Türkiye’de Sanayi
TÜRKİYE’DE SANAYİ:
Giriş: Topraktan ve ya toprak altından elde edilen hammaddeler,sanayi yolu ile tüketime elverişli hale getirilir.sanayi adı altında toplanan farklı işlerden bir kısmı el ve tezgah işleri dır.Her ikisinin de, belirli bir hammaddenin maddeye dönüştürülme işlemi yapılır. Bu işlem yaplırkende iki önemli faktör devreye girer. İşçi ve enerji, Bu iki faktörün yanında kapital ile hammaddenin imalata dönüştürülmesi hedeflenir . Görüldüğü gibi geniş anlamı ile sanayi işlenmiş yada işlenmemiş maddelerin,fabrikada veya imalathanelerde işlenerek,kullanılır hale getirilmesidir.
Önceleri, bütün hammaddeler elde veya tezgahlarda işlenir. XVIII.yüzyıl sonlarına doğru buhar gücünün bulunması ve bu enerjinin sanayi de kullanılması ile doğan büyük endüstri,XIX. Yüzyıl içinde egemen duruma geçti öyleki el tezgahları ve el sanatlarına dayalı küçük imalat sanayi kaybolmaya başladı.
Büyük sanayi nin hızla gelişmesi sonucunda her ülke sanayisinin gelişmesine önem vererek ülkeler hammaddelerini kendileri işlemeye çalışmaktadırlar.
ÜLKEMİZDE BÜYÜK SANAYİ’NİN KURULMASININ EVRELERİ:
Ülkemizde büyük sanbayinin kurulması çok eskiye dayanmaktadır.Bununla birlikte sanayi kuruluşu sırasında , gerekli koruma tedbirleri alınıp,yeni sanayi kollarının geliştirilmesi pek olası değildir. Çünkü Osman lı devleti XVI yüzyılda Avrupa devletleri ile Kapitülasyonlar adı verilen anlaşmalar imzalamıştır. Önceleri yararlı
olan bu anlaşmalar daha sonraları Osmanlı devletinin gerilemesinde büyük rol oynamıştır. Bunun sonucunda sanayiinin gelişmesine engel olmuştur.
Bu dönemde ülke isteğini karşılayacak bir takım küçük kuruluşlar bulunmaktaydı. Bunlar.
*Toprak ürünlerini ülke içinde tüketebilecek hale getirmek için kurulanlar;yağ,sabun,değirmencilik ,makarna,sebze ve konserve gibi.
*Besin sanayi ile ispirto içki ve tütün sanayi
*Daha çok köylü ve askerin gereksinimini karşılamak üzere bazı dokuma işleri.
*Dericilik
*Dışardan getirilmesi güç ve pahalı olan bazı yapı malzemesi hazırlanması,örneğin tuğla,çimento gibi.
*Birkaç geni ve makine onarım evi.
Bu kuruluşlardan hemen hiç biri ülke gereksinimini karşılayacak durumda değildi.bir çoğu büyük fabrika olmaktan çok,yarı tezgah işi biçimindeydi.Hiç biri Avrupa ile yarışacak durumda değildi.Ayrıca bu işletmelerin Büyük çoğunluğu yabancı yatırımlar ile kurulmuştur. Lozan antlaşması ile,1923 ‘de kapitülasyonlar kaldırılınca,ülkede sanayi alanında hafif kıpırdamalar başladı. 5 yıl içinde, önce 1927 tarihinde Teşviki Sanayi kanunu çıkarıldı. Bu kanun ile ülkede sanayi nın canlanması amaçlanmıştır. 1929 ithal malları üzerinde gümrük vergisi kullanılmaya başlanılmıştır. Daha sonra Sanayi ve Madden Bankası , 1933 te de Sümerbank adını almıştır.
TÜRKİYE’DE SANAYİNİN GELİŞMESİ
Ülkemizde sanayi kısa sürede hem çok hızlı gelişmiş ve çeşitlenmiştir.Ekonomimizde göze çarpan başlıca özeliklerden birisi budur.Bu gelişme son 30-40 yıl içinde olmuştur.Türkiye’de sanayiinin gelişimi nin başlangıcı Cumhuriyet olmuş ancak bunun gelişmesi ve çeşitlenmesi 1950 ‘den sonra olmuştur. Ülkemizde bu gün sanayide çalışan nüfus %12 dır.Ülkemizde ilk yılardan başlamak üzere sanayi alanaınadaki gelişmeler daha çok tarıma dayalı sanayi alanında olmuştur.
TÜRKİYE’DE SANAYİNİN GELİŞMESİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER:
1-Çeşitli ve bol hammadde varlığı
2-Gerekli eneji için ülkemizde zengin taş kömürü ve yakınında demir yatakları bulunması. Güçlü ve bol su kaynakları
3-Son yıllarda termik santrelerin doğal gaza dönüştürülme çalışmalarına önem verilmektedir.
4-Hıdro-elektrik santralerine gelince ;akarsuların suyun düşüş güçünden elektrik enerjisi sağlamak için son yıllarda büyük barajlar yapılmış ve bir kısmada yapılmaktadır.
