Baba ve Disiplin
Çocuğun gelişiminde, hayata hazırlanmasında uygun disiplin yöntemlerinin kullanılmasının önemi büyük. Disiplinin oluşturulmasında anneye de babaya da önemli görevler düşüyor.
Anneler genelde çocuklarıyla daha fazla zaman geçirebilmek ve bu nedenle kuralları uygularken pratikteki zorluklar nedeniyle tutarlı davranamayabiliyorlar ya da çocuğun disiplini konusunu sadece babanın sorumluluğunda bırakabiliyorlar. Bu noktada babanın sadece kızan, bağıran, sert otoriteyi temsil eden, kendisinden korkulan ve tehdit unsuru olarak kullanılan rolde tutulması sıkça rastlanılan bir durum oluyor. Oysa bu tutum hem çocukların yeterince disipline edilememelerine hem de babaya iletişimden uzak bir rol verilmesine neden oluyor.
Bunun yerine annenin de babanın da belli esneklikleri de bulunan, mümkün olduğunca ortak disiplin ilkeleriyle yaklaşmaları gerekiyor. Çocuklarıyla daha az zaman geçirmek, kurallarında daha tutarlı olmaları konusunda zaman zaman babalar için avantaj oluşturabiliyor. Ama bu avantajı babayı korku objesine çevirerek dezavantaja dönüştürmemek gerekiyor. Ve disiplin oluşturulurken çocukların duygularının değil, davranışlarının kısıtlanması ya da başka deyişle istenmeyen ve uygun olmayan davranışların uygun olanlarıyla değiştirilmesi esas olmalı. Babalar bu noktada daha çok istenmeyen davranışı vurgularlarsa, çocuklar da kendilerini hep olumsuz davranışları olan, istenmeyen, sorun yaratan çocuk olarak algılayabilirler.
İstenmeyen davranışları değiştirirken sadece sorun olan davranışları vurgulamak yerine olumlu davranışın ne olduğunu ve olumlu davrandığı takdirde ödülün ne olacağını belirtmek daha etkili olur ve çocuğun olumsuz benlik algısını geliştirmesi riskini de ortadan kaldırır. Ödül mutlaka maddesel bir şey olmak zorunda değildir. Hatta maddesel ödüller yerine davranışsal veya sözlü ödüller daha fazla tercih edilmelidir. Çünkü “Seninle gurur duyuyorum, bu şekilde davranırsan beni çok mutlu edeceksin” gibi açıklamalar çocuğu olumlu davranmaya motive ettiği gibi, kendisini algılamasını da olumlu yönde etkiler.
Baba çocuğun yaşamında dış dünyaya güvenin temsilidir. Yani çocuk babası tarafından takdir ve övgü görürse, kendisini dış dünyada daha fazla güvende hisseder ve takdir edilecek, beğenilecek yönleri olduğunu keşfeder. Bu nedenle de babanın çocuğu övmesi, hatalarını dile getirirken bile yapıcı olması son derece önemlidir. Babası tarafından takdir gören çocuklar babalarıyla daha yakın duygusal ilişkiler kurarlar ve babalarını model alma olasılıkları artar. Bu nedenle otorite olmak adına çocukla mesafeli olmaya çalışmak ya da çocuğun sürekli hatalarını yüzüne vurarak, olumsuz davranışlarını değiştirmeye çalışmak çocuğun babadan uzaklaşmasına ve kendisine başka özdeşim modelleri aramasına neden olacaktır.