Yeryüzü Şekilleri – buzdağı (İceberg)

Buzdağı Okyanusların kristal taneleri olan buzdağları, muhteşem duru görüntülerinin yanı sıra dünyanın geçmişi ile ilgili sırları barındırabiliyorlar. Yaklaşık olarak 15 bin yıl öncesinden kalan buzullardan oluşan buzdağları, zaman içinde gemiler için tehlike arz edebiliyor. Buzdağlarının büyük çoğunluğu Kuzey Atlantik'te bulunuyor. Bu bölgede yer alan Greenland Sahili, buzdağı üreten 100 adet buzula sahip. Soğuk Labrador akıntısı sayesinde saatte 7 kilometre hızla ilerleyen buzdağlarından 40 bini, parçalanarak Greenland Sahili'ni terk ediyor ve Kuzey Atlantik sahillerine sadece yüzde ikilik kısmı varabiliyor. Ömrü bir yıl kadar olan bir buzdağının macerası, Labrador akıntısının hızıyla buzul olarak geçirdiği binlerce yıllık ömrüne rağmen oldukça kısa sürüyor. Buzdağları, duru beyaz renklerini içlerinde barındırdıkları küçük hava kabarcıklarından alıyorlar. Buzulların içinde sıkışıp kalan hava kabarcıkları incelendiğinde, dünyanın yüzyıllar öncesinde sahip olduğu atmosfer hakkında bilgi verebiliyor. Gemiler açısından yarattıkları tehlikeler, aklımıza deniz altında kalan bölümlerinin ne kadar büyük olduğu sorusunu getiriyor. İnsanoğlunun bugüne kadar tanıklık ettiği en büyük buzdağı, 1882 yılında ortaya çıkmış, 13 kilometre uzunluğu ve altı kilometreye yaklaşan genişliği ile tarihe geçmiştir. Buzdağlarının iç sıcaklığı -15 veya -20 derece olabiliyor; yüzeye gelindiğinde bu oranın sıfır dereceyi bulduğu gözleniyor. Buzdağlarının şekillerinin hiçbir zaman aynı olmadığı da araştırmalar sonucunda elde edilen bir gerçek. Bir buzdağının görünüşündeki güzelliğin yanı sıra tehlikeli yanları insanların ona yaklaşmasını engelliyor. Öncelikle su altında ne kadar büyük olduğu ile ilgili hiçbir zaman kesin veriler olmadığı gibi, ani şekilde kırılmaları ölümle sonuçlanan olaylara neden olabiliyor. Buzdağlarının yarattığı ve tarihe geçen gemi kazalarının en ünlüsü Titanik faciası olarak biliniyor. Peki nasıl oluyor da bir buzdağı demirden yapılmış gemilere zarar verebiliyor? Bir buzdağı çelik maddesinin yüzde 1'lik gücüne ve yüzde 10'luk konsantresine sahip fakat çarpışma hızı ve keskinliği göz önüne alındığında oldukça büyük zararlar verebiliyor. Her ne kadar tehlikeler yaratıyor olsalar da yeryüzünün güzelliklerinden biri olan buzdağları, içerdikleri saf su ile de geleceğin önemli rezervlerini oluşturuyor. ​ Buzdağları denizde yüzen büyük buz kütleleridir. Bunlar Kuzey Kutup Bölge-si'nde (özellikle Grönland'ın güneyinde) ve Antarktika'nın çevresinde bulunur. Her iki kara parçası da neredeyse tümüyle, pek çok yerde binlerce metre kalınlığa ulaşan bir buz örtüsüyle kaplıdır. Her kar yağışı buzun kalınlığını artırır ve buz örtüsünün denize doğru yavaşça hareket etmesine neden olur. Grönland dağlarla çevrili büyük bir yayla*dır. İç kısımlarda buz kalınlığı 2.500 metreden fazladır. Bu buz tabakası dağlar arasındaki geçitleri aşıp dik vadilerden aşağıya doğru hareket eden buzullar oluşturur. Bayırların dikliği nedeniyle buzullarda derin çatlaklar, yarıklar ortaya çıkar. Buzulun denize ulaşan ucu bir süre su üstünde yüzer. Ancak sonra, dalgalar bu yüzen bölümü çatlak yerlerinden parçalar ve kopan buz kütlesi bir buzdağı olarak denizde dolaşmaya başlar. Daha sıcak sularda eriyene kadar akıntılarla güneye sürüklenir. Grön*land buzdağları genellikle çok garip şekillidir. Antarktika, dağ sıraları ve geniş, derin vadileriyle düzensiz bir yüzey şekline sahiptir. Bu vadilerdeki buz tabakaları düzgün bir biçimde denize doğru hareket eder ve geniş, düz tabakalar halinde denize uzanır. Buz tabakaları suyun etkisiyle koptuğu zaman, üstleri düz, keskin kenarları dik kayalıkları andıran çok büyük buzdağları oluşur. Bunlar genellikle Kuzey Kutup Bölgesi buzdağlarından daha alçaktır. Buzdağlarının deniz üzerinde görülen bölü*münün yaklaşık altı katı su altındadır. Grön*land buzdağlarının pek azının sudan yüksekli*ği 60 metreyi geçer; çoğu 30 metreden yüksek değildir. Genişliği 1.500 metreden fazla olabi*lir. Kuzey Kutup Bölgesi'ndeki büyük buzdağlarına "buz adaları" denir. Bunlar genel*likle kutup bölgesinde bulunur ve yavaş hare*ket ederler. Bilimsel araştırma gruplarının bunlar üzerinde aylarca konakladığı olur. Grönland'dan güneye doğru sürüklenen buzdağları Avrupa ile Kuzey Amerika arasın*daki işlek denizyolunu izleyen gemiler için büyük bir tehlike oluşturur. Çevresindeki havayı soğuttuğu için, buzdağı genellikle bir sis bulutu arkasına gizlenir. Zamanının en büyük yolcu gemisi olan Titanic, İngiltere'den New York'a yaptığı ilk seferde, 15 Nisan 1912'de Grand Banks'ın (Büyük Sığlık) 150 km güneyinde bir buzdağıyla çarpıştı ve battı. 1.500 kişinin öldüğü Titanic felaketinden son*ra, gemi yolları yakınında görülen buzdağları konusunda gemileri uyarmak için Uluslarara*sı Buz Devriyesi kuruldu. Özel olarak yapıl*mış gemiler kuzeydeki denizlerde devriye gezerek büyük buzdağlarının yerlerini haber verir ve küçük olanlarını parçalar. Buzdağla*rının en çok görüldüğü yaz mevsiminde gemi*ler kışın izledikleri yolun daha güneyinden giderler. Güney yarıkürede ise, çok az gemi Antarktika'ya buzdağlarının tehlike oluştu*rabileceği kadar yaklaşır.
Benzer Videolar