DUAYEN HOCA’NIN KALEMİNDEN
ÖNCER ÜNLÜ – BAŞYAZAR
Son yıllarda Türkiye'de sıkça yaşanan orman yangınları, ekosisteme ve yerleşim alanlarına çok ciddi zararlar vermiştir. Özellikle dağlık kesimlerde çıkan orman yangınlarına da daha zor ulaşılması ekosistemin bozulmasını daha fazla etkilemektedir.
Balık hafızalı insanlara, ülkemin hayati öneme sahip bazı konularını unutmamaları için bol bol anlatmalıyız, yazmalıyız, konuşmalıyız, seyrettirmeliyiz, gözlerinin içine sokmalıyız. Bıkmadan, usanmadan, yılmadan bunları yapmalıyız. Çünkü güzelim ülkem her yerden çürüyüp giderken, üç beş kişi de olsak doğru bildiklerimizi anlatmalıyız. Gelecek kuşaklara borcumuzdur bu.
Orman Yangın Sezonu denen bir sezon vardır. Ormanla ilgili olan siviller, kurumlar ve kuruluşlar bunu bilirler. " Bana değmeyen yılan bin yaşasın " atasözünü destur edinmiş bizim gibi ülkelerde yaşayan fanilerin çoğunun ise bundan haberi ancak çok büyük bir orman yangını çıkarsa haberi olur. Onu da iki günde zihinlerinden boşaltırlar.
Orman Yangın Sezonu, Mayıs ayında alarm verilmesiyle başlar ve Kasım ayında alarmın kapatılmasıyla biter. Fakat son 10 yıldır özellikle küresel ısınma, yağışların iyice azalması, hava sıcaklarının bilinen ortalamalarının üzerine çıkması, yıldırımlar, rüzgarlı havalarda kuru dalların birbirine sürtmesi, yangın riskini her ülkede daha da fazlalaştırmaya başladı. Dikkat ederseniz gezegenimizle ilgili ortaya çıkan durumlar. Tabii yine bunda da insanın eli var bu yadsınamaz. Ama esas orman katili insanlara daha gelmedim.
Orman katilleri kim ?
Yangının çıkacağını bildiği halde tarla yakanlar, bağ ve bahçe temizliği yaparken yangın çıkaranlar, bile bile piknik ateşini söndürmeden bırakıp gidenler, ormana sigara izmariti atanlar, piknikten sonra cam şişelerin kırılıp ortaya bırakılması işini yapanlar, tarla, arsa ve meraların genişletilmesi için bilerek yakanlar, sabotajcılar, çobanlar diye sayabilirim.
TBBM, 18 Temmuz 2021 yılında 7334 sayılı Turizm Teşvik Kanunu'nda orman arazileri ile ilgili olarak değişiklik yapan bir yasa çıkardı. O Tarihten sonra da bu güne kadar özellikle Ege ve Akdeniz kıyı şeridinde yangınlar her ne hikmetse artmaya başladı.
Burada fazla kısır döngüye girmeyeceğim. Efendim uçağımız vardı, yok uçaklar bozuktu, yok dışarıdan şu kadar kiraladık, yok malzemeleri yeniledik, yok yenilemediniz... gibi Hacıyatmaz sığ politikacıların tartışmalarına girmeyeceğim. Bunlar beni ilgilendirmiyor.
Beni ilgilendiren bu toplum ne zaman duyarlı olacak?
Son bir ayda bakın nerelerde orman yangınları çıkmış. Bu yazıdan sonra da üzücü de olsa bu yangınlar çıkmaya devam edecektir.
20 Haziran'da, Antalya - Aksu,
23 Haziran, Antalya- Kaş, Adana - Dörtler,
29 Haziran, Muğla - Datça, Ortaca,
9 Temmuz, İstanbul - Sultangazi, Muğla - Ortaca,
10 Temmuz, Bursa - Gündoğdu, İzmir Aliağa ve Menderes,( Adnan Menderes Havalimanı da 1 gün ulaşıma kapandı), Adana -Karaisalı ve Kozan,
12 Temmuz, Adana - İmamoğlu - Sarıçam, Muğla - Milas, Hatay- Arsuz,
13 ve 14 Temmuz, Muğla - Köyceğiz ve OrtacaAntalya - Manavgat 4 Bölge, Osmaniye - Kadirli.
Orman yangını çıkan bir çok yeri de burada belirtmedim. 2023 yılında bu yazıyı yazdığım ana dek sadece Antalya Bölgesi'nde 28 orman yangını çıkmış. Dikkat ederseniz yanan kaç dönüm ya da hektar ormanlık alan diye bir bilgi yazmıyorum. sadece şunu belirteyim çok üzücü rakamlar.
Bilindiği gibi bizim ormanlarımızın büyük çoğunluğu kızıl çamlardan oluşmaktadır. Kızılçam bitkisi, 1 yıl içinde 20 ile 30cm arasında boy atabilir. 2-3 yaşında biyolojik olgunluğa erişir . 10 yaşına kadar her yıl 15-30 santimetre kadar büyür.
10-12 yaşında, ormanı oluşturan ağaçların tepeleri birbirine değmeye başlayarak kapalılık durumu oluşur. Bu dönemde kızılçam, yaklaşık olarak yetişkin bir insan ile aynı boydadır. 10yaşından sonra her yıl 1.5-3 metre kadar büyür. Maksimum uzunluğu 27-35 metre civarındadır. Maalesef kızılçamlar çabuk tutuşur ve hızla yanmaya başlarlar. SAon
Bir orman yangını kırsal ya da kentsel bir arazide çıkabilir. Yukarıda da belirttiğim gibi yangınlar doğa olayları neticesinde çıkıyorsa bu normal karşılanır ama özellikle bilinçli olarak insan eliyle çıkıyorsa bu kişiler yakalandığında en ağır cezaya çarptırılmalıdır. Ya da anız yakarken yangını çıkartan köylüler uyduruk bir para cezasıyla bu işten yırtmamalıdırlar. En ağır cezayı ver bakalım. Acaba bir daha anız yakılır mı?
Ormanların korunması sadece o bölgede yaşayan insanlarla sınırlı değildir, ormanların sağladığı faydalar hepimizi yakından ilgilendirdiği için de her insanın ormanı ve tabiatı koruması boynunun borcudur.
Orman yangınları tüm Dünya ülkeleri için gittikçe artan tehlikelerin en başında gelmektedir. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde çıkan orman yangınlarına baktığınız zaman oralarda yangını başlatan, % 90 doğa olaylarıdır. Biz de ise yangını başlatan % 90 insandır. İstatistikleri bir zahmet bulup incelerseniz bu rakamların gerçek olduğunu da görürsünüz.
Bu ülkede her yerde olduğu gibi karşımıza çıkan konu " cehalet, aymazlık, rant " vb. meselelerdir. Bunu çözecek bir siyasi irade, bir bilinç, top yekun çalışma var mı? Ona da siz karar verin.
En nihayetinde İç İşleri Bakanlığı bir kaç hafta içinde bir genelge yayımlayarak 31 Ekim 2023 tarihine kadar orman bölgelerine giriş yasağı koydu. İyi de etti. Ama bu orman yakanları durduracak mı? Onu da yaşarsak ilerleyen günlerde göreceğiz.
Doğaya bugünden itibaren sen de sahip çık. Unutma! Orman, yeşil ve ekosistem yok olursa sen de yok olmaya mahkumsun. Ama bugün, ama yarın...
NOT: Yazım yayına girdiği anda devam eden Muğla'daki yangın büyümeye ve Milas- Bodrum Havalimanını tehdit etmeye başladı