Polis Köpekleri

Narkotikte, asayişte, arama-kurtarmada, patlayıcı bulmada emniyet güçlerine destek veren polis köpekleri göreve alınıncaya kadar bir dizi zorlu sınavdan ve eğitimden geçiyor Onlar polis teşkilatının en sadık dostları. Aynı zamanda pek çok başarılı operasyonda önemli görevler üstlenen gizli kahramanlar! Narkotikte, asayişte, arama-kurtarmada, patlayıcı madde imhasında emniyet güçlerinin vazgeçilmezi onlar. Hepsi de yüzlerce köpek arasından seçilmiş, çok özel niteliklere sahip köpekler, polis köpekleri. Sınavlardan geçerek, uzun süreli eğitimler alarak, yetenekleri, mizaçları ve fiziki özellikleri doğrultusunda geliyorlar bulundukları yerlere. Polis teşkilatında genelde Alman kurdu ırkından olan köpekler kullanılıyormuş gibi görünse de Belçika kurdu, springer, çatalburun, labrador, golden retriever gibi çeşitli ırklara da rastlamak mümkün. Ancak bir köpeğin polis köpeği olabilmesi ya da yapacağı görevin belirlenmesi için ırkından çok karakter özellikleri önem taşıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'na bağlı Gölbaşı Köpek Eğitim Merkezi Müdürü Atalay Özdemiroğlu polis köpeklerini seçerken ırklarını değil mizaçlarını dikkate aldıklarını söylüyor: "Bir köpekten 10 tane yavru çıkıyorsa bunların arasından ancak bir veya iki yavru testlerden sonra görev köpeği niteliğini kazanabilir. Bizim için ırktan daha önemli özellikler var. Önemli olan görevin amaçlarına uygun köpeklerin seçilmesi. Özellikle bir ırk üzerinde ağırlıklı olarak durmuyoruz." BRANŞLARA AYRILIYORLAR Köpek Eğitim Merkezi'ndeki köpeklerin eğitim aldıktan sonra "Asayiş köpekleri", "Narkotik dedektör köpekleri", "Patlayıcı dedektör köpekleri", "Canlı ve cansız insan arama köpekleri" gibi sınıflara ayırdıklarını ve eğitimlerine bu yönde devam ettiklerini belirtiyor Özdemiroğlu: "Biz şu anda 5 kategoride eğitim veriyoruz. Bunların süresi 8 ile 20 hafta arasında değişiyor. Asayiş köpeği için 8 hafta, canlı insan arama için 20 hafta, patlayıcı arama için 16 hafta, narkotik için de 12 haftalık eğitimler var. Köpekler minimum 1 yaşından itibaren branş eğitimine alınıyor. Eğer bizim merkezimizde üretildiyse 1 yaşına gelene kadar 3-4 testten geçiyor. Sosyalleşmesine, kendine güvenlerine, oynama kapasitelerine bakılıyor. Bir yaşından sonra bütün hayvanları tekrar testlere sokuyoruz, oluşturulan şablonlarımız var. O şablonların içerisinde de uygunluk testlerine göre ayrılıyor. Branş eğitimleri yaklaşık olarak iki yaşına kadar devam ediyor. Sonra köpek göreve hazır hale gelir. Bir köpeğin hizmet süresi yaklaşık 9 yaşına kadar sürüyor. Sağlık sorunları olabiliyor. Tabii istisnalar da var. İstanbul'da bir narkotik köpeğimiz var dokuz yaşında ama oldukça başarılı hala. Bir yıl daha görevini sürdürecek gibi görünüyor." Atalay Özdemiroğlu eğitime alınacak köpeklerin 150 ayrı konuda sınava tabi tutulduğunu, sınava alınan köpeklerde oyun oynama, arama-bulma, kendini ve idarecisini koruma güdüleri ile köpeğin kalabalıktan korkmama, cesaret, özgüven özelliklerinin bulunup bulunmadığının test edildiğini söylüyor: "Her köpek görev köpeği olamaz. Başarılı olamayan köpekleri de isteyenlere ücretsiz olarak veriyoruz. Testler sonucu temel eğitimden geçen köpekler, karakterleri oturduğu andan itibaren narkotik, patlayıcı gibi branş içi eğitimlere tabi tutuluyorlar." EN ZORU PATLAYICI Köpeklerin branş dalları içinde en zorunun patlayıcı dedektör köpekleri olduğunu söylüyor Özdemiroğlu: "Eğitime alınan 300-400 köpekten ancak 1'i patlayıcı dedektör köpeği olarak yetiştiriliyor." Özdemiroğlu Asayiş köpeği olarak ise daha çok toplumsal olaylarda kullanıldıkları için iri cüsseli ve caydırıcı özelliği olan köpekler tercih ettiklerini söylüyor: "Asayiş köpeklerinin ikna etme kabiliyetleri yüksek ve sağlam karakterli köpekler olması gerekiyor. Ayrıca herhangi bir toplumsal olayda sakinliğini koruması ve idarecisinin sözünden çıkmaması önemli. Asayiş köpekleri önce suçluyu takip ediyor, köşeye sıkıştırdıktan sonrada havlayarak haber veriyor. Bu köpekler suçlu kaçmaya çalışmadıkça asla ısırmaz." Gölbaşı Köpek Eğitim Merkezi'nde canlı arama eğitimlerinin de verildiğini söyleyen Özdemiroğlu, kurslarda yetiştirilen 15 köpeğin ilk olarak Bingöl depreminde görev yaptığını belirtiyor. Türkiye'de şu anda narkotik yakalamaların yaklaşık yüzde 15'inin köpekler tarafından gerçekleştirildiğini söyleyen Atalay Özdemiroğlu köpeklerin başarılı olmasının eğitimlerinin sürekliliğine bağlı olduğu görüşünde: "Bir çok ilde görev yapan 50'den fazla köpek var bizim eğittiğimiz. Polis teşkilatında ün salmış kahraman olmuş köpeklerimiz de var. Mesela Konya'da çöken binadan ilk gün çıkarılan bayanı bizim burada eğittiğimiz Volkan ve Reks bulmuştu. Köpeğe verilen eğitimin sürekliliği önemli. Köpek kendisini idare eden kişiyle birlikte eğitiliyor. İdare edenin günde bir kaç saatini sürekli olarak ona ayırması gerekiyor. Yeterince antreman yapmazsa potansiyel kaybına uğrayabilir. Köpekler hep aynı kişiden emir alırlar. Atamaları da birlikte yapılır. Bir köpek nasıl testlerden geçiyorsa idareci olacak kişi de teste alınıyor. Kişinin kendi isteğinin yanı sıra, bu iş için uygun olup olmadığına bakılıyor. Ondan sonra bir eşleştirme yapılıyor ve birlikte eğitiliyor. Zaman içerisinde o kişi görevden ayrılırsa veya köpek bir şekilde görevden ayrılırsa o zaman yeni bir adaptasyonla yeni bir sahip verilir köpeğe."
Benzer Videolar