İlk Çağda Olimpiyatlar
Olimpiyat Oyunları’nın kökeni Eski Yunan’da kent (site) devletleri arasında barışçı ilişkileri geliştirmek amacıyla düzenlenen spor şenliklerine dayanır.
O çağda Eski Yunan’da Olimpia, Pythia, Nemla ve İsthmia gibi yerlerde birbirine benzer spor şenlikleri yapılırdı. Ama bunların en ünlüsü ve en eskisi, Elis kentindeki Olimpia’da düzenlenen Olimpiyat Oyunları’ydı.
Kimi araştırmacılara göre Olimpia’daki spor şenliklerinin tarihi İÖ 14. yüzyıla değin uzanır. Tanrıların tanrısı Zeus’un onuruna düzenlenen bu şenlikler önceleri, ölülerin ruhlarının sekiz yılda bir dirildiği inancı nedeniyle sekiz yılda bir kutlanırdı. Sonraları bu süre dört yıla indirildi ve İÖ 776’dan İS 393’e değin tam 12 yüzyıl boyunca her 4 yılda bir Olimpiyat Oyunları düzenlendi. Başlangıçta yalnızca bir gün süren Olimpiyat şenliğinin süresi İÖ 472’de beş güne çıkarıldı.
Olimpiyat Oyunları’nın en önemli yönü “Olimpiyat Ateşkesi” geleneğiydi. Bu gelenek uyarınca, savaş halinde olan Yunan kent devletleri Olimpiyatlar’a 3 ay kala silah bırakırlar ve yarışmalar için en iyi sporcularını seçerek Olimpia’ya gönderirlerdi. Oyunlar sona erdikten sonra da, oyuncuların kendi kent devletlerine güvenlik içinde dönmelerine değin “Olimpiyat Ateşkesi” sürerdi.
Bir gün içinde tamamlandığı ilk dönemde Olimpiyat Oyunları 32 m genişliğinde, 192 m uzunluğunda bir pistte yapılan tek bir koşu yarışından oluşuyordu. Ayrıca bu pistin güneyine düşen hipodromda da at yarışları yapılırdı. Zamanla değişik mesafelerde koşu yarışları, disk ve cirit atma, uzun atlama, boks, güreş, pentatlon ve atlı araba yarışları da Oyunlar’ın programına eklendi. Oyunların süresi 5 güne çıkarıldıktan sonra 5. gün, ödüllerin dağıtılmasına ve şampiyonlar için bir şölen verilmesine ayrıldı.
İlkçağdaki Olimpiyatlar’a kadınlar ne yarışçı ne de seyirci olarak katılabiliyor, yalnızca başrahibe oyunları izleyebiliyordu. Sonraları Olimpiyat Oyunları’yla aynı günlerde, ama Olimpiyat alanı dışında Zeus’un eşi Tanrıça Hera onuruna kadınlar arasında da spor yarışmalarının düzenlendiği biliniyor.
Eski Yunan’ın Roma İmparatorluğu’nun egemenliği altına girdiği MS. 146 yılına değin Olimpiyat Oyunları’na katılım yalnızca Yunan soyundan gelen özgür yurttaşlara açıktı. O tarihten sonra imparatorluk sınırları içinde yaşayan herkese Olimpiyatlar’a katılma hakkı tanındı.
Roma İmparatorluğu 4. yüzyılda Hıristiyanlığı resmi din olarak kabul ettikten sonra devlet, Eski Yunan dininin izlerini taşıdığı için Olimpiyat Oyunları’nın önüne engeller çıkarmaya başladı. Sonunda 393 yılında İmparator I. Theodosius Olimpiyat Oyunları’na kesin olarak son verdi.
Çağdaş Olimpiyatlar (1896-2000)
Çağdaş Olimpiyat Hareketi’nin kurucusu, bir Fransız soylusu olan Baron Pierre de Coubertin’dir
(1863 – 1937).
Coubertin’e göre Olimpiyat Oyunları geleneğinin canlandırılması, hem genç insanların yarışma ruhu içinde daha güçlü birer kişilik geliştirmeleri, hem de bireyler ve toplumlar arasındaki gerilim ve düşmanlıkların gene yarışma ruhuyla aşılması yönünde çok önemli bir adım atılmasını sağlayacaktı.
