Bahriye Üçok
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahriye Üçok, 6 Ekim 1990'da Ankara'daki evine gönderilen bir kitabın içine yerleştirilen bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi.
İslam dininin yanlış yorumlandığını söyleyerek karşı çıkan Üçok, oruç tutmanın zorunlu olmadığını, İslam'da başörtüsü kavramının bulunmadığını konuşmalarında vurguluyordu.
Olaydan bir gün sonra polisin yaptığı araştırma sonucu, bombalı kitabın İstanbul'da Ekspres Kargo Perşembe Pazarı Şubesi'nden postalandığı ortaya çıktı. Şirketin teslim alma bölümünde görevli olan ve paketi teslim edenleri gören görevli Gülay Calap, ifadesinde zanlıların eşkallerini tarif etti ve kayıplara karıştı.
Calap, daha sonra İzmir'de yasadışı Türkiye Devrimci Halk Partisi'nin bölge sorumlusu olarak yakalandı. Ancak Üçok cinayetiyle ilgili umut olarak görülen Calap, yakalandıktan sonra verdiği ifadede bombalı paketi getirenleri tanımadığını söyledi.
Soruşturmanın ilk adımlarında, NATO menşeli olarak açıklanan patlayıcının cinsi sonradan yapılan açıklamalarda Ortadoğu kökenli örgütlerin kullandığı Çekoslovak malı C - 4 olarak değiştirildi.
Dokuz yıl boyunca diğer faili meçhul cinayetlerle birlikte aydınlatılamayan Bahriye Üçok cinayeti dosyası, 1999 Eylül ayında tekrar açıldı. Dönemin Ankara Emniyet Müdür Vekili Kemal İskender'in koordinatörlüğünde faili meçhul kalan olayların aydınlatılmasıyla ilgili "Faili Meçhul Olayları Analiz Birimi" adı verilen özel bir birim kuruldu.
Mayıs 2000'de Mumcu cinayetiyle ilgili başlatılan Umut operasyonu kapsamında ortaya çıkan ipuçları, Bahriye Üçok cinayetinin çözümüyle ilgili umut ışığı oldu.
Kışlalı cinayetinin çözümünde de ipucu olan zanlıların ifadeleri üzerinde yoğunlaşan polis, Üçok cinayetini çözmek için araştırma yapmaya başladı.
Soruşturmayı yürüten Ankara DGM Savcısı Hamza Keleş, Üçok cinayetinin de diğer faili meçhullere ilişkin olarak da zanlıların sorgulandığını söyledi.
İlk ipucu
Umut operasyonu sürerken Hizbullah örgütü üyelerini sorgulayan polis, Muammer Aksoy ve Üçok cinayetiyle ilgili önemli ipuçlarına ulaştı. Örgüt üyelerinin sorguları sonucunda İslami Hareket ve Mumcu eylem grubunun dışında "Kayserililer Grubu" adıyla yeni bir eylem grubunun varlığı ortaya çıktı.
Mumcu suikastıyla ilgili tutuklanan Mehmet Şahin, ifadesinde bombalı paketin patlamasıyla yaşamını yitiren Üçok'a gönderilen bombalı kitabı Ankara'da gördüğünü söyledi.
16 Mayıs 2000'de Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin, gözaltında tutulan Hasan Kılıç, Necdet Yüksel, Ferhan Özmen adlı kişileri sorgulaması sonucu Üçok'a yapılan saldırı da aydınlatıldı.
Bir üst düzey yetkili, Üçok cinayetinin faillerinin belirlendiğini doğruladı. Konunun yine İran bağlantılı olduğunu belirten yetkili, yakalanan kişilerin olup olmadığı konusunda, "Biraz daha sabredin. Her şey ortaya çıkacak, bizi takip etmeye devam edin" diye konuştu.
Failler gözaltında
17 Mayıs'ta Umut operasyonu kapsamında Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde gözaltında tutulan "Kudüs Komandoları" üyesi Necdet Yüksel ve Ferhan Özmen'in sorgulanmaları sonucu, Üçok'a yapılan bombalı saldırının failleri ortaya çıkarıldı.
Olayla ilgisi olduğu bildirilen biri Ankara dışında olmak üzere, üç kişi 16 Mayıs gecesi yakalandı. Bilal Yurt, Celal Aytufan ve Mehmet Gürova adlı zanlıların yakalanmasının ardından, polis 17 Mayıs sabaha karşı da Mustafa Koca'yı ele geçirdi.
Emniyet yetkilileri, gözaltına alınan bu kişilerin sorgulanması sonucu olayla ilgili yeni isimlerin belirlendiğini, bu kişilerin yakalanması için geniş çaplı operasyonların sürdüğünü bildirdi.
18 Mayıs'ta Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, Üçok cinayetiyle ilgili aralarında Mehmet Kasap'ın da bulunduğu beş kişinin gözaltında olduğu bildirdi. Bir operasyonda yakalanan Mehmet Kasap'ın Üçok cinayetiyle ilgili olmadığını, ancak gözaltına bulunan diğer zanlılarla ilişkisi olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığını kaydetti.
Parmak izi örtüştü
19 Mayıs'ta Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde gözaltında bulunan "Tekin" kod adlı Ferhan Özmen'in parmak izi Üçok'un öldürülmesi olayında kullanılan pakette tespit edilen parmak iziyle örtüştü. Bu bulgu üzerine tekrar sorguya alınan Özmen, cinayeti ayrıntılarıyla anlatırken, cinayetle bağlantısı olan ve bu olayda kendisini yönlendirenle yardımcı olanların isimlerini verdi.
Emniyet yetkilileri, Üçok cinayetiyle ilgili tüm detayların ortaya çıkarıldığını, ancak olayla ilgili bazı kişilerin firarda olduğunu, bu kişilerin yakalanması için çalışıldığını kaydetti.