Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ​

Romatizmal, ortopedik, nörolojik, solunum, kalp gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan fizik tedavi ve rehabilitasyon normal yaşama dönmeyi hızlandırıyor. 26 Ocak  NTVnin Sağlık Raporu programına konuk olan Grup Florence Nightingale Hastaneleri Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Zeynep Güven, fizik tedavi ve rehabilitasyon alanındaki en son yenilikleri bizle paylaştı. Son yıllarda önemi daha fazla fark edilen tıp dallarından biri de fizik tedavi ve rehabilitasyon. Romatizmal, ortopedik, nörolojik, solunum, kalp gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan fizik tedavi ve rehabilitasyon normal yaşama dönmeyi hızlandırıyor. Fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimliğinin ne olduğu ve işlevi hakkında Grup Florence Nightingale Hastaneleri Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Zeynep Güven, bize şu bilgileri verdi: Fizik tedavi ve rehabilitasyon aslında tıbbın içerisinde ama biraz farklı konumu olan bir branş. Hekimi üç aşamada inceleyecek olursak, koruyucu hekimlik, tedavi edici hekimlik ve rehabilitasyon hekimliği. Gördüğünüz gibi bu üç aşamanın bir ayağını oluşturuyor. Ve vazgeçilmez bir ayak. Koruyucu hekimlik adı üstünde, zaten hastalığın oluşmaması için sarf edilen tüm çabaları içeriyor. Tedavi edecek hekim, hastalık oluşturduktan sonra hastalığı gidermeye, durdurmaya veya yavaşlatmaya yönelik tüm tedavi yöntemleri. Tıbbi olabilir, cerrahi olabilir, bunları içeriyor. Oysa rehabilitasyon hekimliği hastalıktan sonra ortaya çıkan organ yetersizlikleri veya bunun alt basamağı olan sakatlık veya engellilik gibi toplumsal boyutunu ilgilendiren bu problemlerin giderilmesine, bilhassa fonksiyon kayıplarının en aza indirgenmesini sağlayan tüm eforları içeriyor. Ve aşağı yukarı tüm branşlarla da iç içe çalışmak durumunda. İlgi Alanları Fizik tedavi ve rehabilitasyonun başlıca ilgi alanları ve etkin kullanımının söz konusu olduğu hastalıklar konusunda ise Prof. Dr. Güven, şunları söyledi: Aslında hitap etmediği hastalık grubu yok gibi. Ama gerçekten de daha yoğun olarak ilgi alanı içerisine giren belirli hastalık grupları var. Bunların başında özellikle ülkemizde de en sık bilinen yönü romatizmal hastalıklarla ilgili tedavi yöntemleri. Fizik tedavi, rehabilitasyon yöntemleri. Bunun dışında ortopedik rehabilitasyon dediğimiz tüm ortopedik girişimlerden sonra yapılan rehabilitasyon yöntemleri. Veya ortopedik problemi olan hastalarda, cerrahi geçirmeseler bile uygulanan rehabilitasyon yöntemleri, ki günümüzde tüm dünyada olduğu gibi ortopedik cerrahinin gelişmesiyle birlikte bu branşta da özellikle son 15 yılda büyük aşamalar gösterildi. Ülkemizde de buna paralellik gösteriyor bu gelişmeler zaten. Biyolojik hastalıklarda çok büyük önemi var. Aklınıza gelebilecek tüm nörolojik sorunlarda ki bunların bir kısmı kalıcı durumlara yol açabiliyor veya bir kısmı ilerleyici hastalıklar, ömür boyu sürebilecek hastalıklar. Bunlar da ilaç tedavileriyle birlikte kişinin yine mevcut fonksiyonlarını en üst düzeyde tutmaya yarayan yöntemler. Bunun dışında pediatrik rehabilitasyon dediğimiz çocuk yaş grubundaki sakatlık, özürlülüğe yol açan sorunlarda çok efektif. Gerçekten bu çocukların yeniden topluma kazandırılması, okula dönüşlerinin sağlanmasında önemli etkileri var. Biraz önce bahsettiğimiz gibi solunum hastalıklarında etkili. Bazı kalp hastalıklarında rehabilitasyonun çok önemli yeri var. Yaşlıların topluma kazandırılması, fonksiyonelliklerinin