Cümlede Anlam Cümle Vurgusu
Kullanılan cümlelerde bazı kelimeler veya kelime grupları daha baskılı ifade edilir. Buna cümle vurgusu denir. Dilimizde vurgunun bazı kuralları vardır. Vurgu kurallarını şöyle özetleyebiliriz:
1) Fiil cümlesinde (devrik değilse) vurgu yüklemin hemen önünde bulunur.
Yazar bu romanda yurt gerçeklerini dile getiriyor. (vurgulanan: yurt gerçeklerini)
Yurt gerçeklerini yazar bu, romanda diler getiriyor. (vurgulanan:bu romanda)
2) Ad cümlesinde vurgu yüklemin üzerindedir.
İstanbul’u fetheden Fatihtir.
Söylediklerim doğrudur.
3) Şartlı cümlede vurgu şart ifadesindedir.
İzmir’e gidersen herkese benden selam söyle.
Kitap okursan
4) Soru cümlelerinde vurgu soru sözcüğünün üzerinde yer alır.
Niçin bir mektup bile yazmıyorsun?
Edebiyatımızdaki ilk psikolojik roman kimindir?
Not:
1. Vurgu sorusu, ‘Hangisinde zaman (yer, kişi) vurgulanmıştır?’ biçiminde sorulur.
2. Genellikle devrik cümlelerde vurgu aranmaz.
Cümle Tamamlama
Cümlenin en uygun şekilde tamamlanacağı ifadeyi buldurmaya yönelik hazırlanan sorularda cümlenin gelişine dikkat edilmelidir.
Örnek:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde boş bırakılan yere, ayraç içinde verilen sözün getirilmesi anlamca uygun olmaz?
A) Yazarın çok yalın, basit, okuru yormayan ve okudukça dilin tadını duyuran bir … var. (biçemi)
B) Hangi konuyu işlerse işlesin öykülerinin dokusunda bir …, daha doğrusu onu başkalarından ayıran özgün yanlar vardır. (denenmişlik)
C) Yıllar önce yazılan “Yalnızlık” adlı şiir, bugüne değin değerini yitirmemiş, … niteliği kazanmıştır. (klasik)
D) Bu yapıtın dili çok akıcı, anlatımı sürükleyici, … karmaşıktır. (olay örgüsü)
E) Bir ara, yazdığı şiirlerde anlamı bir yana bırakmış, … önem vermiş. (biçime)
Çözüm:
B seçeneğindeki cümlede özgünlük ağır bastığı için “denenmişlik” sözcüğü, boş bırakılan yere getirilmez.
Yanıt B
Örnek:
“Ayrıntılı olarak düşünmeden ………. ” sözleri aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa cümle tedbirli bir insanın tutumunu yansıtır?
A) yaptığım girişimlerden de iyi sonu aldığım oldu.
B) verdiğim bu karar herkesi sevindirdi.
C) böyle bir işe girişmemek gerektiğine inanıyorum.
D) başladığım bu işte de başarılı oldum.
E) işimden ayrılmam onu rahatsız etmedi.
Çözüm:
A, B, D ve E seçeneklerinde tedbirli insan tavrı yok. C’ de verilen ifadeyi “Ayrıntılı olarak düşünmeden…” sözünden sonra getirdiğimizde oluşan cümle ise tedbirli bir insanın tutumunu yansıtacaktır.
Yanıt C
Örnek:
1950′lerde edebiyatımızda görülen köye yöneliş hareketi, köy kökenli ya da köyü yakından tanıyan yazarların birbiri ardına ürün vermeleriyle yaygınlaşıp gelişmiştir.
Düşüncenin akışına göre, bu cümleden sonra aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) Köylü ve köy sorunları, edebiyatımızın temel konularından biri olmuştur.
B) Köy gerçeğini değişik boyutlarıyla yansıtan bu ürünler, günümüz Türk edebiyatının seçkin örnekleri arasında yer alır.
C) Bu iki sanatçımızı köy edebiyatının dar kalıpları içinde düşünmemek gerekir.
