Türkçe YGS – LYS Hazırlık Öğe Yanlışları

Öğe Yanlışları Bu tarz yanlışlar, içinde ortak öğe bulunan sıralı, bağlı veya birleşik cümlelerde karşımıza çıkar. Bu yanlışlıklar iki yönlüdür: Öğe eksikliği veya öğe fazlalığı. Sıralı, bağlı veya birleşik cümlelerde ortak kullanılan sözcük veya sözler diğer cümlelerin de öğesine uymalıdır. Aksi takdirde sözünü ettiğimiz anlatım bozukluğu meydana gelir. Örnek “Zeki, kitapları topladı ve rafa yerleştirdi. cümlesinde “Zeki ve kitapları” ifadesi her iki cümle için de ortak kullanılmıştır. Bu iki ifade her iki cümleye de uymaktadır. Bu, doğru bir cümledir. Örnek “Zeki kitaplara yöneldi ve okumaya başladı.” cümlesi ise yanlıştır; çünkü “kitaplara” sözü “okumaya başladı.” ifadesine uymamaktadır. Doğrusu “Zeki kitaplara yöneldi ve onları okumaya başladı.” olmalıdır. Bu yüzden bu cümlede öğe eksikliği söz konusudur. Örnek Zeki, kitapları aldı, onları rafa koydu. cümlesinde öğe eksikliği olmamakla birlikte ‘onları’ sözcüğü gereksizdir. Zira ‘kitapları’ sözü her iki cümleye de zaten uymaktadır. Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü gibi öğe yanlışları eksiklik veya fazlalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yanlışlıklar her öğe için geçerlidir. Öğe Eksiklikleri İlk cümlenin ortak öğesi, ikinci cümleye uymaz. Bu yüzden ikinci cümleye yeni bir öğe eklenmesi gerekir. İşte eklenmesi gereken bu öğe, eksik olan öğedir. a. Özne eksikliği İlk cümle ile ikinci cümlenin öznesi uyuşmaz. Bu sebeple ikinci cümleye bir özne eklenmesi zorunluluğu doğar. Eğitimin aksaması hepimizi üzüyor, halbuki her şeyden daha gerekli. (eğitim) Hiç kimse böyle bir şeye ihtimal vermiyor, ona güveniyordu. (herkes) Parktaki adamla herkes ilgilendi; çok güzel konuşuyordu. (adam) b. Yüklem eksikliği Ortak kullanılan yüklem cümlelerden birine uymayabilir. Bu sebeple yeni bir yükleme ihtiyaç duyulur. Örnek Sen bize layıksın, biz de sana İstanbul. (layığız) Yemeğe biraz tuz, biber ve limon sıktı. (tuz, biber ekti) O sıralar ben yirmi, o ise on dokuz yaşındaydı. (ben yirmi yaşındaydım) c. Nesne eksikliği Ortak kullanılan nesne, cümlelerden birine uymaz. Bu durumda cümlelerden birine bir nesne eklenmelidir. Örnek Kalabalıklar beni çok sıkar, o yüzden sevmem. (kalabalıkları) Dışarıda lapa lapa kar yağıyor ve biz de seyrediyorduk.(onu) Aceleyle arabaya bindi, çalıştırdı ve hızla uzaklaştı. (arabayı çalıştırdı) d. Dolaylı tümleç eksikliği Diğerlerinde olduğu gibi ortak kullanılan dolaylı tümleç, cümlelerden birine uymaz. Bu durumda cümlelerden birine dolaylı tümleç eklenmelidir. Örnek Çekmeceyi açıp değerli eşyalarını yerleştirdi. (çekmeceye) Kardeşini çok sever ve her konuda yardımcı olurdu. (ona) Yavaşça odaya girdi, bir şeyler aradı, sonra usulca çıktı. (odadan) e. Zarf (edat) tümleci eksikliği Cümlelerden birine zarf tümleci olacak ifadelerin eklenmesi gereklidir. Örnek İngilizler biraz soğuk insanlar ama yine de iyi anlaşıyoruz.(onlarla) Dostlarımı kaybettim, yollarımız ayrıldı bir bir. (onlarla) f. Tamlayan eksikliği Tamlayanlar cümlede tek başına bir öğe değildir; ancak onlardan kaynaklanan anlatım bozukluğu öğe eksikliklerine benzer bir yanlışlıktır. Cümledeki ifadelerden birinde tek başına tamlanan unsuru bulunursa, anlam belirsizliğini gidermek için bu kısma tamlayanın da eklenmesi zorunluluğu ortaya çıkar. Örnek Oda birkaç haftadır temizlenmiyor, duvarları örümcek bağladı. (odanın duvarları) Bir akşam çıkıp geldi, gelmesi hepimizde büyük bir sevinç yarattı. (onun gelmesi) Öğe Fazlalıkları Öğe eksiklikleri daha sık sorulmakla birlikte, öğe fazlalıkları da bir tür anlatım bozukluğu olarak karşımıza çıkmaktadır. Sıralı, bağlı veya birleşik cümlelerde bir öğe, her iki cümle için de kullanılabilirse, aynı öğeyi diğer cümlede tekrar kullanmaya gerek yoktur. Bu durum, bir çeşit gereksiz sözcük kullanımıdır. a. Özne fazlalığı Öznelerden birine gerek yoktur; çünkü diğer özne her iki cümle için de kullanılabilir. Arkadaşlarımız bilmeden böyle bir hataya düşmüşler; çünkü arkadaşlarımız sizin iyi niyetinizden şüphe etmemişler. b. Yüklem fazlalığı Yüklemlerden birisi atılırsa cümlede anlatım bozukluğu oluşmaz. Dolayısıyla bunlardan biri gereksizdir. Bir an bizim olduğumuz tarafa baktı, sonra kafasını çevirip diğer tarafa baktı. c. Nesne fazlalığı Her iki cümle için de tek nesne yeterlidir. Diğeri gereksizdir. Kalemlerini gözü gibi korur ve onları asla bir başkasına vermez. d. Dolaylı tümleç fazlalığı İki dolaylı tümleç de aynı varlığa işaret ettiğinden, bunlardan birine gerek yoktur. Caddenin köşesinde bekleyen arkadaşına sessizce yaklaştı ve ona hafifçe dokundu. e. Zarf tümleci fazlalığı Zarf tümleçlerinden biri atılırsa cümlede daralma olmaz. Hakan’la saat on birde meydanda buluşup onunla “Yüzüklerin Efendisi”ne gideceğiz. f. Tamlayan, tamlanan fazlalığı Tamlayan ya da tamlananlardan biri atıldığında anlam karmaşası meydana gelmiyorsa, bunlardan biri gereksizdir. İnsanın korkaklığı ya da insanın karamsarlığı başarıya her zaman engeldir. Polisler kamyonun içinde ve otomobilin içinde arama yaptılar
Benzer Videolar