TÜRKİYE’DE SANAYİNİN BÖLGELERE GÖRE DAGILIMI:
Türkiye’nin sanayiinin coğrafi dağılımına bakıldığında,çok büyük bir dengesizliğin olduğunu görürüz.sanayi etkinliklerinin coğrafi dağılışı bakımından ,tüm ülke sanayisinin %60 ‘nın bulunduğu Marmara bölgesi başta gelir.Bunun başlıca nedeni ülkemizin en büyük sanayi merkezi İstanbul’un bu bölgede yer almasıdır. 1960 yıllarında ülkemizin sanayisinin 1/3 isrtanbulda bulunmaktaydı. İstanbul öteden beri büyük nüfus kütlesi ile hem büyük bir tüketim pazarı hem de iş gücünün kolay sağlana bileceği bir merkezdir.sanayicin ihtiyacı olan hammaddeninde buraya getirilmesi de kolaydır.. Ayrıca kapitalinde burada toplanması ve kentin Türkiye’de birinci ticaret merkezi oluşu da buna yardım etmiştir. Bu durum ülkemizde daha cumhuriyetin ilk yılarında kendini belli etmişim. İlk kuruluşlar doğrudan doğruya kentin içinde (Haliç kenarı gibi) ya da hemen yanı başında (Zeytinburnu-Bakırköy) kurulmuştur. Daha sonra sanayi kuruluşları kent dışına yerleşmeye başladılar.Buğün’de
bu kuruluşlar bir taraftan kentin batısında Marmara kıyılarından itibaren içeriye doğru geniş bir yer alan alan üzerinde kurulmaktadır.(Sefaköy-Halkalı gibi ) diğer taraftan , kentin doğusundan itibaren,özelikle İzmit körfezi kuzey kıyıları boyunca gelişmeye başlayan sanayi, önceleri Kartal-Pendik-Tuzla hattında ,daha sonra da giderek,kıyı boyunca tüm körfezin kuzeyine yayılmıştır.İzmit ve çevresinde oluşan sanayi ise, batıya doğru gelişerek İstanbul sanayi bölgesi ile birleşmiş ,doğuda ise ,yalnızca sapanca gölünün kuzey kıyıları dışında kesintiye uğramıştır .Böylece ülkenin belki dev en yoğun sanayi bölgesi ,İzmit körfezi kuzey kıyısı boyunca ,bir yandan İstanbul ile birleşirken ,doğudan Köseköy-Uzun tarla yöresinde doğuya doğru giderek genişlemektedir.
Marmara bölgesinin içindeki ikinci büyük sanayi bölgesi ise,Bursa Ovasında gelişmiştir.Özelikle dokuma ,gıda ve son yıllarda otomobil sanayiside bu yöredeki gemlik-İnegöl,Yenişehir gibi kentlerin çevresinde gelişmektedir.daha güneyde ise ,yeni yeni gelişme gösteren Balıkesir sanayi bölgeside yer almaktadır.
Trakya yöresine gelince,Bu yörenin en büyük sanayi merkezi Çerkezköy organize sanayi bölgesidir. Tekstil,metal ve boya sanayinin yaygın olduğu bu kesimde ,sanayi giderek genişleme eglimindedir.Trakya da Çorlu,Alpulu,Edirne,Tekirdağ gibi kentlerin çevresinde,çeşitli sanayi kuruluşları serpişmiş durumdadır.
Türkiye’de sanayi etkinlikleri bakımından ikinci sırayı Ege Bölgesi alır ki bunun nedenide bölge içinde ülkemizin ikinci sanayi merkezi durumunda olan İzmir kentinin bulunmasıdır. Önemli, sanayi kuruluşları İzmir kentinin çevresinde toplanmıştır.Bunun dışında dokuma ve gıda sanayi ağırlıklı pek çok kuruluş Aliağa, Aydın,Manisa,nazilli,İzmir,Ayvalık,Söke,dalaman yörelerinde gelişme göstermiştir.
Türkiye nin üçüncü sanayi kümelemesi ,Batı Karadeniz bölümündedir.Özellikle Zonguldak yöresinde,madden kömürü varlığına dayanana bir toplanma vardır. Ülkenin ilk ve en eski Demir çelik sanayi burada Karabük çevresinde gelişmiştir,bunu daha sonra Ereğli demir Çelik kompleksi katılmıştır.Bu iki kuruluşunda bunlara bağlı yan sanayi ninde gelişmesi ile yöre ,yoğun bir ağır sanayi bölgesi olarak ortaya çıkmıştır.
Bu üç bölgeden başka Türkiye de bugünkü durumda sanayi bölgeleri değil ,coğrafi bölgeler içinde az çok dağılmış olan aktif sanayi merkezleri,gösterilebilir. Başlıcalar ; İç Anadolu bölgelesinde Ankara-Kırıkkale ve Eskişehir-Kayseri-Sivas yöreleri,Doğu Akdeniz bölümünde Adana-Mersin yöresi yani Çukurova Sanayi Bölgesi ile Gaziantep-Hatay sanayi bölgeleridir.Ayrıca ,Orta Karadeniz de samsun yöresi ve hinterlandı,İç batı Anadolu da Kütahya-Afyon çevresi,Doğu Anadolu’da Malatya –Elazığ, Güneydoğuda Anadolu’da Diyarbakır yöresi,gelişme gösteren aktif yerel sanayi bölgelerdi olarak dikkati çeker.
TÜRKİYE’DE SANAYİ KOLLARI
GİRİŞ:Bügun ülkemizde bulunan tüm sanayi kolları üzerinde ayrı ayrı durmaya ve bazıları büyük fabrika,pek çoğu ise atölye ölçüsünde olan sanayi kurumlarının,adlarını ve yerlerini teker teker belirtmeye olanak yoktur.Dolayısıyla bu tür sanayi kuruluşlarının ,beli bir grup içinde toplayarak sınıflandırmak,niteliklerini ve yerlerini belirtmek,daha yararlı olacaktır.
Bugün, Türkiye’deki sanayi etkinlikleri büyük ölçüde tarıma bağlı görünmektedir.yani sanayi hammaddesini çoğunlukla tarım ve hayvancılıktan alır.İlerde de sanayi etkinliklerinin hangi yönden gelişirse gelişsin ham maddesi büyük ölçüde tarımsal ürünlere dayanan sanayiinin önemli yer tutacağı sanılmaktadır. 1989 istatistik yılığına baktığımızda ,gerçekte en büyük payın tarımsal hammaddeye dayandığı görülmektedir.
A- BESİN VE İÇKİ SANAYİ
Ülke ekonomisinde oldukça önemli bir yer tutan gıda sanayi,aynı zamanda en eski sanayi koludur.Topraktan alınan tarımsal ürüne dayalı bu sanayi ,un ve unlu ürünler.süt ve süt ürünleri,konserve,şeker,çay,çeşitli yem sanayisi ile içki sanayisidir.
