Ah şu tekstil
İnsanoğlu avcılık ve toplayıcılık ile yaşamını sürdürdüğü Paleolitik ve Mezolitik devirlerde, olasılıkla olumsuz koşullara karşı vücudunu, avladığı hayvanların derileriyle koruyor olmalıydı. Değişen iklim koşulları insanı daha uygun giysi, yaygı, sargı ve örtü arayışına sevk etmiş olmalıdır. Ancak bu ürünler için daha uygun hammadde ve teknik bilgiye gereksinimi vardır. İnsan bu gelişmiş üretim formuna ise hayvanları evcilleştirdiği ve toprağı işlediği zamanda, yani Neolitik Devir’de ulaşmıştır.
Dokumanın M.Ö. 6000 yılları yapıldığını kesin olarak biliyoruz. İlk bulgular Anadolu’da, Doğu Çatal Höyük’de karbonlaşmış olarak ele geçen bez parçalarıdır. Bu dokumaların hangi teknik bilgi ile üretildikleri konusunda kesin bulgu yoktur.
Anadolu’nun dışında yaklaşık M.Ö. 5500 yılları ile tarihlenen, Girit, Kıbrıs ve Yunanistan’da dokuma ile ilintili buluntular ele geçmiştir. Anadolu’da dokumacılığın Kalkolitik Devir’e kadar hiç bir değişiklik göstermediği sanılmaktadır. Fakat Erken Tunç Devri ile beraber dokuma ile ilintili bulgularda bir çoğalma görülür. Bu bulgular seramikten yapılmış ağırşaklardır. Erken Tunç Devri’nde, Batı Anadolu Troia’da I-IV katlarında ele geçen çok sayıda ağırşak, devrin dokumacılık teknolojisine de ışık tutar.
Anadolu’da ilk evcil hayvan yetiştiriciliğinin M.Ö. 7500 yılları Çayönü’de başladığı bilinmektedir. Fakat yünün dokumacılıkta kullanılması, M.Ö. 6000 yıllarına dayandırılmaktadır. Dokumacılığın yaygınlaşması bitkisel liflerden ketenin dokumada kullanımı ile ilişkili olduğu sanılmaktadır. Ketenin daha kolay ve yaygın olarak eldesi sayesinde artan hammadde zenginliği, dokumacılığa yansımış ve ticaretini başlatarak dokumacılığın yaygınlaşmasını sağlamıştır. Dokumacılık veya genel olarak dokusal yüzeyler bu erken devirlerden sonra farklı lif ve üretim teknolojileri kullanılarak yaygınlaşmıştır.
Tekstil latince örme ya da dokuma anlamına gelen texere’den türetilmiştir. Günümüzde Tekstil kavramı içine; Tekstil lifleri, ürünleri ve yarı mamuleriyle birlikte bunlardan üretilen malları kapsar. Tekstil ürünleri ya da diğer adıyla dokusal yüzeyler üç temel çeşide ayrılırlar. Bunlar: Elyaftan Oluşan Dokusal Yüzeyler : Keçe, Kağıt Kumaşlar, İpliklerden Oluşan Dokusal Yüzeyler: Tek İplik Yapılı Dokusal Yüzeyler, Örgü, File, Tül, Tığ, Mekik, İğne ve Düğüm ile Oluşturulan Dokusal Yüzeyler , İki veya Daha Çok İplik Sistemli Dokusal Yüzeyler: Tek Kat Yapılı Dokusal Yüzeyler, Çok Kat Yapılı Dokusal Yüzeyler, Özel Yapılı Dokusal Yüzeyler, Kombinasyonlardan Oluşan Dokusal Yüzeyler:, Yüzeyine Lif Yapıştırılmış Dokusal Yüzeyler, Kaplama Yapılmış Dokusal Yüzeyler, Çok Katlı Dokusal Yüzeyler, tekstil El Sanatlarına, girer. Bunların bazılarını ayrıntıya girmeden örnek olarak gruplandırırsak:
Elyaftan Oluşan Dokusal Yüzeyler: Keçe, İpliklerden Oluşan Dokusal Yüzeyler: Tek İplik Yapılı Dokusal Yüzeyler, Örgü, File, Tığ, Mekik, İğne ve Düğüm ile Oluşturulan Dokusal Yüzeyler, İki veya Daha Çok İplik Sistemli Dokusal Yüzeyler: Tek Kat Yapılı Dokusal Yüzeyler, Cacala, ehram, kilim, aba, ikat, yazma vs., Çok Kat Yapılı Dokusal Yüzeyler, Beledi, Gürün Şalı vs., Özel Yapılı Dokusal Yüzeyler, Halı, Cicim, Zili, Çarpana vs., Kombinasyonlardan Oluşan Dokusal Yüzeyler: Aplike, Kırkpare, Yorgan vs.
Yukarıda örnek olarak verdiğimiz tekstil el sanatları çeşitlerini çoğaltmak mümkündür. Araştırma bölgelerinden gelecek örnekler ile gruplandırılarak coğrafi bilgi sistemine göre tasnif edileceklerdir.