarında büyük yaralar açtığını kaydetti. Sürekli bağırılan, azarlanan çocuğun kendine güveninin yok olacağını, hareketlerinde bocalayacağını ve çevresiyle iletişim kurmakta zorlanacağını ifade ede eden Yaman, “Ailesinden sürekli azar işiten, bağırılan çocuklar arkadaş çevresiyle de araları iyi olmuyor. Ayrıca okulda başarısız oluyor. Bağırılmaktan korktuğu için kendini ifade edemiyor, derslere katılmıyor. Bu da başarısını olumsuz yönde etkiliyor.” dedi. Çocukların bitmez bir enerjiye sahip olduğunu, bu sebeple evde, dışarıda her yerde koşuşturduğunu dile getiren Yaman şu uyarılarda bulundu: “Çocuk oynayarak, hareket ederek kasları gelişir. Oyun ve hareket çocuğu ruhen rahatlatır. Sağa sola koşan çocuk anne ve babası tarafından ‘Dur yapma düşeceksin, kafanı bir yere çarpacaksın, sana koşma dedim, oyuncaklarını çabuk topla’ gibi yüksek sesle azarlanır ya da evde herhangi bir obje veya eşyaya zarar vermesi sebebiyle bağırılmaya maruz kalırsa bu kesinlikle doğru bir davranış değildir. Çocuğa bağırmak yerine evdeki gereksiz objelerin kaldırılması ve ona oyun yeri açılması daha doğru olur. Hiçbir eşya çocuğumuzdan daha önemli ve kıymetli değildir.” Yaman, sürekli azarlanan, bağırılan çocuğun nefret duygusunun artacağını ve bir süre sonra anne, baba ve çevresinden nefret eder hale gelebileceğinin altını çizdi. Böyle çocukların bir süre sonra kendilerinin de hırçın bir davranış sergilemeye başlayacağını vurgulayan Yaman, “Nefret duyguları sürekli gelişir. Bunu karşın sevgi duygusu azalır. Bu şekilde psikolojisi bozulan çocuk artık normal davranışlar sergileyemez. Hep bağırıldığı için neyin doğru, neyin yanlış olduğunu kavramakta güçlük çeker. İstenmeyen hareketleri istemese de tekrarlamasına sebep olur. Ürkek bir yapıya bürünür.” diye konuştu. İKİ TARAF İÇİN DE ÇOK KOLAY BİR ÇÖZÜM: KONUŞMAK Çocuğa yanlış bir şey yaptığında en kolay ve en etkili yolun çocuğun anlayacağı bir dille izah etmek olduğunu belirten Yaman, şu tavsiyelerde bulundu: “Bu hem anne baba hem de çocuk için kolay ve etkili bir yoldur. Çocuk yetişkin bir insan gibi muhatap alınarak ve göz teması sağlanarak yaptığı hareketin neden yanlış olduğunun anlatılması gerçekten işe yarar. Çocuk bu şekilde kendine değer verildiğini sezer ve aynı hareketi yapmaktan kaçınır. Anne baba ise sinirlenmeden çocukla iletişim kurmuş olur. Bu durum hem ebeveyn hem de çocuğun ruh sağlığı için önemlidir. Bağırış çağırış olmayan, huzurlu, her şeyin konuşarak halledildiği bir aile ortamı çocukta güven duygusunu geliştirir.”
Benzer Videolar