1-UN VE UNLU ÜRÜNLER SANAYİ:
Besin maddeleri sanayisi içinde en yaygın sanayi kolunu oluşturan,undan yapılmış çok çeşitli sanayi bulunur.Bunlar arsında değirmencilik oldukça yaygındır.Özelikle İç Anadolu bölgesinde Eskişehir,Konya,Ankara,ayrıca çok nüfuslu kentlerde;İstanbul,İzmir,Adana,Bursa v.b.yüksek kapasiteli un fabrikaları bulunur.Ülkenin en büyük hacimli ürünü olan tahılı un haline getirmek üzere ,daha çok yerel tüketim bölgelerinde,su,motor ve rüzgar gücünden faydalanılarak kurulmuş,çoğu küçük ve orta kapasiteli değirmenlerde vardır.
Elde edilen unlar,tarım dayalı sanayiinin oldukça geliştirdiği Konya,Eskişehir,Adana,Kayseri,Ankara v.b. pek çok kentimizde (başta makarna olmak üzere,bisküvi,nişasta,irmik gibi)besin sanayisinin gelişmesine yardımcı olmaktadır.
2-KONSERVE VE SANAYİ:
Ülkede her an taze sebze ve meyvenin bulunabilmesi ,bu sanayiinin henüz gereği kadar yaygın gelişme göstermemiş olmasını temel nedenidir.Konserve kullanımının,daha çok büyük kentlerde ve kışın gelişmektedir.
Sebze konserve üretim alanları ,Bursa ve Çanakkale gibi,sebzeciliğin yaygın ve yoğun yapıldığı illerimiz vardır.Ayrıca ülkenin iyi kalitede ürün üreten yörelerinden ,örneğin,Bursa,İstanbul,Ankara,İzmir gibi büyük tüketim merkezlerinde meyve,reçel,marmelat ve sebze konserveleri,domates salçası fabrikaları ve atölyeleri bulunur.Ayrıca Gelibolu,Erdek,Çanakkale gibi kentlerimizde balık konserveciliği yaygındır.
3-SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ SANAYİ:
Ülkemizde,hayvancılığın birinci derecede geçim kaynağı olan bölgelerimiz,örneğin Doğu Anadolu Bölgesinin Erzurum-Kars yöresi ile,Karadeniz bölgesinin Doğu Karadeniz Bölümü,(Özelikle Trabzon çevresi)süt ve süt ürünlerinin ,yoğun sanayi faaliyetlerinin yapıldığı bölgedir.Hayvansal yağ ile peynir,sütün fazlaca elde edildiği bölgelerde,dağınık şekilde yapılır.İnek sütünden elde edebilen yağ ve peynirler,kuzey ve kuzeydoğu bölgelerimizde aygın olduğu halde,koyun sütünden elde edilen ürünlerin Güneydoğu Anadolu’da (Urfa ve Diyarbakır) yaygındır.
Yağ ticareti ile uğraşan komisyoncular,kalitesi genellikle birbirini tutmayan ürünleri toplayıp,büyük kentlere gönderir ve çok defa,oradaki kalitenin büsbütün bozuk hale gelmesine sebep olur.Bu durum ve fiyat yüksekliği,son yıllarda,halkı,İstanbul,;İzmir,Adana gibi merkezlerde fabrikalar kurulmuş,bitkisel margarin tipi yağlar tüketmeye yöneltmektir.
Tereyağı ve peynir yapımında çok dağınıktır.Bunlardan birincisi,daha çok büyük tüketim merkezlerinin çevresinde,ikincisi Trakya,Güney Marmara (Bursa,Balıkesir) ve Kars yöreleri gibi ,sütü bol bölgelerde gelişmiştir.Ayrıca,İstanbul,İzmir,Adana ve Kars yöresinde gelişmiş ve fabrikalar kurulmuştur.
4-ŞEKER FABRİKALARI VE SANAYİSİ:
Türkiye’de ilk şeker fabrikası,Alpullu’da kurulmuştur.1926 da açılan ilk fabrika ile bunu izleyen üç fabrika(Uşak,Eskişehir,Turhal) 1935 ‘te devlet kontrolü altında toplanmıştır.Bu fabrikalar olağanüstü çalışmalarla 1950 lere kadar ,ülkenin şeker ihtiyacını karşılayabilmiş ise de ,yakın bir devrede ,bu isteğin artmasına karşılık,üretimin 175-200 bin tonu geçmemesi,sorunun yeniden ele alınmasını gerektirmiş, önce 11 yeni fabrika(Adapazarı,Susurluk,Burdur,Konya,Kütahya,Am asya,Kayseri,Malatya,Elazığ,Erzurum,Erzican) daha sonra iki fabrika (Ankara ve Kastamonu) kurularak,bu sayı 17 ‘ye ulaşmıştır.Bugün bu sayı,Erciş,Ilgın,Muş,Konya,Ereğli,afyon,Niğde fabrikalarının açılması ile 23 olmuştur.
5-İSPİRTO,RAKI,ŞARAP VE BİRA SANAYİ:
Bir sanayi hammaddesi olan ispirto,genellikle,şeker fabrikalarının melasında elde edilmektedir.Ülkede üzümden ispirtolu(alkolü) içkiler yapan küçük imalathaneler ve fabrikalar çoğunlukla,İstanbul,İzmir,Ankara,Yozgat ve Kayseri’de bira fabrikaları.Yozgat ve Kayseri de malt fabrikaları vardır.Şarap fabrika ve yapım evleri,ülkenin birçok bölgesinde bulunmaktadır.Özelikle,yerel üzümlerden elde edilen bu şarapların bir bölümü Tekel tarafından bir bölümü ise özel sektör tarafından üretilmektedir.Şarap ürünümüzün,nitelik ve yüksek alkol derecesi ile ,dış piyasada alıcı bulmaktadır.Bugünkü koşullarda,üzümlerimizin yalınızca % 5’i şarap üretiminde kullanılmakta olup,bu oranın ilerde artacağı sanılmaktadır.
