CHP Grup Başkanı ve genel başkan adayı Özgür Özel, partisinin Adana İl Kongresi’ne katıldı.
Özel, burada yaptığı konuşmada, “CHP'nin akışı değiştirmesi ve bundan sonrası için, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı için, hem memleketi kurtarmayı, hem yeniden aydınlanma devriminin meşalesini eline alacak, karşı devrimcilerden daha cesur olacak, siyaseti kürsülere, salonlara, Meclis’e değil, siyaseti sokağa, meydana indirecek, büyük bir mücadeleyi başlatacak bir inanca ihtiyaç vardır” ifadesini kullandı.
Özel, şunları kaydetti:
“BAŞTAN AŞAĞIYA ANLAYIŞ DEĞİŞİKLİĞİ”
“CHP, özeleştiri yapmalıdır, doğru analizler yapmalıdır. CHP, gençleşmeli, daha çok kadını siyasete çekmenin, toplumun tüm kesimlerine kucak açmanın, CHP'nin emek örgütlenmesinin önündeki engellerle savaşmaya, sendikal mücadeleye sahip çıkmaya ihtiyacı olduğunun tespitini yaptık. Bir değişime ihtiyaç var. Değişimi bir kişiyle sınırla tutmak, genel başkanımıza haksızlık olur. Değişimi bir kadroyla tabi tutmak, sorunu tespit etmemek olur. CHP, ikinci yüzyıla girerken tepeden tırnağa, liderden kadroya, tüzükten programa ama baştan aşağıya bir anlayış değişikliği ile iktidar umudu olmaya ihtiyacı olduğunu tespit ediyoruz. Bunun için CHP'nin geçmiş yüzyılın altı ok siyasetinin tarihsel gerekliliğiyle sahipleniyor, olgusal gerçekliğiyle kabulleniyor, bu çağın gerekleri için aşındırmadan geliştirecek siyasetimizi tutum belgemizle paylaştık. Dünyayı gören, Türkiye'yi okuyan, yeni, genç, azimli kadrolarımızla bir büyük mücadeleye niyet ettik, yelken açtık. Adana'dan hepimizin baba evinden bu yürüyüşe destek istemeye, omuz vermenizi istemeye, gelin birlikte yönetelim, Atatürk'ün partisini 100 yıl önce olduğu gibi iktidar yapalım, yüzleri güldürelim demeye geldim.
“LAİKLİĞE SAHİP ÇIKMAKTAN KORKMAYACAĞIZ”
Erdoğan'ın dikine kesen siyasetine karşı, kim olduğumuzu bilerek, kurucu kadrolar olduğumuzu bilerek, bayrağımızdan da, vatanımızdan da demokrasiden de, eşitlikten de taviz vermeden, Tayyip Erdoğan'ın yalanlarına büyük bir özgüvenle ‘Hadi canım sen de' diyecek bir cesareti, bir umudu hep birlikte örgütlemek zorundayız. En iyi bildiğimiz işi yapacağız. Herkese dokunacağız. Sol ve sosyal demokrat bir siyaseti cesaretle, özgüvenle, inançla, kararlılıkla, kimseden çekinmeden, laikliğin bu ülkenin temel teminatı olduğunu bilerek, inananın da inanç özgürlüğünü savunan, yaşam biçimine müdahalenin karşısında tek güvence olarak duran laikliğe sahip çıkmaktan korkmayan bir CHP'nin özgüvenine ihtiyaç var bugün Türkiye'de.
“GÜÇ VERİN BU PARTİYİ İKTİDAR YAPALIM”
Esas mesele Cumhuriyet Halk Partisi'nin örgütünü dinlemek, onun ön seçim talebine kulak tıkamamak, hak ettiği sıraları hak etmeyenlere bırakmamak, örgütün alnının terinin kıymetini bilmek gerekmektedir. Kimse ama kimse delegeyi onlar seçti, bunlar seçti, sonuç belli noktasına sıkıştırmaya kalkmasın. Ben bu delegeyi tanıyorum. Bu delegenin şah damarında vatan, millet, Atatürk sevgisi atar. Bu delege kulağına üflenenin değil, gözüyle gördüğünün gereğini yapar. Delege sokaktaki mesajı, meydandaki mesajı görür. Delege partisini sever, ülkesini sever, gereğini yapar, bundan kimsenin şüphesi yoktur. Ben partinizin bir evladı olarak, yaptığım görevlerde başta Süleyman Soylu, Hulusi Akar, Tayyip Erdoğan'ın karşısında sizlerin başınızı öne eğdirmedim. Bana derseniz ki, ‘Özgür, bundan sonra sen hangi göreve gelirsen çalışırsın, koşarsın'. Bu kardeşin, burada sizinle yol yürümeye, bu partiyi iktidar yapmaya geldim. Güç verin, bu partiyi iktidar yapalım.”