İngilizce Şiirler Tercümeli

LITTLE CHILD With pearls in his eyes and pain in his heart The little child is crying being lost in darkness You mightn’t have a house or parents You mightn’t have anybody, you might have been scorned Whatever happens and happens The time and the days will pass One day might come and you might be consoled little child. With pearls in his eyes and pain in his heart The little child is crying being lost in darkness You’d had various troubles making you get lost Strangers had taken the little money you deserve Whatever happens and happens The time and the days will pass One day might come and you might be consoled little child. KÜÇÜK ÇOCUK Gözlerinde inci, yüreğinde sancı Karanlıkta kaybolmuş ağlıyor küçük çocuk Belki evin yokmuş senin, anan-baban yokmuş senin Kimselerin yokmuş senin, belki seni hor görmüşler Ne olursa olsun, olsun, ne olursa olsun Zaman akıp gidecek, günler gelip geçecek Belki bir gün gelecek teselliyi bulacaksın küçük çocuk. Gözlerinde inci, yüreğinde sancı Karanlıkta kaybolmuş ağlıyor küçük çocuk Türlü türlü derdin varmış, dertler seni senden çalmış Hakkın olan üç kuruşu o yabancı eller almış Ne olursa olsun, olsun, ne olursa olsun Zaman akıp gidecek, günler gelip geçecek Belki bir gün gelecek teselliyi bulacaksın küçük çocuk. Yazan: Serdar Yıldırım THE OLD MAN’S TEARS Once upon a time I had watched a play somewhere There was a curled old man in that play Wearing ragged clothes Having meaningless glance in his eyes Being too old, having no energy left, and being deserted, Left alone, having lived nothing His tears had neither stopped nor finished He had so much trouble that hadn’t ever finished Breathing was his profit, living was his only ambition Having played the greatest tragedy in the world On the life stage without curtains He had passed on, do you have a clue? YAŞLI ADAMIN GÖZYAŞLARI Yıllar önce bir yerlerde bir oyun seyretmiştim Bu oyunda iki büklüm yaşlı bir adam vardı Yırtık pırtık elbise vardı üstünde Anlamsız bakışlar vardı gözünde Yaşı geçmiş, işi bitmiş, terk edilmiş Yalnız kalmış, yaşamamış ihtiyarın Yaşlı adamın gözyaşları durup dinmek bilmezdi Dertler ne kadar fazla bitip tükenmek bilmezdi Nefes almak kazancıydı, yaşamak tek amacıydı Perdesi olmayan bu hayat sahnesinde Dünyanın en acıklı oyununu oynadı Göçtü gitti aramızdan, haberin var mı? Yazan: Serdar Yıldırım WHY FALLING IN LOVE WİTHOUT BEING LOVED? If eyes see, heart likes and falls in love The passion to meet lights fire Reality and dream get mixed into each other One moment comes and arched eyebrows are frowned. He had loved a lot of beautiful ones without being loved He knows that there is no remedy for this trouble The lover also bears the trouble Why falling in love without being loved? Days ¤¤¤¤ of hope and expectation Passed with happiness and grief We had tried hard but too hard But couldn’t answer the riddle called love. AŞIK OLUP SEVİLMEMEK NEDENDİR? Göz görse, gönül sever, aşık olur Kavuşmak tutkusu bir ateş yakar Hayal, gerçek birbirine karışır Bir an gelir hilal kaşlar çatılır. Çok güzeller sevmiş, seveni olmaz Bilir ki, bu derde çare bulunmaz Seven aşık dert yükünü çeker de Aşık olup sevilmemek nedendir? Umutlar, ümitlerle dolu günler Sevinçler, kederlerle geçti günler Çok ama pek çok uğraştık yine de Aşk denen bilmeceyi çözemedik. Yazan: Serdar Yıldırım YEARS HAVE PASSED SINCE SPLITTING UP Years have passed since splitting up, who knows where you are? I could do anything to see you and hear your voice Your jetblack eyes, your wavy hair are unforgettable Never think you’ve been forgotten, you’re always on my mind without being forgotten. Your memory had stayed somewhere deep in my heart The oppressive years had pulled you away from me Noone has said “I love you” except you Noone has known our love except us I am left alone and our love has become a song I have been thinking of you with this song. Written by: Serdar Yıldırım SanK0 Kayıtlı Üye 2 Kas 2007 #2 AYRILALI YILLAR OLDU Ayrılalı yıllar oldu, şimdi sen kimbilir nerelerdesin? Seni görebilmek için, sesini duyabilmek için neler vermezdim Simsiyah gözlerini, dalga dalga saçlarını unutmak mümkün değil Unutuldum sanma, her zaman aklımdasın unutulmuş değilsin. Kalbimin bir köşesinde hatıran kalmış O zalim yıllar seni benden çekip almış Bana senden başkası seviyorum demedi Aşkımızı bizden başka kimse bilmedi Sensiz kaldım aşkımız bir şarkı oldu Yıllardır ben bu şarkıyla seni anarım. Yazan: Serdar Yıldırım THE KANGAROO WITHOUT ITS CHILD A kangaroo hadn’t been able to have a baby It had adopted a rabbit and had put it into its bag The kangaroo had been happy and so had the rabbit But the others had been angry so, They had made a plan to get rid of the rabbit They had kidnapped the rabbit while sleeping The kangaroo had seen her empty bag when she had woken up She had been shocked and sorry And had made an arrangement with the poisonous snake In the bag had been the snake and the kangaroo among the others Being afraid of the snake the others had given the rabbit back And they had said that that was a plan in a plan. YAVRUSU OLMAYAN KANGURU Kangurunun birinin yavrusu olmazmış Bir tavşanı evlat edinip torbasına koymuş Kanguru memnun, tavşan mutlu Ama diğer kangurular kızgınmışlar. Tavşandan kurtulmak için, bir plan yapmışlar Onlar uykudayken tavşanı kaçırmışlar Kanguru uyanınca bakmış torbası boş Şaşırmış kalmış buna olmuş içi bir hoş. Kanguru zehirli yılanla anlaşma yapmış Torbada yılan, kanguru kangurular arasında Yılandan korkan kangurular tavşanı geri vermişler Plan plan içinde böyle olur demişler. Yazan: Serdar Yıldırım