6-TÜTÜN SANAYİ:
Ülkemizde hem her yöresinde yetişen tütün ve buna dayalı sanayi,oldukça gelişmiştir Tekel İdaresi tarafından işletilmekte olan tütün özelikle Marmara Bölgesinde İstanbul da Cibalı ve Maltepe,Ege Bölgesinde İzmir,Akdeniz Bölgesinde Adana da ,Karadeniz Bölgesinde Samsun ve Tokat’a Doğu Anadolu’da Malatya da ve Bitlis’te işlenerek sığara olarak üretilmektedir.Bu fabrikalarda işlenen tütün daha sonra bir bölümü sigara halinde ülke içinde büyük bölümü ise harmanlanarak dış ülkelere satılmaktadır.
7-BİTKİSEL YAĞ VE SABUN SANAYİ:
Ülkemizde bitkisel yağ olarak zeytin yağı,ay çiçek yağı,mısır özü yağı ve pamuk yağı kullanılmaktadır.Ülkenin önemli yağlı hammaddesi olan zeytin yetiştiği bölgelerde çoğu küçük atölyeler halinde yağ presleri vardır.Bunların en fazla yoğunluk taşıdığı bölgeler Marmara ve Ege bölgeleridir.Bunlar arsında iki yöre bu üretimin yüksek orana eriştiği yerlerdir.İlki Edremit,Ayvalık yöresi diğeri ise Gaziantep tir.Yüksek kapasiteli ve kaliteli zeytin yağı üretimi yapan bu yörelerde yağın asidi düşük olan kısmı doğrudan doğruya besin olarak tüketilir.yüksek asitli pirina adı verilen küspeler ise sabun yapımında kullanılır.Belirtilen bu yörelerde aynı zamanda sabunda üretilmektedir.Ülkenin daha başka yağ ve sabun fabrikaları da vardır.Bunlar yağlı hammaddenin yetiştiği bölgede değil getirildiği liman kentlerinde örneğin İzmir,Mersin,İstanbul da kurulmuştur.
Ülkenin özelikle Marmara ve Ege bölgeleri ile İç Anadolu ,Karadeniz in iç kısımlarında ve bazı Doğu Anadolu kapalı depresyonlarında üretilen ayçiçeğinden çiçek yağı küspesinden ise sabun yapılmaktadır.Son yıllarda geliştirilen ve ara tarım ürünü olarak kullanılan soya fasulyesinden elde edilen soya yağıda giderek yaygınlaşmıştır.
Özellikle Ege ve Akdeniz de pamuk çekirdeğinden çiğit çıkarılan pamuk yağı mısır özü yağı yer fıstığı yağı da lokal olarak üretilen ve tüketilen yağlardır.Ordu da soya yağı fabrikası vardır.Tuvalet sabunu daha çok büyük tüketim merkezlerinden İstanbul ve İzmir de kurulan fabrikalarda üretilmektedir.
8-DİĞER BESİN SANAYİSİ:
Tarımsal hammaddede kullanılan besin sanayisi kolları arasında çay ve yem sanayisini de saymak gerekir.Çay sanayisi üretim bölgesi olan Doğu Karadeniz kıyılarında kurulmuş olan çok sayıda fabrika ve atölyelerde yoğunlaşmıştır.Sayısı her sene artmasına karşılık fabrikalar yetişememekte,toplanan yaş yaprakların hemen hazırlanması gerekli olduğundan yeniden bir çok fabrika kurulmaktadır.Kuru çay üretimi her yıl giderek artmaktadır.
Yem sanayisine gelince hayvancılığımızın verimli olabilmesi için son yıllarda bu konuya önem verilmeye başlandı.Büyük kentlerde mezbaha ve besin sanayisi artıklarını,balıkçılık merkezlerinde tüketim artıklarını değerlendirmek için İstanbul,Trabzon,İzmir,Samsun, Ankara,Adapazarı da vb. fabrikalar kurulmuştur.Bu fabrikalar daha sonra yaygınlaşarak Eskişehir,Bandırma ve Mersin gibi çeşitli yerlerde de açılmaya başlamıştır.
B- DOKUMA VE GİYİM SANAYİSİ
Türkiye’de dokuma sanayisi son otuz-kırk yıllıda büyük gelişme göstermiş dış piyasalarda da etkili duruma gelmiştir.Ülkemizde dokuma sanayisinin bütün çeşitleri vardır.Bugün büyük fabrikalar halinde çalışan devlete ait kuruluşlara son dönemde sayıları çok artan özel sektöre ait fabrikalar nedeniyle dokumacılık her yönden ilerlemiştir.
1-DOKUMA SANAYİSİ
Ülkede dokuma sanayisi için gerekli tüm maddeler bulunmasına karşın yakın zamana kadar bunların az işlediği ve bu yüzden kumaş ve daha başka dokumalar için dış piyasaya muhtaç kalınmaktaydı.Çünkü önceleri ülkede bulunan hammaddelerle örneğin yerli pamuk ile –ancak kaba Amerikan kumaşı yerli yün ile ise şayak adı verilen yünlü kumaş dokunulmaktaydı. Ülkede kaliteli kumaş dokuması için gerekli hammaddenin niteliği değiştirildi.uzun lifli ince dokunabilecek pamuk türleri geliştirildi.Kaliteli yün ve yapağı önce ithal edildi daha sonra ülke içinde melezleme sistemi ile bu hammaddede de üretilmeye başladı.böylelikle evvelce kurulmuş yünlü ve pamuklu dokuma fabrikaları genişletildiği gibi yenileri de kuruldu. Böylece dokuma sanayisi büyük bir gelişme göstermiş ülke gereksinimi dışında ihraca tada geçilmiştir. Bugün ülke içinde dışardan sipariş alınarak Avrupa’nın ünlü kumaş firmalarına kumaş dokunarak ihraç edilmektedir.
