Kulak temizliğine dikkat!

Birçok insan banyodan çıkar çıkmaz kulak içini temizlemeye çalışır ama... Aslında kulak temizliği, bir vücut temizliği olmadığından rutin olarak temizliği gerektirmez; ancak bünye dış kulak kiri yapıyorsa dış kulak yolu tıkanabilir ve duyma azalır. Bu nedenle kulağı temizlettirmek gerekebilir. Ancak unutulmamalı ki; bu temizliğin de bir sınırı olmalı; çünkü kulak kirinin yokluğu kuru ve kaşıntılı bir kulakla karşı karşıya kalmanızı sağlayabilir. Op. Dr. Sevilay Sönmez, kulak temizliği ile ilgili yapılan yanlışlıklar ve oluşabilecek sonuçlar hakkında bilgi verdi. Kulak kanalı kendi kendini temizleme özelliğine sahiptir. Kulak zarından başlayıp kulak kanalı girişine doğru olan göç hareketi ile kulak kendi kendini temizleme özelliğini sağlamaktadır. Ayrıca kulak içindeki serumen (Seruminöz ve sebase isimli iki çeşit bez salgısı birbirine karıştığında orta çıkan sarı-kahve renkteki madde) içeriğindeki yağ asitleri sayesinde antibakteriyal bir etki sağlar. Serumen normal miktarlarda bulunduğunda kulak için nemlendirme, asit-baz dengesini sağlama gibi fonksiyonları olan bir salgıdır, bariyer oluşturarak sudan korur, dış ortamdan gelen tozun ve diğer partiküllerin kulağın daha iç kısımlarına gitmesini önler. Kulak kiri, kulağı korumakla görevli normal bir salgı olarak kabul edilmeli ve temizlik işi kulağa bırakılmalıdır. Rahatsız edici şekilde kulak kepçesinden görülen akıntı var ise dış kulak kısmı temiz bir bez ile silinebilmektedir. Kulaklık kulağın kendini temizlemesini engeller. Sekresyonun aşırı üretilmesi, tozlu ve kirli ortamlarda çalışma, dış kulak yolunda darlık nedeniyle buşonun dışarı atılamaması, denize girme veya banyo sırasında dış kulak yolundaki az miktardaki salgının şişmesi ve son olarak dış kulak yolunun kıkırdak kısmında bulunan kılların serumen tuzağı oluşturarak serumenin birikmesine neden olması kulak salgısın tıkaç oluşturarak rahatsızlık vermesine yol açabilmektedir. İşitme cihazı kullananlar ve çağrı merkezi çalışanları gibi sürekli kulaklık kullanmak zorunluluğu olan kişiler kulaklık ile mevcut serumeni daha ileri iterek kulağın kendi kendini temizlemesine engel olmaktadırlar, bu grup hastalarda tıkayıcı kir oluşma olasılığı daha fazladır. Kulak çubuğu gibi temizleme materyalleri dış kulak yolu enfeksiyonlarına sebep olabilir. Kulak temizliği için sivri ve uzun cisimleri kullanmak gibi yapılan yanlışlar nedeniyle kulak zarı delinebilmektedir. Kulak kanalı çok hassas olduğundan Q-tips (pamuklu kulak temizleyicisi), saç tokası, örgü şişi, tığ, araba anahtarı, bükülmüş kâğıt, peçete parçaları gibi akla hayale gelmeyen daha pek çok maddelerle karıştırılırsa kolayca zarar görebilir. Bunun için dirsekten küçük hiçbir şey asla kulağa sokulmamalıdır. Dış kulak yolu enfeksiyonlarına meyil hazırlama ya da temizleme işlemi sırasında fazla çaba, kazayla birisinin çarpmasına bağlı oluşan kulak zarı yırtıkları ve bunun yol açtığı kronik orta kulak enfeksiyonları oluşabilir. Bebek ve çocukların dış kulak yolları daha dar ve kulak kanalları daha hassas olduğu için bu tarz temizleme materyallerinden özellikle kaçınılmalıdır. Kulak temizliği için gliserin kullanılabilir. Kulakları fazla kir üretmeye eğilimli ya da işitme cihazı kullanan kişiler 6-12 aylık periyotlarla kulak burun boğaz doktorunuza muayene olup önerildiği takdirde kulak temizliği işlemi yaptırabilirler. Uygun biçimde yapılacak temizlettirme işlemlerinin alışkanlığa yol açacağını düşünmek yanlıştır. Bu ellerimi yıkamayayım yoksa kirlenir düşüncesi ile aynı mantıktadır. Kulak zarının yırtık, delik olmadığından emin olan kişiler, serumenin yumuşayıp kolay bir şekilde atılması için haftada 1 kez banyo öncesi 3-4 damla gliserin kullanılabilir. Kulak kirleri sıklıkla KBB uzmanı tarafından mikroskop eşliğinde görülerek, aspiratör ve özel küçük aletlerle temizlenir. İrrigasyon denilen su ile yıkama yöntemi ise sıklıkla kullanılan diğer bir yöntemdir; ancak İrrigasyon ehil ellerde yapılmıyorsa komplikasyona açık bir girişimdir. İrrigasyon uygulayıcıya kulak zarını görme olanağı sağlamadığından kulak zarında delinme (perforasyon) riski taşır veya orta kulak içine döküntülerin kaçmasına neden olabilir. Hatta daha önce var olan deliği daha da büyütebilir; ciddi dış kulak yolu enfeksiyonu, travmatik kemikçik zincir ayrılmasına ve şiddetli işitme kaybına neden olabilir.
Benzer Videolar