sağlanması için rehabilitasyon gerekli. Bu liste uzayıp gidiyor. Tedavi Periyotları Fizik-tedavinin uygulama sırasında büyük rahatlık sağlayıp, tedavi sonrası bir süre etkisinin devam ettiği durumlarla ilgili olarak Prof. Dr. Güven, şu açıklamayı yaptı: Fizik tedavi çok geniş bir hastalık spektrumunu ilgilendiren bir tedavi yöntemi. Rehabitilasyonu da ekleyeceğiz buna. Dolayısıyla bazı hastalıklarda fizik tedavinin kalıcı etkisi var. Ama bazı hastalıklar, sadece fizik tedaviyle giderilebilecek hastalıklar değil. Bunlar kronik sorunlar. Dolayısıyla bu tip durumlarda fizik tedavi, belirli dönemler için rahatlatıcı etki yapıyor. Örneğin kalça kireçlenmesinde herkes her hastada farklı olmakla birlikte, bu ameliyatı da gerektirebilecek uzun vadede bir sorun. Dolayısıyla eğer bu düzeye gelmemişse, bu düzeye gelene kadar veya bu düzeye gelmemesini sağlamak için belirli periyotlarla gerçekten fizik tedavi yapmak gerekiyor. Ama iş tabi fizik tedaviyle de bitmiyor. Rehabilitasyon dediğimiz özellikle egzersiz yaklaşımlarını da hastanın da sürdürmesi lazım. Bu fizik tedaviden görülecek yararın süresini de belirgin şekilde uzatıyor. Belirli periyotlarda bu hastalarda fizik tedavinin tekrarlanması ve bu yararın sürdürülmesi gerekir. Avrupa ve Amerikayla Kıyas Avrupa ve Amerikayla kıyaslandığında, Türkiyede insanların fizik tedaviden ne kadar yararlanabildiği, tedavinin ne kadar iyileştirici özelliği olduğu konusunda Prof. Dr. Güven, şunları söyledi: Türkiyede uzun yıllar özellikle tedavi edici hekimlik üzerinde durulmuş. Gerçekten yurt dışındaki standartlarla kıyaslanabilecek, artık Türkiyede hem tıbbi hem de cerrahi girişimler söz konusu ama yurdumuzda rehabilitasyonun aşağı yukarı 50 yılı aşkın bir geçmişi olmasına rağmen henüz tam anlamıyla rehabilitasyon ekibinin ve rehabilitasyon kuruluşlarının yeterli olduğunu söylemek biraz zor. Oysa Türkiyede aşağı yukarı dünyadaki istatistiklerle de uyumlu toplumun 10da 1inde bir takım özürlülükler veya sakatlıklar mevcut. Dolayısıyla bu kadar geniş kitleye hitap edebilecek, ne yazık ki, gerek kamuda gerekse özel sektörde yeterli ekipmanımız ve kuruluşumuz henüz yok. Ortopedik Rahatsızlıklar, Travma Trafik kazaları hep ülkemizde zirvede. Bunları dikkate alarak, ortopedik rahatsızlıklar, travma gibi problemlerde fizik tedavinin etkin kullanımı Prof. Dr. Güven, şöyle açıkladı: Son derece etkin. Çünkü bu kaza haberlerini okuyoruz. Şu kadar yaralı var deniyor ama bu yaralılar sonradan ne oluyor, kimse bunları irdelemiyor gerçekten. Ortopedide çok güzel, çok mucizevi işler başarılıyor. Ama bunu rehabilitasyonla desteklemediğiniz zaman ne yazık ki bu sakatlıklar kalıcı olabiliyor. Dolayısıyla bu tip ortopedik girişimlerin sonunda ameliyatlı ve ameliyatsız büyük oranda fizik tedaviyle hastaların eski fonksiyonlarına geri getirilmesi lazım. Yoksa yapılan ortopedik işlemlerden de yeterince faydalanamıyor. Romatizmal Hastalıklar Romatizmal hastalıkların tedavisinde yapılan araştırmalar ve nasıl sonuçlar verdikleri, Prof. Dr. Güven, şöyle dile getirdi: Önce tabi romatizmal hastalıklardan ne kastettiğimizi belirlememiz gerekiyor. Aşağı yukarı tanımlanmış 200ü aşkın romatizmal hastalık var gerçekten. Bunların bir kısmı kronik, süreğen ve iltihaplı. Erken tedavi edilmezse, ki bunların bir kısmının tedavisi ilaç tedavisidir. Sakatlıklara yol açan romatizmal hastalıklar ama önemli bir bölümü de iltihaplı olmayan çoğu eklem dışı veya eklemi ilgilendiren ve de erken tedavi edilirse, nüksenin önlenebileceği romatizmal