Coubertin’in bu görüşü Haziran 1894’te Paris’in ünlü yükseköğretim kurumu Sorbonne’da, 37 spor kuruluşundan 78 temsilci ile 9 ülkeden 20 delegenin katıldığı Uluslararası Spor Kongresi’nde oybirliğiyle benimsendi. Bunun hemen ardından kurulan Uluslararası Olimpiyat Komitesi I. Olimpiyat Oyunları’nın 1896’da Atina’da yapılmasını kararlaştırdı.
1896 ATİNA, YUNANİSTAN
Yunanistan Siyasal sorunları ve mali sıkıntıları nedeniyle Yunan hükümeti olimpiyatların Atina’da yapılmasına çok geç razı olduğu için, I. Olimpiyat Oyunları’na ancak 13 ülkeden 295 sporcu katılabildi. Programda yalnızca 9 spor dalı vardı. İlk Olimpiyat şampiyonluğunu, üç adım atlamada birinci gelen ABD’li James Connolly kazandı. Amerikalılar ayrıca 800 ve 1.500 metre hız koşuları dışında tüm atletizm yarışmalarını kazandılar.
Coubertin, ilkçağdaki Olimpiyatlar’da yer almadığı halde, MÖ 490’da Atinalılar’ın Persler karşısında Maraton Ovası’nda kazandığı zaferin anısına, Maraton adıyla 40 km’lik bir uzun mesafe mukavemet koşusunu da programa eklemişti. I. Olimpiyat Oyunları’nda bu yarışı Atinalı Spiridon Louis birinci bitirdi. Tek sıklette yapılan güreş karşılaşmalarından bir Alman, tenis karşılaşmalarından ise bir İngiliz 1. çıktı.
Pire Limanı’nda yapılan yüzme yarışlarına deniz suyunu soğuk bulan ABD’li ve Avustralyalı yüzücüler katılmayınca Macarlar ve Avusturyalılar birincilikleri aldı.
1940 – 1944 II. Dünya Savaşı
1940 Olimpiyatları’nın ev sahibi kenti olarak 1936’da Tokyo seçilmişti. O dönemde başlayan Çin-Japon savaşı nedeniyle ev sahibi kent Helsinki olarak değiştirildi. Ama 1939’da patlak veren II. Dünya Savaşı ne 1940’ta ne de 1944’te Olimpiyat Oyunları’nın düzenlenmesine izin verdi.
1937’de ölen Coubertin’in kalbi, vasiyeti üzerine Olimpia’da gömüldü.
1916 I. Dünya Savaşı
1916’da düzenlenecek VI. Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği için Budapeşte, İskenderiye ve Berlin başvuruda bulunmuştu.
Almanya’nın savaşa hazırlandığı bilindiği için, savaşın önlenebileceği umuduyla ev sahipliği Berlin’e verildi. Ama 1914’te başlayan I. Dünya Savaşı Olimpiyatlar’ın yapılmasını engelledi.
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin Faaliyetleri (TMOK)
• Olimpik Gün Koşusu
• Atatürk Barajı (GAP) Su Sporları Şöleni
• Ücretsiz Spor Okulları
• Asya’dan Avrupaya Yüzme, Yelken ve Kürek Yarışları
• Yasak Maddelerin Kullanımına Karşı Mücadele.
• Sporcu Bursları
• Antrenör Gelişim Kursları
• Fair Play’ın Olgusunun Yaygınlaştırılması.
Olimpik Gün Koşusu
Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC)’nin 23 Haziran 1884’de Paris’te Sorbonne Üniversitesinde Baron Pierre de Coubertin tarafından kurulmasının yıldönümü olan Olimpik Gün, 1987 yılından bu yana dünyadaki tüm Olimpiyat Komiteleri’nin düzenlediği Olimpik Gün Koşuları ile kutlanmaktadır. Olimpik Gün Koşuları, her yaştan insanı biraraya getirerek spor yapmanın heyecanını yaşatmak ve daha barışcıl ve sağlıklı toplumların yetişebilmesi için sporu her yerde insanlığın hizmetine sunmak amacını taşımaktadır. TMOK, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde sporun geniş kitlelere yayılmasına katkıda bulunmak amacıyla Olimpik Gün Koşularını her yıl bu bölgelerimizde organize etmektedir.
