Zekat Vermek
Zekat vermek; İslamın dördüncü şartıdır.
Nisap miktarı yani borçlarını düştükten sonra alacaklarıyla beraber elinde 96 gram değerinde, para veya ticaret malı olanın kırkta birini zekat vermesi farzdır.
Zekat maddi durumu iyi olan herkesin, her sene fakir veya muhtaçlara verilmesi gereken sadakadır. Meyve ve tarla mahsulünün de onda birini fakire vermek farzdır. Bu onda bir zekata da uşur denir.
"Zekat vermeyene Allahü teâlâ lanet eder." (Nesai)
Zekat vermesi gereken kişiler
İslamın şartlarından olan zekat yükümlülüğü herkesi kapsamayabilir, kişinin zekat ile sorumlu olabilmesi için şu şartları taşıması gerekir;
🎈 Akıl sağlığının yerinde olması ve ergenlik çağına gelmiş olması; hanefi mezhebine göre akıl sağlığı olmayanlara zekat düşmez ama şafii mezhebine göre zekat verecek kadar malı olan akıl sağlığı bozuk kişilerinde zekatlarının verilmesi gerekir.
🎈 Özgür olmak; sahip olduğu mal mülk üzerinde yetkiye sahip olmalı ve onları kullanma imkanına sahip olmalı. Örneğin bir müslümanın malı mülkü fazlasıyla var ama bir yerde esir, hapis düştü ve gidipte onların bir kısmını zekat olarak verme ihtimali yok.
🎈 Zengin olmak; dinimize göre zekat verecek kadar zengin demek, temel ihtiyaçlarını karşılayıp borçlarını ödedeikten sonra geriye kalan malı nisap miktarına ulaşan ve aşan kişidir. Bu özellekleri sahipseniz zenginseniz demektir ve malın üzerinden bir yıl geçtikten sonra zekat vermek zorundasınız. Eğer malı, mülkü nisap miktarı kadar veya daha fazlası varsa ancak borçlarının karşılığıda o mal ve mülkünün değerinden çoksa onlar zekat vermekle yükümlü değillerdir.
Zekat kimlere verilir
1- Fakirler: Dini ölçülere göre zengin sayılmayan, nisab miktarı malı olmayan kimselerdir.
2- Yoksullar: Hiçbir şeyi olmayanlar.
3- Borçlular: Borcundan fazla nisab miktarı mala sahip olmayanlar.
4- Yolcu: Memleketinde malı olduğu halde yolda parasız kalan, elinde bir şey bulunmayan kimselerdir. (Bunlara memleketlerine varacak kadar zekât verilebilir.)
5- Allah Yolundakiler: Bunlar cihad veya hac için yola çıkıp parasız kalanlar ile işini gücünü bırakıp kendisini ilme vermiş olan kimselerdir.
🎈Zekat verirken şu sıra gözetilmeli
Önce kardeşler, kardeş çocukları, amca, hala, dayı ve teyze, sonra diğer akraba ve komşular, bunlardan sonra mahallesinde ve oturduğu memleketteki fakirler. Aldığı zekât parasını günah yolunda harcayacak veya israf edecek olan kimselere değil, gerçek ihtiyaçları için harcayan fakirlere vermek daha iyidir.
"Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz erdemlilik değildir. Asıl erdemli kişi Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman eden; sevdiği maldan yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olanlara harcayan; namazı kılıp zekatı verendir. Böyleleri anlaşma yaptıklarında sözlerini tutarlar; darlıkta, hastalıkta ve savaş zamanında sabrederler. İşte doğru olanlar bunlardır ve işte takvâ sahipleri bunlardır." (Bakara suresi, 177. ayet