D) Bu hareketi benimseyen sanatçılar, köye ve köylüye yeni bir bakış açısıyla yaklaşmışlardır.
E) Bu yazarlar, köyün ve köylünün sorunlarını başarılı bir biçimde okurlara yansıtmışlardır.
Çözüm:
C’de verilen “Bu iki sanatçımız…” ifadesi verilen cümleden çıkmamaktadır; çünkü verilen cümlede iki sanatçıdan bahsedilmemiştir.
Yanıt C
Örnek:
Önemli olan, okuduğumuz kitapların sayısı değil, ……
Bu cümlede boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) bu kitapların yaşamımıza ne kattığıdır.
B) onların bize kazandırdığı yeni duygulardır.
C) okuduklarımızın davranışlarımızı, yaşama bakışımızı nasıl etkilediğidir.
D) onlardan edindiğimiz bilgilerle yeni bir dünya kurabilmemizdir.
E) onların, eleştirmenlerce nasıl değerlendirildiğidir.
Çözüm:
Cümlenin devamında A, B, C ve D’de verilenler getirildiğinde düşünce akışı sağlanmaktadır. E seçeneğindeki yargı düşünce akışını tamamlamıyor. Çünkü okuduğumuz kitapların sayısı değil, bize kattıkları belirtilmiştir.
Yanıt E
Örnek:
O, okurlarını bilgilendirmekle birlikte onları kendi düşüncelerine göre yönlerdirmekten kaçınan bir eleştirmendir. Ele aldığı kitabın niteliklerini sıralar; fakat onunla ilgili öznel yorumlardan kaçınır. Daha doğrusu, yapıtla ilgili kesin bir yargıya varmayı okuruna bırakır. Bu tutum ……
Bu parçanın son cümlesi aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanabilir?
A) bilinçli bir okur kitlesinin oluşmasını sağlar.
B) onun, bilgilerine güvenmediğini gösterir.
C) yazarın, geniş okur kitlelerince anlaşılmamasına neden olur.
D) okurun, okuma zevkini köreltir.
E) onun, kişiliğine olan saygıyı azaltır.
Çözüm:
Parçanın sonundaki cümleyi düşüncenin akışına göre tamamlayan “bilinçli bir okur kitlesinin oluşmasını sağlar.” ifadesidir.
Yanıt A
Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi sahiplendiğinde sadık kalmayı?
Sen bilir misin aşık olmayı?
Bölünebilir misin ikilere üçlere… gerekirse binlere?
Yapabilir misin? Gerçekten sevebilir misin?
"Sevmenin demesi" olmaz. Unutma ya çok seversin bir kere ya da hiç sevmezsin..
http://i.hizliresim.com/b50j4n.gif
AlıntıAlıntı
19 October 2014, 14:12#2
sensiz olmaz
UYARI:
Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
dυѕLєяfσяυм üує
Standart ---> cümlede anlam Cümle Vurgusu
Cümlede Anlatım Özellikleri
Doğrudan Anlatım
Bir kişinin sözünü aynen koruyarak yazıda vermektir. Parçada yer alan tanık göstermeler de genellikle doğrudan aktarmalarla yapılır.
Yıllardır bu proje üzerinde çalışıyorum, dedi.
Yahya Kemal : “Kökü mazide olan âtiyiz.” diyor.
Dolaylı Anlatım
Bir kişinin sözünü içerik açısından değil, aktarım açısından değiştirerek vermektir.
Yıllardır bu proje üzerinde çalıştığını söylüyor.
Mecazlı Söyleyiş
Cümlenin bütününde gerçekten farklı bir olgu ya da düşüncenin ifade edilmek istenmesidir. Atasözleri ve özdeyişlerde sıkça rastlanan bir anlatım tarzıdır.
Acı patlıcanı kırağı çalmaz.
Körle yatan şaşı kalkar.
Tarizli Söyleyiş
İlk bakışta anlaşılması zor bir alay ya da yergi barındıran, sözün karşıt anlamlar içerdiği anlatım çeşididir. Bir tür mecazi kullanımdır.
