OKTAY EROL
Düzenlemeler; dargelirlinin ikinci kez “mülklenemeyeceği”, ev/ araba alamayacağı, çocuklarını kiracılıktan kurtaramayacağı, ev sahibi ile tartışmaların süreceği biçimde gelişiyor! Bundan böyle, bir/ iki asgari ücretle çalışan hiçbir kimsenin “evden/ arabadan” söz etmesini bırakın, düşünmesinin bile olanaksızlaşacağı sürece gidiliyor!
Birkaç gün önce Bankacılık Düzenleme-Denetleme Kurumu’nun yaptığı açıklamada, ikinci konut alacaklar için kredi oranı belirtildi. Açıklamada “5 milyon TL değerindeki bir evi, ikinci tapulu evi olarak alacak olanlara evin değerinin yüzde 22,5’i kadar kredi kullandırılabilecek” denildi.
Açıklaması şu: Beşmilyonluk bir konut alacak olanın cebinde dörtmilyonu olacak, birmilyon da bankadan kredi alacak! Günlerdir üzerinde çalışılan “konut almak kolaylaşacak, desteklemeler olacak” denilerek birçok kişiyi beklenti içine sürükleyen karar bu!
***
Bu yurdun yurttaşının gereksinmelerini karşılamadıktan, bu yurdun yurttaşına “mülklenecek” fırsatı sağlamadıktan sonra uzun günler yapılan “çalışmaların” ya da alınan kararların ne önemi olabilir ki? Şuna bakmak gerekir: bur yurdun topraklarında yetişen ürünü, bu yurdun yollarında giden aracı, bu yurdun toprakları üzerinde yükselen betondan yapıları eğer bu yurdun emekçileri edinmekte zorlanıyorsa, bu yurdun topraklarında cirit atan yabancılar “bir ev” alarak “yurttaşlık hakkı” alabilecekse konuşacak bir şey kalıyor mu bilmiyorum!
Daha dün, bakanlıktan yapılan açıklamada, yabancıların yurttaşlık alması konusundaki sürecin durdurulduğuna ilişkin sözlerin yalan olduğu, “gayrimenkul” satışları karşılığı yurttaşlık verilmesinin sürdüğü, yurttaşlığı hak kazanan yabancı uyrukluların iki/ üç ay içinde “Türk yurttaşı” oldukları duyuruldu! Demek ki “çalışma” buralarda yoğunlaşmış, dar gelirlilerin “mülklenmesi” için değil!
***
Yabancıya “gayrimenkul” satışları karşılığı “Türk yurttaşlığı” verilmesine kimler sevindi acaba? Bana “herkes” demeyin bu yurdun yurttaşlarıaşıkına! Buna bir “iktidar” devinmiştir/ kasa doldurmak için, bir de elinde “kabaran fiyatlarından” dolayı alıcı bulamadığı stok konutlarını satmak için her tür yolu deneyen inşaat yüklenicileri… BDDK’nın açıkladığı “evin değerinin yüzde 22,5’i kadar kredi” kararıyla kimin alma gücü olacaktı ki yurtiçinde! Üç beş içinde insanlar karınlarını doyurmakta
Fırsat kollayan, alıcı bulduğunda “fiyatlar üzerinde” her türlü “fahiş” kazanç için düzenlemeler yapmalarının önünde engel olmayan bir inşaat sektörümüz var! Ne olduysa, nasıl bir “arz/ talep” dengesi kurulmaya çalışıldıysa, kime yarar sağladıysa; yabancı “gayrimenkul” sahibi olmak için sıraya girdikçe, salgında kamu bankaları “ucuz kredi” muslukların açtıkça, “yüzyılın yıkımı” depremlerde insanlar barınabilecek bir yer aradıkça fiyatlar katlandı, bugün “emekçilerin” ulaşamayacağı düzeye yükseldi! Görülüyor ki “mülksüzler”, ya da ikinci bir “mülk” almak için kendi olanaklarına göre “düzenlemeler” bekleyenler fiyatların “fahiş” artışından başka bir sonuca tanık olamayacaklar!
***
Bu yabancı/ sığınmacı seviciliği, bu yabancıya “yurttaşlık” verme çabası, bu kendi yurttaşını “mülksüzleştirme” umursamazlığı “çarşambadan perşembenin” getirecekleri kadar yalın karşımızda! Siz “ev sahibi” yatacak yer bulamazken, “sığınmacıya” kuş tüyü yatak hazırlanmasını hoş görenlerden misiniz? Yanılırsınız!