hastalıklar. Dolayısıyla burada biraz tanıya yönelik olarak değişik yaklaşımlar söz konusu. Çoğu zaman kalıcı olabiliyor fizik tedavinin etkisi. Veya belirli periyotlarla tekrarlanması gerekiyor. MS Hastalığındaki Etkisi Fizik tedavi ve rehabilitasyonun MS hastalığındaki etkisi konusunda Prof. Dr. Güven, şu bilgileri verdi: Nörolojik rehabilitasyon kapsamında MS hastalığı. MS hastalığının nedeni bilinmiyor ama süreğen bir hastalık. İlaç tedavisiyle birlikte yürütülmesi gerekiyor fizik tedavi ve rehabilitasyonun. Çünkü MS hastalığında bilemediğimiz nedenlerle merkezi sinir sisteminde oluşan plaklar, sinir sisteminin bazı fonksiyonlarını etkileyebiliyor. Ve bu fonksiyonlar çok riskli olabiliyor. Yani hasta gövdesi veya kolundaki, bacağındaki kaslarda güçsüzlük hissedebiliyor. Duyu problemleri olabiliyor. Uyuşukluklar... Buna bağlı yine merkezi sinir sistemindeki bozukluğa bağlı spasite dediğimiz sertlikler meydana gelebiliyor. Yine idrar tutamama veya idrar yapamama gibi mesaneyle ilgili sorunlar olabiliyor. Tüm bu problemlerin en aza indirgenmesi, belki tamamen giderilmesi değil ama kasların eski fonksiyonlarına getirilmesi, mümkün olan en üst düzeyde güçlendirilmesi. Hastanın yürüme veya elini kullanma sorunu varsa, bu organlarını en üst düzeyde kullanabilmeleri için, her hastadan hastaya değişen aralıklarla, her hastanın seyri, ilaçlara cevabı farklı.. MS hastaları rehabilitasyondan çok büyük oranda yarar görüyorlar gerçekten. Boyun ve Bel Fıtığı Boyun ve bel fıtığının görülme sıklığı ve hangi aşamada fizik tedaviye başvurulması gerektiği konusunda ise Prof. Dr. Güven, şunları söyledi: Görülme sıklığı konusunda çok kesin bilgiler vermek mümkün değil. Ama örneğin bir bel ağrısının mutlaka fıtıktan kaynaklanması gerekli değil. Artık toplumların yüzde 80inde hayatlarının belirli bir döneminde bir veya birkaç kez bu tip ağrıları çektiklerini düşünürsek, oldukça sık. Artık gelişen toplumlarda belki yaşam şartlarının değişmesi ve insanların yeterince spor yapamaması veya vücutlarının yeterince güçlü olmamasından, kasların yeterince güçlü olmamasından kaynaklanan sorunlardan dolayı bu fıtıkları gerçekten sık görüyoruz. Özellikle genç, çalışan dinamik yaş gruplarında büyük oranda iş, güç kayıplarına da neden olabiliyor. Bu nedenle de mutlaka tedavisi gerekiyor. Boyun fıtığında fizik tedavinin ne kadar derecede faydası olacağı konusunda Prof. Dr. Güven, şöyle devam etti: Genellikle boyun ve bel fıtıklarında tedavi yöntemlerinin yüzde 85ini ameliyat dışı tedaviler oluşturuyor. Gerçekten büyük bir bası varsa, endikasyonları varsa, o zaman da hastayı oyalamadan cerrahiye göndermek gerekiyor. Boyun veya bel fıtıklarında cerrahi sınırlar içerisinde değilse hasta, hem bu fıtıkların yol açtığı sinir basılarının oluşturduğu problemler ortadan kaldırılabiliyor. Ve hasta kendisine söylenen önerileri ve de egzersizleri muntazam yaparsa, orta, uzun vadede de bu şikayetinden tamamen kurtulması söz konusu. Soğuk Havalarda Fizik Tedavi Soğuk havalarda fizik tedavi yaptırmanın bir sakıncası var mıdır? sorusunun bütün hastaların sorduğu bir soru olduğunu belirten Prof. Dr. Güven, konu ile ilgili şunları söyledi: Biz hekimler veya bu tedaviyi uygulayan fizyoterapist arkadaşlar açısından havanın soğuk ve sıcak olmasının hiçbir önemi yok gerçekten. Çünkü yapılan ortam önemli. Bu ortamdan sonra özellikle boyun tedavisinde, çıkacağı ortam çok soğuksa, boynu koruyarak çıkmasında hiçbir sakınca yok. Dolayısıyla bu tedavilerin yazın veya kışın yapılması gibi bizim açımızdan