Astımın ruhsal boyutu
Astım krizinin ortaya çıkmasında ruhsal etkenlerin rolü artık kabul edilmiştir. Ama alerjik görüntülerle kişilik özellikleri arasındaki ilişki günümüzde de aydınlatılamamıştır. Bu alanda yapılmış bazı çalışmalar histerik ve dengesiz kişilerde daha fazla astım görüldüğünü ortaya koymuştur.
Daha yeni bazı çalışmalar astımı olan kişilerle sağlıklı kişiler arasında bazı karakter farklılıkları olduğunu doğrulamıştır. Ama alerjik kişilerde ortaya konan kişilik bozuklukları olgudan olguya farklı olduğundan bunları bir tabloda toplamak ve ortak ruhsal özellikleri saptamak zordur. Gene de, bu değişik kişiliklerde ortak olan bazı noktalar vardır ve bunlar başlıca üç başlıkta özetlenebilir:
• Doymak bilmez bir açgözlülük, hırslılık
• Saldırganlık
• Ruhsal çöküntü.
Bu psikolojik özelliklerin bilinmesi, hekim ile hasta arasında doğru bir ilişki kurulması ve başarılı bir tedavi olanağı açısından büyük önem taşır. Astımlı hasta hekimden bir destek arar. Hekim hastaya karşı güven verici ve ikna edici bir tutum almalıdır.
Ağır astım krizi geçiren ve bu nedenle hastanelerin reanimasyon servislerine kaldırılmaları gereken hastalar, solunum tipine ve hastanın hastalığa karşı tutumuna göre iki gruba ayrılırlar: İlk gruptaki hastalar astıma karşı büyük bir güçle savaşırlar, tıkalı olan solunum yollan aracılığıyla en fazla havayı soluyabilmek amacıyla büyük bir enerjiyle solurlar; ötekiler İse aksine boğulma (asfiksi) sendromuna hiç direnmezler. Bu hastalar için soluma biçimi gerçek bîr ifade yöntemi oluşturur.
Astmatik kişiler genellikle, üyeleri arasında değişik bir ilişki olan aüelerden gelirler. Bazen hasta aile üyelerinin kurbanıdır ve onların istemlerine uyar, bazı durumlarda ise anne baba astımlı hastanın kurbanıdır. Hasta, başta annesi olmak üzere tüm aile üyelerini, hastalığını kullanarak harekete geçirir. Bazı hastalar ise bulunduktan ortamın, aşırı koruyucu ve otoriter annelerin kurbanı olabilirler.