Duygusal Zekâ IQ dan Daha Önemli
Harvard Üniversitesi en iyi öğrencilerini 10 sene boyunca izlemeye alıyor, hayat başarılarına bakıyor. Sonuç hüsran. Okul başarısı çok yüksek olan öğrenciler neden hayatta başarılı olamıyorlar? Çünkü bu insanlar duygularını ve diğer insanlarla olan ilişkilerini yönetemiyorlardı. Yanlış şeyleri seviyorlar, kendilerini tanımıyorlar, yanlış kararlar verip entelektüel enerjilerini boşa harcıyorlardı.
İşte bu sırada Sinirbilimci Antonio R. Domasio, “Descartes’ın Yanılgısı” (1994) adlı bir kitap yazdı. Duyguların insan beyni için gerekli olduğunu savunup akla duygulardan daha fazla değer veren sistemi eleştirdi. Descartes’in “Cogito, ergo sum (Düşünüyorum, öyleyse varım)” sözünden yola çıkarak, doğulu bilginlerin benimsediği görüşlerin yok sayılmasının yanlış olduğunu belirtti.
Son yıllarda da kişinin mantıki zekâ katsayısının (IQ) yüksek olmasının başarı için yeterli olmadığı, o kişinin duygusal zekâ katsayısının (EQ) da yüksek olması gerektiği kabul görmeye başladı.
Duygusal zekâ faktörlerini şöyle sıralayabiliriz.
1- Kendini harekete geçirebilme gücü
2- Hedefini belirleyebilme gücü
3- Aksiliklere rağmen yoluna devam edebilme gücü
4- Dürtü ve isteklerini kontrol edebilme gücü
5- Ruh halini düzenleyebilme gücü
6- Empati yapabilme gücü
7- Ümit besleyebilme gücü