Pamuklu dokuma sanayiisin de İstanbul ,Adana gibi merkezlerde ki kuruluşlara Cumhuriyet döneminde Kayseri,Nazilli,Malatya,Konya Ereglisi ve daha sonrada Erzincan,Denizli,Adana,Tarsus,Antalya,Aydın,Manisa ,İzmir,Karaman,Uşak,Adıyaman gibi kentlerde yenileri katılarak çeşitli iplik üretim ile tülbent,patiska,basma ,poplin gibi pamuklu dokumalar yapılmaya başlanmıştır.Bundan şile gibi bazı kasaba ve köylerde de pamuk ipliğinden el tezgahlarından bez ve kumaş dokunmaktadır.
Yün sanayiisinmde ise yün ipliği ,yünlü kumaş ile batan ye ve kilim gibi dokuma işleri ile trikotaj gibi örme işleri yer alır.Hereke İstanbul Fes hane gibi eski yünlü dokuma fabrikaları genişletilip nitelikleri geliştirilmiştir.Bursa da Merinos fabrikası kamu sektörünce açılmış ülkenin en büyük yünlü kumaş fabrikalından biridir.Ayrıca İstanbul da ve İzmir de özel sektörce yeni fabrikalar kurulmuştur.Bu büyük kuruluşlar daha çok dışarıdan gelen Merinos yünlü ipliğini kulanırllar.Örme trikotaj sanayisi ise başta İstanbul olmak üzere bazım kalabalık nufüslü kentlerde yoğunlaşmıştır.
Bursa ve İstanbul gibi kentlerde oldukça önemli bir yer tutan ipek dokumacılığı son yıllarda yapay ipliklerin ortaya çıkması ile giderek yerini yapay lifli dokumacılığa bırakmaktadır.Öncelleri dışarıdan ithal yolu ile gelen yapay lifler son yıllarda Türkiye de de üretimine başlanmıştır.Başta İstanbul olmak üzere bazı kentlerde yapay liften kumaş dokunmakta perde,çorap vb maddeler üretilmektedir.
2-HALICILIK
Halıcılık Türkiye de ünlü ve çok eski bir el sanatı dır yerli yünlerin kalitelileri ve yerli
Boyacılık ile teşvik görmüş olan halıcılık birinci ve ikinci dünya savaşları sırasında bir hayli geriledikten sonra yeniden gelişmeye başlamıştır ve de uzun yıllardan bertiş oldukça faal halıcılık merkezleri vardır.Bunların dokudukları halı ,kilim ve seccadeler niteliğiyle birbirinden ayrılır.Tezgah sayısı bakımından başta Isparta gelir.Isparta halıları gerek kente gerekse çıvar köy ve kasabalarda ki tezgahlarda dokunduktan sonra Isparta’ya getirilerek yıkanır ve son hazırlıkları yapılır.
İkinci büyük halı üretimi alanı Uşak tır.Yakın çevresinde ki Gördes de ,Demirci,Kula gibi kentler de birer halıcılık merkezleridir.Ülkede diğer merkezler arsında,Kayseri-Bünyan,Konya ve Sivas sayılabilir.Bunlar dışında,İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da bir çok yerde,halı ve keçe tezgahları vardır.Halıcılık,büyük sanayi etkinlikleri arasında,son yıllarda,giderek daha fazla yer almaya başlamıştır.
3-GİYİM (KONFEKSİYON)SANAYİSİ:
Yukarıda belirtilen pamuklu,yünlü,doğal ve yapay ipekli kumaşlardan yararlanılarak.ülkede etkin bir giyim sanayisi gelişmiştir.Başta İstanbul olmak üzere,ülkede 1989 istatistiklerine göre 40.000’nin üzerinde elbise,çamaşır,kazak,vb. gibi konfeksiyon atölyeleri ve üretim merkezleri vardır.Daha çok orta ve küçük çaplı kuruluşlardan oluşan giyim sanayi,giderek gelişen,büyüyen ve bağımsız bir sektör olmaktadır.
4-DERİCİLİK VE DERİ SANAYİSİ:
Dericilik ülkede oldukça yaygın bir iş koludur.Bugün,büyük ölçüde dışa dönük üretim yapar gibi görünen bu sektöre ait fabrika ve atölyelerin %80’i İstanbul’da toplanmıştır.Bilinen kuruluşların pek çoğu küçük işletmelerde olup,Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası gibi,birkaç büyük kuruluş da vardır.Bu sanayi kolunda gerekli iyi cins işlenmiş deri ve kösele cinsleri yurt dışından gelmektedir.dışarıya da ham deri satılmamaktadır.Ancak,son birkaç yıldır,bu sektörde oldukça hızlı atılımlar vardır.Deriler,gerek içeride,gerekse dışarıdan getirilerek burada işlenmekte ve deri ye dayalı konfeksiyon sanayii,oldukça hızlı bir şekilde gelişmektedir.
C- MADEN SANAYİSİİ:
Türkiye de,Cumhuriyet devrinin ilk yıllarında (bir kısmı daha önceki yıllarda) kalma kuruluşlar bulunuyordu.Daha çok dışardan getirilen yarı işlenmiş madenleri kullanarak çivi,tel,boru gibi maddeler yapılıyordu.Ayrıca özellikle İstanbul da döküm atölyeleri,gemi ve motorlu taşıt onarım yerleri bulunmaktaydı.Ülkede ilk madden eritme kuruluşu,1936 da Maden kasabasında,bakır cevheri işlemekle başlamış ve daha sonra çeşitli eritme kuruluşları faaliyete geçerek bu sanayi gelişme göstermiştir.
