Rahat bir regl dönemi için bunları deneyin

Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Asena Ayar, adet döneminde kadınların yaşadığı rahatsızlıklar ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. Bazı kadınlarda adet dönemi ile ilgili yakınmalar kişinin günlük yaşantısını etkilemezken bazılarında ise depresyon da dahil olmak üzere çok ciddi şikayetler ortaya çıkabilir… Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Asena Ayar, adet döneminde kadınların yaşadığı rahatsızlıklar ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. Premenstrüel sendrom (PMS), menstruasyon yani adet görmek ile ilintili şikayetlerdir. Şikayetler adetten bir ya da iki hafta önce, yumurtlamadan hemen sonra başlar ve adet döneminde de birkaç günü etkiledikten sonra geçer. Üreme çağındaki herhangi bir yaşta başlayabilir ve her kadın tarafından farklı yaşanır. Menopozun başlaması ve adet görmenin bitmesiyle PMS geçer. PMS ve adet sancıları birlikte olabilse de; birliktelik sıklığının değişmesi farklı mekanizmalarla ortaya çıktığını düşündürmektedir. Premenstruel sendrom, sebepleri tam bilinmemekle beraber; adet döneminde, seviyelerinde dalgalanmalar görülen hormonlara kadının verdiği normal dışı yanıtla açıklanmaktadır. Stres ve duygusal faktörler PMS’e sebep olmaz ancak durumu daha olumsuz hale getirebilir. Tanıyı koyacak herhangi bir kan testi yoktur. Şikayetlerin günlük kaydı ve bunların hayatı etkileme derecelerinin belirlenmesi tanıyı koymada takip edilecek en önemli yoldur. Akne, göğüslerde şişkinlik ve hassasiyet, halsizlik, uyku düzensizlikleri, mide şikayetleri, kabızlık ya da diyare gibi bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler, kas-eklem ağrıları, konsantrasyon güçlüğü, ruh hali değişiklikleri, ağlama krizleri, huzursuzluk, depresyon sıklıkla görülen şikayetlerdir. Kadınların yüzde kaçının PMS’den etkilendiğini belirlemek zordur. ACOG(Amerikan Jinekoloji ve Obstetrik Komitesi) verilerine göre kadınların %85’inin aylık adet döngülerinde en az bir şikayetten etkilendiği tahmin edilmektedir. Çoğunluğu bu şikayetleri kolayca atlatırlar ve tedaviye ihtiyaç duymazlar. Ancak adet gören kadınların % 3-8’i PMS’in daha şiddetli bir formundan rahatsızdır. Bu gruptaki kadınların hayatları, şikayetlerinin şiddetiyle o dönemde sekteye uğrar ve hayat kaliteleri düşer. PMS genellikle 20’li yaşların ortalarında, 40’lı yaşların başlarında olan kadınlarda, ailesinde depresyon hikayesi olanlarda daha sık görülmektedir. Her kadına farklı yaklaşım gereklidir. Birine iyi gelen diğerinde faydasız olabilir. Doktora gitmeyi gerektirmeyecek hafif şikayetler varlığında alınacak küçük önlemler ve yaşam şeklindeki basit değişiklikler yararlı olabilir. Her gün kalsiyum, D vitamini ve folik asit içeren vitaminler almak, düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek (meyve, sebze, tam tahıllı yiyecekler), şekerli tuzlu yiyeceklerden, kafeinden, sigaradan ve alkolden uzak durmak, düzenli ve yeterli uyumak, stresle baş etmenin yollarını bulmak bu dönemde şikayetlerin hafiflemesini sağlayabilir. Daha kötü durumlarda doktora danışılması, lüzum görülürse reçeteli ilaçlar kullanılması uygun olabilir.
Benzer Videolar