herhangi bir ayırım yok. Bir çok kişinin boyun ve bel ağrıları olduğunu ama eklemlerde değişik problemler olduğunu belirten Prof. Dr. Güven, şöyle devam etti: Beyin ve bel fıtıkları çok spesifik özel sorunlar. Ama bu kadar uç sorunlar olmadan da bölgesel ağrı dediğimiz yani çeşitli eklemlerde, tek tek omuz gibi, kalça gibi eklemin kendisinden, eklem kıkırdağından ve eklem çevresi yumuşak doku dediğimiz eklemi destekleyen kapsül, bağlar, kaslar gibi dokuların zorlanması veya çeşitli nedenlerle bir iltihabi reaksiyona uğramasından kaynaklanan çok çeşitli hastalıklar var. Bu hastalıklarda hem şikayetlerin giderilmesine yönelik hem de uzun vadede bu problemlerin tekrarlamamasına yönelik fizik tedavinin gerçekten kalıcı ve çok büyük etkin faydası var. İlaç ve Fizik Tedavinin Etkisinin Karşılaştırılması Birçok hastanın ilaç tedavisinin mi yoksa fizik tedavinin mi daha etkin olduğunu, sorduğunu belirten Prof. Dr. Güven, şunları söyledi: Genel bir soru. Buna tek bir yanıtla cevap vermek mümkün değil. Hangi hastalıktan bahsettiğinize göre değişiyor. Bazı hastalıklarda sadece ilaç tedavisi, özellikle romatizmal hastalıklardan bahsediyorsak. Bazı hastalıklarda sadece fizik tedavi ve rehabilitasyon, bazı hastalıklarda da ikisini birlikte eş zamanlı ya da aralıklı kullanmak gerekiyor. Dolayısıyla bu hastalıktan hastalığa veya kişiden kişiye göre bu sorunun cevabı açıkçası değişiyor. Fizik Tedavi Yöntemleri Fizik tedavi uygulaması sırasında kullanılan yöntemler hakkında ise Prof. Dr. Güven, şu bilgileri verdi: Branşımızın adı üstünde fizik tedavi ve rehabilitasyonda iki ayrı bölümden oluşuyor. Dolayısıyla birinci bölümde bir takım fiziksel ajanlar ki, bunların sayısı çok fazla. Bunlar ısı yayabiliyorlar, elektrik akımları verebiliyorlar. Mekanik etkileri var, bu kullandığımız ajanların. Bunların iyileştirici etkilerinden yararlanıyoruz. İkinci kısım rehabilitasyonda da başta egzersiz olmak üzere pek çok özel yöntemlerle daha çok vücudu çalıştırmak veya vücudun belirli bölümlerini çalıştırmak ve fonksiyonel hale getirmek için yapılan çabalardan bahsediyoruz. Dolayısıyla hem elle yapılan tedaviler hem de cihazla yapılan tedaviler bu kapsamda. Kireçlenme Prof. Dr. Güven, kireçlenmede fizik tedavi kullanımı ile ilgili şunları söyledi: Önce kireçlenmeden ne kastettiğimizi en azından bir açıklığa kavuşturmak lazım. Kireçlenme dediğimiz hadise eklem yüzeylerindeki kıkırdağın aşınması. Bu yaşla birlikte artan bir süreç. Şikayete yol açması da genellikle 40lı yaşlardan sonra başlıyor. Tabi bu kişiden kişiye değişiyor. Ve her birinde de olması gerekmiyor. Dolayısıyla hastamızda bu tip şikayetler varsa, mutlaka egzersiz, çevre kasların güçlendirilmesi açısından şart. Düzenli bir egzersiz programıyla uzun vadede ekleme binecek olan yükü büyük oranda kaslara aktarmak mümkün. Ama bu egzersizlerin bilinçli ve sürekli yapılması lazım. Bunlar yeterli olmuyorsa ilaç tedavileriyle genellikle eklem kireçlenmelerinde, özellikle erken, orta dönemlerde fizik tedavinin orta ve uzun vadeli önemli derecede rahatlatıcı ve şikayetleri giderici etkisi var Spor Yaralanmalarında Fizik Tedavi Türkiyede amatör ve profesyonel sporda, fizik tedavi etkin olarak yeni yeni gündeme geldiğini belirten Prof. Dr. Güven, spor yaralanmalarında fizik tedavinin kullanımı ile ilgili olarak şunları söyledi: Batı toplumlarındaki gibi spor, ne yazık ki, henüz toplumun bir parçası olan sorun veya bir yaşam biçimi değil. Ancak sportif rehabilitasyon, özellikle spor yaralanmalarının vazgeçilmez bir parçası. Spor