Neden grip ve zatürre aşısı olunmalı?
Grip salgını başladı!
KİMLER GRİP ve ZATÜRRE AŞISI OLMALIDIR?
Dünya çapında her yıl yaklaşık 1 milyar insanın mevsimsel gripten etkilendiği ve bunların 3-5 milyonu hastalığı şiddetli geçirdiği tahmin edilmektedir. Her yıl 290 - 650 Milyon kişi gribin neden olduğu komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Bu kişiler aynı zamanda gribin en önemli komplikasyonu ve griple ilişkili ölümlerin en önemli nedeni olan pnömoni (zatürre) açısından da risk taşıyor.
Bu süreçte en etkili önlemin grip ve zatürre aşısı olduğunun altını çizen Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Acar, KozanBilgi.Net okurlarına grip ve zatürre aşıları hakkında bilgi verdi.
Dünyanın her yerinde dolaşan influenza virüslerinin neden olduğu akut bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, her yıl dünyada yaklaşık 3-5 milyonu ağır hastalık olmak üzere 1 Milyar kişiyi etkiliyor ve 300-650 bin kişinin ölümüne neden olan oluyor. Gribe yakalanmamak için sık el yıkama, sağlıklı beslenme, mevsime göre giyinme gibi kişisel önlemlerin yanı sıra özellikle risk altındaki kişilerin mutlaka aşılanması gerektiğini belirten Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Acar, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Acar
“İnfluenza virüsü her yıl yapısını değiştirdiğinden, Dünya Sağlık Örgütü küresel izleme verilerine dayanarak aşı içerikleri için yıllık önerilerde bulunuyor. Her yıl aşı içeriği Dünya Sağlık Örgütü'nün tavsiyeleri dikkate alınarak hazırlanıyor. Aşı, yapıldığı grip sezonu için etkili oluyor. Bu nedenle, daha önce geçirilmiş grip hastalığı ya da uygulanmış grip aşısına bakılmaksızın mevsimsel gribe karşı etkin bir korunma sağlanması için her yıl grip aşısı yaptırılması gerekiyor. Risk grubundaki kişilerin Eylül-Ekim aylarından itibaren mevsimsel grip salgınlarına neden olabilecek virüslere karşı hazırlanan güncel aşılarla aşılanması gerekiyor. Aşının koruyuculuğu ise yaklaşık 6-8 ay sürüyor. Dolayısıyla bir sonraki grip mevsiminde hastalığa tekrar yakalanmak mümkün hale geliyor. Bu nedenle mevsimsel gripten korunmak için her yıl aşı yapılması gerekiyor.”
Bu kişilerin aynı zamanda gribin en önemli komplikasyonu ve griple ilişkili ölümlerin en önemli nedeni olan pnömoni (zatürre) açısından da risk altında olduklarını belirten Prof. Dr. Ali Acar, “Grip açısından riskli grupta olanların pnömokok aşısı da olmaları çok önemli. Aşılar, pnömokok hastalığını önlemenin en iyi yoludur. Toplum arasında zatürre aşısı olarak da bilinen iki tür pnömokok aşısı mevcuttur, bu aşılar kişinin zatürre dışındaki diğer pnömokokal hastalıklardan da korunmasına yardımcı olur. Ayrıca geçmişte pnömokok hastalığı geçirilmiş olsa bile, kişilerin zatürre aşısı uygulaması önerilir. Girp ve pnömokok aşılarını aynı zamanda yapılması gerektiği durumlarda, iki aşı farklı kollara yapılmak suretiyle güvenle aynı anda uygulanabilir” dedi.
KİMLER GRİP VE ZATÜRRE AŞISI OLMALI?