1-DEMİR-ÇELİK SANAYİSİ:
Ülkemizde , beş yıllık sanayi planı uyarınca,doğrudan doğruya demir-çelik elde etmek üzere 1937 yıllında Karabük’te bir fabrika açıldı ve hızla gelişti.Bu fabrika ,enerji gereksinimini Zonguldak kömür havzasından,demir cevherini ise Divriği’den almaktaydı.Ülkenin gelişen ekonomik koşulları ve üretimin talebi karşılayamaması nedeni ile 1965 yıllında ulaşım kolaylığı ve kömür havzasına yakınlığı gibi avantajlarda göz önüne alınarak Karadeniz Ereğli’sinde ikinci demir-çelik fabrikası kuruldu.Bu fabrika ham demiri Divriği den Samsun ‘a demiryollu,oradan deniz yollu ile ) ve Edremit’in Ak çay iskelesinden deniz yolu ile alır.Gerekli durumlarda ham demir ithal yolu ile de karşılanmaktadır.Ülkenin üçüncü demir-çelik fabrikası ise İskenderun’da kurulmuştur.Fabrikalar yuvarlak demir,inşaat demirleri- raylar,levha,saç,teneke,tel,çelik ve çekme boruları üretmektedir.Gelişen teknoloji ile birlikte kaliteli alaşımdan yapılmış üretim maddeleri,ülke ihtiyacını karşılayacak düzeye gelmiştir.Ülkemizde özellikle büyük hidro-elektrik santrallerinin devreye girmesi ile elektro-metalürji sanayisinin gelişmeye başladığı gözlenmektedir.Özelikle İstanbul-İzmit sanayi bölgesinde,bu tür modern sanayi kuruluşları bulunmaktadır.Bu tür kuruluşların ilk,1962 yılında Antalya yakınlarında kurulan ve Kepez Hidro-Elektrik Santralinden aldığı enerjiyi kullanan,ferro-krom ve asetilen fabrikasıdır.
2-BAKIR VE ALÜMİNYUM SANAYİ:
Ülkemizde oldukça bol bulunan alüminyum ile bakır madenlerinin enerjinin giderek artması ile birlikte metalürji sanayisi içindeki payı artmaktadır.Diyarbakır-Elazığ yöresindeki Maden de çıkarılan bakır cevheri ilk bakır alanıdır.Burada kurulan bakır ergitme sanayiside ülkede oldukça eskiye dayanan bir geçmişe sahiptir.Doğu Karadeniz bölümünde bulunan ve
oldukça zengin bir cevher rezervine sahip olan Murgul(Göktaş) ta ise bakır izabesi ve buna bağlı yan sanayiinin geliştiği görülmektedir.Karadeniz Bölgesinin Orta Karadeniz bölümünde de birkaç bakır üretim sahası (Giresun-Esbiye ve Sinop’ un Küre yöresi) bulunmaktadır.Bu yöredeki bakır levha ,tel,lister bakır,külçe bakır halinde üretim yapan bu fabrikaların yanında yan sanayi olarak ta asit sülfürlük fabrikaları bulunur.
Batı Torosalarda ki çok zengin boksit(alüminyum oksit) yataklarından çıkarılan cevher,Seydişehir’de kurulan alüminyum fabrikasında izabe edilerek külçe,levha gibi yarı işlenmiş hale getirilmektedir.Yıllık kapasitesi 40.000 ton külçe alüminyuma yaklaşan bu kuruluş dışında özelikle İstanbul-İzmit sanayisi bölgesinde ve diğer büyük sanayi bölgelerinde daha küçük boyuta özel sektöre ait alüminyum fabrikaları vardır.
3-ASKERİ MALZEME SANAYİSİ:
Ülkemizde demir-çelik üretiminin sağlanması madden işleyen sanayi kuruluşlarının gelişmesine temel hazırlamaktadır.Bu kuruluşlardan önemli biri gerçekte top,tüfek,mermi vs yapmak üzere kurulmuş olan ve şimdi Makine ve Kimya sanayisi kurumları içen de yer alan bir çok makine alet yedek parça üreten Kırıkkale fabrikaları dır.Buradaki kuruluş oldukça geniş ve entegre bir fabrika olup çeşitli harp sanayi gereksi mini karşılamaktadır.
Son yıllarda bir kısım parçaları içeride üretilecek biçim de uçak montaj ve bakım fabrikaları kurulmuştur.Ankara ve Eskişehir yakınlarında kurulan bu fabrikalarda aynı zamanda bakım ve tamir ünitelerim le doğrudan yedek parça üreten üniteler vardır.Adapazarı’n da kurulan tank üretim ve palet fabrikasında da askeri araç üretimi yapılmaktadır.
Askeri malzeme üretim ünetileri içinde ordu gereksinimini karşılayan dikim evleri ile askeri ulaşım ve haberleşme cihazları üretim merkezleri de Başta Ankara olmak üzere,ülkenin çeşitli yerlerinde kurulmuştur.
4-GEMİ VE VAGON SANAYİSİ:
Ülkemizde,özelikle gemi yapım sanayi,oldukça eskiye dayanmaktadır.Gölcük ‘te cumhuriyet döneminde kurulmuş olan ve harp filomuzun bakım ve tamiratını üstlenen askeri tersanede bugün çeşitli tonajlarda muharebe destek ikmal gemileri,denizaltlıları üretilmektedir.bir başka gemi inşaat tezgahlarında İstanbul’da Haliç ve İstinye de bulunmaktadır.Burada askeri,ticari ve diğer gemilerin tamirleri ile bazı tip gemilerin inşa asıda mümkün olmaktadır.Son yıllarda İstanbul kentinin yakınında Tuzla da büyük bir gemi marinaları fabrikasıyla giderek yerli katkı yapı artarak gemi yapılmaktadır.
Ülkede ayrıca Gelibolu ve İzmir de gemi yapım tersaneleri bulunmaktansa da kapasiteleri fazla büyük değildir.
Önemli bir başka yapım sanayiside Devlet demir yollarının gereksinimini karşılamak üzere Adapazarı da kurulan Devlet Demiryolları fabrikalarıdır.Yük ve yolcu vagonu yapımının ağırlık kazandığı bu fabrikalıda ayrıca bakım ve onarımda yapılmaktadır.Eskişehir,Sivas ve Kayseri de lokomotif yapımı bakım ve onarım fabrikaları ile Eskişehir’de ki dizel lokomotif fabrikası önem taşımaktadır.
5- TARIM ARAÇ VE GEREÇLERİ SANAYİSİ:
Tarım ürünlerinin geniş yer kaplaması ve ekle bilir geniş alanlarda modern tarım metotlarının uygulana bilinmesi için ülkede cumhuriyet döneminde kurulması planlana ve çok hızlı bir gelişme gösteren tarım araç ve gereçleri yapımı bugün ülkenin pek çok yerinde gerçekleştirilmektedir. Başta İstanbul ve Adapazarı olmak üzere İzmir,Adana,Eskişehir gibi kentlerimizin sanayi bölgesinde bu tür araç ve gereç üreten fabrikalar bulunmaktadır.