travmatolojisiyle ortopedist arkadaşlarımız ilgileniyor. Bir takım cerrahi müdahaleler yapılıyor. Veya cerrahi olmayan tedaviler yapılıyor. Bu tedavilerden sonra veya bu tedavilerle eş zamanlı olarak sporcuların hem ağrılarının giderilmesi, eklem fonksiyonlarının ya da kas fonksiyonlarının giderilmesi gerekiyor. Artı sporcularda ekstradan bir kas güçlenmesi gerekiyor. Normal insanlarda belki pek fazla gerekmeyen, dolayısıyla bu aşamada rehabilitasyon özellikle sporcular için vazgeçilmez bir unsur. Alternatif Tedavi Yöntemleri Prof. Dr. Güven, alternatif yöntemlere bakış açısı konusunda ise şunları söyledi: Masaj aslında bilimsel bir tedavi yöntemi, tedavinin içinde yeri olan bir yöntem. Gerçekten tanımlanmış masaj yöntemleri var. Ve bunların ne şekilde bölgesel ya da genel etkileri olduğu da biliniyor. Dolayısıyla bilinçli yapıldığı zaman, doğru endikasyon konduğu zaman masaj tamamlayıcı bir tedavi yöntemi. Zaman zaman biz de yararlanıyoruz. Hastalarımıza da tavsiye ediyoruz. Ama tabi, bunun bilinçli ve denetimli yapılması lazım. Diğer taş tedavisi vs. gibi yöntemlerin çoğu, genellikle sıcak uygulama yöntemlerinin bir çeşidi. Hastaya zararlı olmadığı sürece, hafif sıcak veren yöntemler... Hiçbir zaman doktor taş tedavisi yönünde bir endikasyon koymayacaktır. Ama çoğunlukla etkileri, bir ısı ajanından çok öteye gitmiyor. Yaşlılığa Bağlı Sağlık Sorunları Yaşlılığa bağlı sağlık sorunlarının, nüfusun yaşlanması ile arttığı biliniyor. Bu anlamda fizik tedavi ve rehabilitasyon kullanımı konusunda ise Prof. Dr. Güven, şunları söyledi: Türkiyede yeni yeni bu sorun hissedilmeye başlandı. Çünkü biz, kendimizi her zaman genç toplum olarak tanımlıyoruz ama bizde de yaşam süresi uzadıkça yaşlılarla ilgili özel bir sağlık sorunları ve bununla ilgili sosyal sorunlar da gündeme gelmeye başladı. Eklem hastalıkları açısından baktığımız zaman özellikle yaşlı toplumda sık görülen kireçlenme, zaten toplumun yüzde 10unda gözüküyor. Ki, bu hiç azımsanmayacak bir rakam. Bunun dışında kalp damar hastalıkları, akciğer hastalıkları vs. gibi aklınıza gelebilecek tüm organlarda zaten bir yaşlanma süreci sözkonusu. Kaslarda ister istemez bir zayıflama, bir gerileme olabiliyor. Dolayısıyla geriatri rehabilitasyon kapsamında insanların günlük yaşamlarını, özellikle yaşlıların günlük yaşam yaşamlarını kendi kendilerine bağımsız yapabilmeleri için gerekli tüm ayarlamalar ve rehabilitasyon yöntemleri deneniyor. Çünkü burada amaç kişinin toplum içerisinde üretici olması, artı çevresine, topluma yük olmadan olabildiğine kendi kendine bağımsız işini görünmesi. Dolayısıyla rehabilitasyonun da amacı, özellikle geriatrik rehabilitasyon da bu bağlamda çok önem kazanıyor. Korunma Genel sağlığımızı korumak için ve az hareket etmekten kaynaklanan ağrılarımızı ortadan kaldırmak için günlük yaşamımızı nasıl planlayacağımız konusunda ise Prof. Dr. Güven, Öncelikle spor yapmak gerekiyor. Bu her zaman söyleniyor ama ne yazık ki pek yapılamayan, gerçekleştirilemeyen bir yöntem. Sağlıklı beslenme çok önemli, çünkü büyük bir tempo, özellikle büyükşehirde yaşayan insanlar için inanılmaz bir tempo ve koşuşturma söz konusu. Bu tempo içerisinde insanların özellikle sağlığına dikkat etmesi son derece zor. Biz, tabi kilo almamalarını tavsiye ediyoruz. Kireçlenmeden bahsediyoruz. Özellikle 55 yaş üzerindeki aşağı yukarı yüzde 82sinin kilolu olduğunu varsayarsak, bel, diz kireçlenmesi uzun vadede, 55 yaşından sonra ortaya çıkabilecek sorunları büyük oranda provake eden bir problem bu.
Benzer Videolar