Ne kadar kibar olduğun bağırıp çağırmandan anlaşılıyor.
Kinayeli Söyleyiş
Bir ifadenin hem gerçek hem de mecazi anlama gelebilmesidir. Kinayeli ifadelerde amaç, mecaz anlama işaret etmektir.
Hamama giren terler.
Gülü seven dikenine katlanır.
Sonunda Cengiz’in de gözü açıldı.
Mübalağalı Söyleyiş
Bir varlığı ya da durumu abartarak anlatmaktır.
Yürümekten ayaklarımıza kara sular inmişti.
Cümlelerde Üslüp Özellikleri
Örnek:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde söyleyenin düşüncesi, kinayeli bir biçimde dile getirilmiştir?
A) Otel görevlisi salondaki televizyonun sesini sonuna kadar açmış ama kimse dinlemiyor.
B) Eh, bu hızla gidersek, okula belki yarın sabah varırız.
C) Bu küçük tatil köyünde, her sabah üçe kadar arabesk türünde parçalar çalınıyor.
D) Son on yılda tükenen hayvan ve bitki türü, daha önceki elli yılda yok olanlara eşitmiş.
E) Gürültüyle etkili bir biçimde savaşabilmek için bir yasa çıkarılması gerekir.
Çözüm:
Kinaye toplumda “iğneleyici, dokundurmacı konuşma” olarak da bilinir. B seçeneğinde kinayeli bir anlatım söz konusudur. İfadede gerçek ve mecaz anlama birlikte yer verilmiştir.
Yanıt B
Çözüm:
“Ben öykülerimde düşsel ve duygusal öğelere yer vermekten özellikle kaçınırım.” diyen bir yazar, öykülerini oluştururen aşağıdakilerden hangisine özen gösterir?
A) Olağanüstü durumları yansıtmaya
B) Renkli ve şiirsel bir dil kullanmaya
C) Tek yönlü karakterler çizmeye
D) Okurlarını yaşananın dışına çıkarmaya
E) Olabilir izlenimini yaratmaya
Çözüm:
Yukarıdaki gibi söyleyen bir yazar olağanüstülüklere, renkli ve şiiirsel bir dile, tek yönlü karakterler çizmeye, okurlarını yaşananın dışına çıkarmaya başvurmaz.
Yanıt E
Örnek:
Ünlü bir bilgin söyle diyor: “Eğer işiniz doğruyu tanımlamaksa süslemeyi başkalarına bırakın.”
Burada sözü edilen özdeyişle anlatılmak istenene en yakın açıklama aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yinelemelerden kaçınma
B) Sonuçları özet olarak verme
C) Anlaşılır bir dil kullanma
D) Anlatımda yalınlığa önem verme
E) Olumluyu da olumsuzu da belirtme
Çözüm:
Özdeyişte anlatılmak istenen, “anlatımda yalınlığa önem vermek”tir.
Yanıt D
Örnek:
(I) Haklarında fazla bir şey bilinmeyen hariciyeciler dünyasında gezinmek isteyenler için keyişe okunabilecek bir kitap. (II) Yazar, yirmi beş yılı yurt dışında geçen, otuz yedi yıllık meslek yaşamında edindiği izlenimleri okurlara duyurmak istemiş. (III) Mesleğinin sorunlarını, iyi ve kötü yanlarını dile getirmeye çalışmış. (IV) Çok akıcı bir dili var. (V) Kişilerin belirleyici özelliklerini en ince ayrıntı larına değin, somut biçimde yansıtmış.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangileri, söz konusu yazarın üslubuyla ilgilidir?
A) I. ve II. B) I. ve V. C)II. ve III. D) II. ve IV. E) IV. ve V.
Çözüm:
Yazarın üslubuyla ilgili cümleler IV. ve V. cümlelerdir. IV. cümlede yazarın konuyu nasıl anlattığı, V. cümlede kişilerini nasıl yansıttığı verilmiştir.
Yanıt E