D- OTOMOTİV VE MADENİ EŞYA SANAYİSİ:
Ülkenin önceleri montaj sanayi olarak başlayan kara taşıtları yapımı daha sonraları yerli üretime doğru yönelmiştir.İlk kuruluşlar İstanbul yakınlarında jip,kamyonet ve kamyon yapımı olarak başlamıştır.tuzla da ki jip fabrikasıyla Gebze,Çayırova da ki Cyrsler firmasının kamyon ve kamyonet yapımı üniteleri önceleri montaj daha sonrada üretim ,yedek parça üretimi şeklinde oluşmuştur.İstanbul da ayrıca Ford kamyon,kamyonet,minibüs ve otomobil fabrikası faaliyete geçmiştir.
Bursa yakınlarında kurulan Fi at ve Renault otomobil fabrikaları da bugün hemen tümüyle yerli üretim yapmaktadır.İzmir’de kurulan BMC fabrikalında da kamyon,kamyonet ve minibüs üretirimi yapılmaktadır.Ülkemizde son yıllarda da gelişen Man-Mercedes ve Mitsubishi firmalarının ötöbüs üretimi bu sanayi kolunun yaygınlaşarak geliştiğini ortaya koymaktadır.
Otomotiv sanayisinin gelişmesi buna bağlı olarak oluşan yan sanayi ürünlerin inde üretilmesine ortam hazırlanmıştır.Özellikle oto elektrik donanımı (Akü,pil,ampul,kablo v.b)gelişmiştir.Buzdolabı,çamaşır makin ası ,tulumba ve motorlar ülkede üretilmektedir.Bazı parçaları ithal yolluyla sağlanan bu aletler artık doğrudan yerli üretim olarak dışarıya satılmaktadır.elektrikli araç ve gereçler ile elektronik ve hassas cihaz yapımı da ülkede özellikle 1980 den sonra gelişmeye başlamıştır. Bu kuruluşların büyük bölümü İstanbul,İzmit sanayi bölgesinde İzmir ,Bursa ve Gaziantep gibi büyük kentlerin yakınlarında gelişmiştir.
E-TOPRAK-SERAMİK VE CAM SANAYİ:
1-ÇİMENTO VE TUGLA SANAYİSİ:
Çimento sanayisi,son yılarda,inşaat sektör gelişmesi ile hızlı bir şekilde ilerleme göstermiştir.Evvelce İstanbul da iki tane çimento fabrikası bulunmaktaydı.Biri Zeytin burnun da,diğeri Kartal Yunus ta bulunan bu fabrikalıdan zeytin burnu kent içinde olduğundan üretimini durdurmuş ,diğeri ise aynı nedenle üretimini durduracaktı.Hammadde bakımından çok zengin kaynaklara sahi
P olan ülkemizde,gelişen inşaat sektörüne parellel olarak,çimento fabrikaları hızla yurt düzeyine yayılmıştır.1926 da 20.000 ton üretim kapasitesine sahip olan fabrikalara Sivas ve Ankara fabrikaları da katılmıştır.İhraç etme aşamasına geldiğimiz bu sektörde Orta doğu ve Kuzey Afrika ülkelerine çimento ihraç eder duruma gelmişiz.
Ülkemizde pek çok tuğla ve kiremit üretim alanları ile bir takım fabrikalar vardır.Son yıllarda yüksek kaliteli delikli tuğla üretimi gelişmektedir.İstanbul,Kurtköy,Turgutlu Salihli,İzmir,Tekirdağ,Silviri gibi yörelerde de bu tip üretim yaygındır.Ayrıca kıl hammaddesini bol olduğu alüvyon ovalarda (Adapazarı, Eskişehir, Bafra) kilin pişirilmesi
ile tuğla yapımı yaygındır.
Ateş tuğlası adı verilen ve ısıya dayanıklı tuğla üretimi ise,Sümerbank’ın Filyos’taki fabrikalında;ayrıca daha küçük ölçüde İstanbul da,Ege bölgesinde ve Konya ‘da krom-manyezit tuğlası yapılmaktadır.
2-SERAMİK VE CAM SANAYİ:
Ülkemizde hammaddesi oldukça yaygın bulunan,kaliteli kaolen ve diğer kilerden seramik üretimi çok yaygınlaşmıştır.İnşaat sektörünün gelişmesi,kaliteli fayans ve diğer seramik üretiminde de talebi artırmıştır.İnşaat çinisi,banyo,tuvalet gibi sıhhi malzeme ,sofra eşyası,çini ve fayans kaplama fabrikaları,yaygın bir gelişme göstermektedir Ülkede seramik sanayisinin geliştiği yöreler; Çanakkale’nin Çan ilçesi,Bilecik’in Bozüyük ve Söğüt ilçeleri,Trakya da Çerkezköy sanayi bölgesi,Kütahya ve İznik yöresinde geleneksel çinicilik ve fayans üretimi yaygındır.
Cam sanayisinin gelişmesi,şişe ve cam eşya yapan İstanbul(Paşabahçe) de kurulan fabrika ile başlar.Bu fabrikada,çeşitli cam eşya ile kristal cam üretimi yapılmaktadır.Gebze Çayırova ‘da kurulan ve daha çok pencere camı üretimine yönelik fabrikada ise,yakın çevreden gelen hammadde kullanılmaktadır.daha küçük ölçüde,İzmir ve Adapazarı’ndan cam üretimi yapılmaktadır.
Cam sanayisinin en büyük kuruluşlarından biri ise,çok geniş hammadde kaynaklarının bulunduğu.Trakya Cam sanayi adı ile kurulan bu büyük tesiste,çeşitli kalınlıklarda pencere camı,cam eşya ve malzemesi üretilmektedir.