Atatürk Barajı (GAP) Su Sporları Şöleni
GAP projesiyle bölgede oluşan sosyal ve ekonomik gelişimin insanın doğasında varolan sporla bütünleşmesi, bölge halkının çağdaş sporlarla tanışması ve bölge gençlerinde Olimpizm ruhunun oluşması amacıyla TMOK, GAP Bölge İdaresi Başkanlığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile Atatürk Barajı Su Sporları Şöleni’ni 1995 yılından bu yana organize etmektedir. Şölen, Kürek-Kano, Sualtı Sporları-Cankurtarma-Su Kayağı-Paletli Yüzme, Yelken ve Yüzme dallarında yapılmaktadır.
Şölenin yedi yıllık süresi boyunca bölge gençlerinin su sporlarına ilgisi giderek artmış, bölge sporcularından oluşan yüzücü ve yelkenciler Türkiye şampiyonalarına katılmaya başlamıştır. Şölen esnasında Scuba, Cankurtaran ve İlkyardım kursları da düzenlenmektedir.
Ücretsiz Spor Okulları
TMOK Bayanlar Komisyonu, ülkemizde maddi imkansızlıklar nedeniyle spor yapamayan çocuk ve gençlerimize spor yapma olanağı sağlamak amacıyla 1996 yılından bu yana Ücretsiz Spor Okulları projesini yürütmektedir. Halen İstanbul’da, deprem bölgesinde ve İskenderun’da toplam 18 Ücretsiz Spor Okulunda 6.000 çocuk ve gencimize spor yapma imkanı sağlamaktadır.
Asya’dan Avrupa’ya Yüzme, Yelken ve Kürek Yarışları
TMOK, Uluslararası Olimpiyat Komitesi himayesinde “Herkes İçin Spor” teması ile her yıl Temmuz ayında “Asya’dan Avrupa’ya Uluslararası Boğaziçi Yüzme Kürek Yelken Yarışmaları” düzenlemektedir. Bir dostluk havası içinde her yaş grubundan yerli ve yabancı katılımcıları biraraya getiren bu organizasyon İstanbul’un kıtaları birleştiren tek şehir olma özelliğini de spor yoluyla tanıtmaktadır.
Yasak Maddelerin Kullanımına Karşı Mücadele:
TMOK, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından geçtiğimiz ay akredite edilen Türkiye Doping Kontrol Merkezi’nin kurulması girişimine öncülük etmiştir. İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu (HDK), Merkezin dünya standartlarına getirilebilmesi için, gereken testlerin yapılabilmesi ve aletlerin alınabilmesi amacıyla 1996 yılından bu yana 385,662 Amerikan Doları yardım yapmıştır. TMOK, Doping Kontrol Merkezinin tanınması için IOC düzeyinde etkin çalışmalar yapmış, ayrıca bu merkezde çalışan personeli, gelişim ve eğitimlerine yardımcı olmak amacıyla yurt dışında kurs ve kongrelere göndermiştir.
Ayrıca, TMOK kendi bünyesinde dopingle mücadele ve eğitim amacıyla Sağlık ve Anti-doping Komisyonu oluşturmuştur. Bu komisyon ülkemizde dopingle mücadele ve sporcu sağlığı konularında eğitim çalışmaları yapmaktadır.
Sporcu Bursları:
TMOK, Olimpiyat Oyunlarına hazırlanan ve madalya şansı bulunan sporcularımıza yardımcı olmak amacıyla IOC’nin Olimpik Dayanışma Programı çerçevesinde burs vermektedir.
Ayrıca, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ve İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu (HDK), Olimpiyat Oyunlarında madalya şansı bulunan sporcularımızın hazırlıklarına yardımcı olmak amacıyla burs vermektedir.
Antrenör Gelişim Kursları:
TMOK, antrenörlerimizin gelişimlerine katkıda bulunmak amacıyla Olimpik Dayanışma programı çerçevesinde yurtdışından uzman getirterek kurslar düzenlemekte ve yurtdışına eğitim amacıyla antrenör göndermektedir.
Fair Play’in Olgusunun Yaygınlaştırılması:
TMOK, Türkiye’de Fair Play olgusunun yaygınlaştırılması amacıyla her yıl verdiği Fair Play Ödülleri ile Fair Play’i ülkemizde bir yaşam tarzı olarak benimsetmek yolunda önemli katkılarda bulunurken, Fair Play Karikatür yarışmasıyla gençlerin sanat ve spor işbirliği yoluyla Fair Play’i benimsemeleri için çalışmaktadır