Grip de zatürre de her yaştan bireyde görülebiliyor. Ancak bazı kişilerin, bu iki hastalık açısından daha yüksek risk altında bulunduğunu belirten Prof. Dr. Ali Acar, risk gruplarını şu şekilde sıraladı:
Grip açısından risk taşıyanlar:
Gebeler
6-59 ay arası çocuklar ile 50 yaş üstü yetişkinler
Kronik hastalığı olanlar: (Astım dahil kronik akciğer hastalığı, diyabet, metabolik hastalıklar, kalp hastalığı, kronik karaciğer hastalığı, kronik böbrek hastalığı, nörolojik hastalıklar)
Bağışıklığı baskılanmış hastalar (doğumsal, AIDS, kanser veya kullanılan ilaçlar nedeniyle)
6 ay-18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin tedavisi kullananlar
Obez kişiler
Komplikasyon riski yüksek olanlarla aynı evde yaşayanlar veya bakım hizmeti verenler (sağlık personeli, özellikle 6 aydan küçük çocuklarla temaslılar, 5 yaş altı ve 50 yaş üstü kişilerin ev temaslıları ve bakım verenler)
Pnömokokal hastalık açısından risk taşıyanlar:
2 yaş ve altındaki kişiler,
65 yaş ve üzerindeki kişiler,
Kronik akciğer, kalp, böbrek, karaciğer hastalığı, diyabet ya da HIV enfeksiyonu bulunanlar,
Kohlear implantı olanlar,
Beyin omurilik sıvısı (BOS) sızıntısı olanlar,
Kanser, solid organ nakli veya bağışıklık sistemini zayıflatan başka bir durum veya ilaç kullananlar,
Nefrotik sendromu bulunanlar,
Orak hücre hastalığı ve diğer hemoglobinopatilere sahip olanlar,
Dalağı alınmış ya da dalak fonksiyon bozukluğu olan kişiler,
Sigara kullananlar
Alkolizm
AŞI FELÇ YAPMAZ, KISIRLIĞA NEDEN OLMAZ
Aşıların yaygın yan etkileri arasında aşının yapıldığı yerde ağrı, kızarıklık ve/veya şişlik, baş ağrısı, ateş, mide bulantısı, kas ağrıları ve yorgunluğun yer aldığını belirten Prof. Dr. Ali Acar, “Aşının erişkinlerde görülen en sık yan etkisi enjeksiyon yerinde ağrı ve hassasiyet olup %10 ile 20 oranında ortaya çıkıyor ve genellikle iki gün içinde kayboluyor. Grip ve zatürre aşılarının ciddi yan etki sıklığının, çocukluk çağında yapılan aşılardan farkı bulunmuyor. Aşılar felç yapmıyor, kısırlığa neden olmuyor ve gebelerde de güvenle yapılabiliyor. Ancak unutulmamalıdır ki tüm aşılar, alerjik reaksiyonların hızlı bir şekilde tanınabileceği ve tedavi edilebileceği sağlık kurumlarında yapılması gerekiyor.”
Bayındır Sağlık Grubu Hakkında:
Bayındır Sağlık Grubu’nun temeli, 1992 yılında o zamanki adıyla Bayındır Tıp Merkezi ile hizmet vermeye başlayan Bayındır Hastanesi’ne dayanmaktadır. İş Bankası grup şirketlerinden olan Bayındır Sağlık Grubu, kısa sürede sağlık alanında referans kurumlardan biri haline gelmeyi başarırken, bunda tam zamanlı çalışan deneyimli hekim kadrosunun yanı sıra, hedeflenen nitelikli hizmet anlayışını sağlamak için kurum tarafından özümsenen temel değerler de önemli rol oynamaktadır. Etik değerlere saygılı, kanıta dayalı tıp ve hasta odaklı hizmet anlayışına sahip Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ile başlayan bu anlayışını kısa sürede Bayındır Kavaklıdere Hastanesi, Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi’nin yanı sıra, İstanbul’da Fenerbahçe, Beşiktaş, Şirinevler, İş Kule, Tuzla ve İzmir Alsancak olmak üzere 6 farklı lokasyonda bulunan Bayındır Diş Kliniklerinde de başarıyla uygulayarak, vermekte olduğu sağlık hizmetinin etki alanını genişletmiştir.
www.bayindirhastanesi.com.tr