OKTAY EROL
“Işıkları aç, ışıkları kapa” eylemi…
Toplumun tüm katmanından “yaşayamıyoruz” sesleri yükseliyor! Ücretli çalışan emekçi de, yıllarını çalışarak/ prim ödeyerek geçirdikten sonra emekli olan da, toprağını işleyerek çiftçilik yapan da, çocuk okutan da, gün boyunca fabrikalarda makine başında emek veren de, akademisyen de, tarımla/ hayvancılıkla uğraşan da “seslerini” yükseltiyor! “İyi yaşayamıyoruz!”
“İktidarın”, ülkeyi sürüklediği çıkmazın bedeli vasıllara değil, her zaman olduğu gibi yoksullara/ dar gelirlilere ödetiliyor! Varlıklı olan için ne doların otuz, ne etin bin, ne de suyun yüz lira olmasının önemi yok; yapan, bu işten kazanan kendisi! Tüm dünyada “gıda ürünleri” düşerken, bizde ikiye/ üçe/ beşe katlanması “varsıllığını” kazanca dönüştürmesinden, en çok da “iktidarın” denetim gücünü göstermemesinden; bunun başka bir açıklaması yok!
***
Döviz kurunda, akaryakıtta, ücrette “yaprak kımıldaması” olmamasına karşın marketlerde haftalık fiyatlar değişecek, tüketici her markete girdiğinde ya sayı ya da çokluk yönünden alacağını azaltacak, bir gün zincir marketler de denize kıyısı olan dinlence kentlerindeki lokantalar/ oteller/ eğlence yerleri gibi “iş yapamıyoruz” diye seslerini yükseltecek, bu arada “temel besinleri” tüketmekte zorlanacak olan dargelirliler çeşitli enfeksiyonlara karşı bağışıklık sistemlerini yitirecek!
Bitkiye suyunu vermez, istemediği ortamda boy sürmesini beklerseniz “ürün de/ verim de” alamazsınız! İnsanların da doymasını/ yaşamasını/ dinlencesini/ beslenmesini sağlayamazsanız sağlıklı bir gelecek de bulamazsınız, gülen yüzler de…
***
Birkaç gün önce Chp Genel Başkanı Özgür Özel, emeklinin, asgari ücretlinin daha çok dayanacak gücü kalmadığını, belirlenen aylıklarla geçinmenin zorluğunu dile getirirken bir çağrıda bulundu. “Bu akşam saat 9’da ayağa kalkın. Eğer emekliye, asgari ücrete zam istiyorsan; çaya, buğdaya, kayısıya, fındığa, üzüme, narenciyeye fiyat istiyorsan bu akşam 9’da başlıyoruz. “Işıkları yakın, ışıkları kapatın” dedi.
Genel Başkan Özel’in saptamalarını yerinde bulsam da, “eyleme geçiş” sürecini yerinde bulmadım! “Işıkları aç, ışıkları kapa” eylemi geçmişte büyük ses getirmişti! Ancak bunu bir gün içine sıkıştırmak bana göre doğru olan değildi! Bir yerel seçim yaşamışsın, seçimde “iktidar” partisinden çok yerel yönetim almışsın, toplumda “erken seçime git” sesleri de duyulmaya başlanmışken bu “cılızlık” yaşanmamalıydı, iki/üç gün sonrası denebilirdi, bundan tüm yerel yönetimlere düşen ödev çıkarılabilirdi, daha çok ses getirmesi sağlanabilirdi! Ne oldu şimdi, birçokları Özel’in bu çağrısını duymadı bile, özellikle sosyal medya “küs” gibiydi; neden?
***
Başka yeri düşünecek yerlerim ağrıyor şimdi, ancak Adana’nın “yaman” sıcaklarla baş başa olduğunu görüyor/ yaşıyorum! Bugünlerde en çok kullanılan su ile elektrik… Su olmadan rahatlığı, elektrik olmadan iklimlemenin serinliğini göremiyorsun! Bu ay sonunda gelecek faturaları merak etmeyen yok! Asgari ücretli altı ay önce belirlenen aylığıyla sanki “gül gibi” geçiniyordu, ya da asgari ücretin/ açlık sınırının yarılarında kalan emekli “yaşamını” zorlanmadan sürdürebiliyordu da elektriğe zam geldi! elektriğin yansıması nelere olacak demeden pazardaki meyvelerin, sebzenin fiyatları da arttı!
Yurttaşın enflasyonu “iktidarın” belirttiği gibi değil; biliyoruz! Özel, bundan sonra gerçekleştireceği eylemleri örgütle yaparsa etkili olur; yoksa üç günde unutulur, onu da görüyoruz!