F- AĞAÇ SANAYİSİ:
Ormanların verdiği önemli malzeme,yani odun,çeşitli sanayi kollarına hammadde sağlar.Kereste yapıma,orman bölgelerinin yakınlarında toplanmıştır.Bunlarda,birçok hızar tezgahı,orta ya da büyük çapta kereste fabrikaları bulunur.Batı Karadeniz bölümünde,Ayancık,Bartın,Kastamonu,Bolu ve düzce de kereste,parke,lif,elyaf fabrikaları bulunur.Marmara Bölgesinde Adapazarı ve Bözhöyük te yine aynı türden fabrikalar vardır.İstanbul’da ise daha çok işlenmiş ürünler üretilir.Kontrplak,parke,lif,elyaf,levha ve benzeri malzemeler,büyüklü küçüklü pek çok işletme vardır.
Antalya’da ambalaj sandığı,Demirköy’de kereste,Artvin’de ve Bolu’da lif ve tahta fabrikaları.büyük üretim kapasitelerine sahiptir.Yine aynı şekilde,üretilen kerestenin kullanılması ile İstanbul,Ankara,Bursa gibi kentlerde,Marmara Bölgesi ile Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz bölümünde,kaliteli ve çeşitli mobilyacılık gelişmiştir.
Odunun bir hammadde olarak kullanılması ile gelişen en önemli sanayi kolu ise,kağıt ve selüloz sanayisidir.İlk kağıt fabrikası 1934 yılında İzmit’te kurulmuştur.1955 yılına kadar Sümerbanka bağlı kuruluş daha sonra Se-Ka(Selülös-Kağıt) Genel Müdürlüğü olarak Sanayi Bakanlığına bağlandı.Uzun süre ülkenin tek kağıt fabrikası olan bu kuruluşa daha sonra başkaları da katıldı.Gazete ve diğer baskı kağıtları,mukavva dayanıklı ambalaj(kraft) kağıdı yapan fabrikalar kuruldu.Karadeniz Bölgesinde Giresun-Aksu,Zonguldak-Çaycuma fabrikaları ile Ege Bölgesinde Dalaman ve Aliağa fabrikaları açıldı.Bu fabrikalar,ayrıca gazete kağıdı ile çeşitli yan sanayi ürünleri de üretilmektedir.
G- KİMYA VE PETROKİMYA SANAYİ:
Kimya sanayisi ülkede,önceleri dağınık,küçük ölçüde ve ülkenin gereksinimini kısmen karşılayacak şekilde kurulmuştu.fakat son yıllarda önemli gelişmeler kaydedilmiştir.Ülkenin tarım ve sanayi alnında giderek arttan isteği ,bu alanda büyük ve çeşitli kuruluşlara ihtiyacı artırmıştır.İlk kurulan kimya sanayisi;İzmit’teki klor ve kostik soda fabrikaları ile Karabük’teki asit,sülfürik,amonyum,sülfat,naftalin v.b. üreten kuruluşlardır.Bandırma’daki sülfürik asit,borik asit fabrikaları ise oldukça kapsamlı üretim yapan diğer kuruluşlardır.Ereğli’de demir-çelik fabrikasının yan ürünlerini işleyen sülfürik asit fabrikası ile İskenderun demir-çelik fabrikasının yakınında,sülfürik asit fabrikası vardır.Elazığ’ın Maden kasabası yakınında sülfürik asit fabrikası kurulmuştur.Tatvan’da,Van Gölünün suyundan soda çıkaran bir fabrika vardır.
Son yıllarda,özellikle İstanbul’da,temel malzemeleri dışardan getirilerek kurulmuş birçok ilaç fabrikası oluşmuştur.Bunun dışında,kibrit sanayiinin İstanbul,Bursa_Orhangazi’de kurulduğu görülmektedir.İstanbul-İzmit sanayi bölgelerinde boya sanayii çok yaygın bir şekilde gelişmiştir.
Kimya sanayii,ülkemizde giderek artan gereksinimi karşılamak üzere hızla gelişmektedir:Kurulan hidro-elektrik santrallerinden ucuz olarak sağlanacak enerjiden,elektro-kimya sanayisi alanında yararlanılacaktır.Kütahya Azot sanayiinin,azotlu gübre gereksinimini ancak kısmen karşıladığı,yeni büyük fabrikalara gereksinim olduğundan,Mersin-İskenderun ve Yarımca’da yeni süper fosfat fabrikaları kurulmuştur.Petrol rafinerilerinin yakınlarında kurulan petrokimya sanayiinin,çok geliştiği görülmektedir.Petrokimya sanayisi İpraş,Ataş,Aliağa ve Kırıkkale rafinerilerindeki petrol türevlerinden oluşturulan sanayisi görülmektedir.Plastik madde sanayisisinde,dışardan getirilen hammaddeyi kullanmak yollu ile,çeşitli ev eşyası,bazı yapay deri,vb. maddeler üretimi gelişmiştir.Plastik madde sanayii büyük kentlerin yakınlarında oluşmuştur.
Öteden beri,çoğu küçük,bir takım kuruluşlarda ,lastik eşya boru vb. maddeler yapılmaktadır.Oto lastiği ise,İstanbul,Adapazarı,İzmit ve İzmir gibi kentlerin sanayi bölgelerinde üretilmektedir.
Okulu :Kâzım Karabekir Lisesi
Dersi :Ekonomik ve Beşeri Coğrafya
Ödev Konusu:Türkiye’de Sanayi
Öğretrim Yılı :2000-2001 Eğitim ve Öğretim yıllı
Adı-Soyadı : CANER EBİNÇ
Sınıfı : 11/F
No :6387
Ödev hazırlanmasında Yararlanılan Kaynaklar:
1-TÜRKİYE I_-II Prof.Dr.Reşat İzbırak
2-TÜRKİYE’NİN EKONOMİK COĞRAFYASI-Y.Doç.Dr.NURAY SERTER
3-ANA BRİTANICA-TÜRKİYE MADDESİ
4-Meydan Loures Ansiklopedisi- Türkiyede Sanayi bölümü