“Asgari ücret kadar ikramiyeyi” itekleyen emekli…

Yaşanan pahalılığa karşı “bana ne” diyemiyorsunuz! Nüfusun yüzde üç/ beşi dışında kalanın mutlaka bir yerlerini acıtıyor! Markette temel gereksinmelerinizi almak istiyorsunuz, birkaç gün önceki ederler değişmiş, ya da küçülmüş! Birçok ürünü “böldürerek/ tadımlık” almakla karşı karşıya kalıyorsunuz! Pazar yerlerine inseniz, tadına birkaç yıldır bakamadığınız “mevsimsel ürünleri” gördüğünüzde, fırtına öncesi tanık olunan karabasanlar yaşıyorsunuz! Eşinize, çocuğunuza kendinizi göstermemeyi yeğliyorsunuz çoğu zaman…

OKTAY EROL

Bunlara “yalan” diyen, “halk bunca eziklik yaşamıyor” diyen varsa bilin ki aynı ülkenin sınırları içinde yaşamıyor, “yaşıyormuş gibi yapıp halkı kandırıyor” diyebiliriz! *** Temmuz ayıyla birlikte belli olacak olan haziran ayı enflasyonunu açıklayacaktı TÜİK. Açıklanan enflasyon sunucuna göre de emekliye, memura “yaşamlarını iyileştirecek” bir katkı sağlamanın yolunu arayacaklardı! Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, birkaç gün önce yaptığı açıklamasında çok kapsamlı düşünüldüğünü, kimsenin zorda kalmaması için çalışıldığını, çalışanların erincinin ne denli önemli olduğunu, yurttaşların yaşam niteliğini artıracak kararlar alacaklarını vurguladığında “umutlanan” olmuştur kanımca! Yeni bakan, halkın yaşadıklarını gözlemleyen, sözleriyle uygulaması birbirine benzemesi olası diye düşünenler olmuştur; çokça da olunmalıydı, umutlanılmalıydı, çıkacak sonucun “güzel” olmasını beklenmeliydi, bunlar anlamsız/ zor “şeyler” de değil! *** Her zamankinden “daha berbattı”, olmadı! TÜİK, haziran verilerini açıkladı. Yaptığı yoğun/ özverili/ bilimsel çalışmasıyla enflasyonu aylık 3,92, yıllık yüzde 38,21, altı aylık için de 19,77 olarak belirledi! Gerçekten, bu verileri “yurttaşın etkilendiği ölçü” olarak değerlendirenlerin nasıl rahat uyuduklarını düşünüyorum! Yılın ilk günü dolar 18,80 lirayken, euro da 20,44 lira dolayında geziniyor. Bugün/ altı ay sonra döviz tabelasına baktığımızda dolar 26,10 lirayı gösterirken euro da 28,40 lirayı gösteriyor! Sözüm ona döviz, son altı ayda yüzde kırk artmış! Döviz artınca da akaryakıt, ulaşımla sağlanan tüm hizmetler, pazardaki salatalık, belediye otobüsleri, çerezcideki ürünler, simit, halka tatlı, vergiler, aklınıza gelebilecek her şeyin ederi katlanmış! TÜİK, bunları bilmiyor, görmüyor, ya da değerlendirme gereği duymuyor olmalı ki; yoğun/ özverili/ bilimsel çalışmasıyla altı aylık enflasyonu yüzde yirminin altında buluyor! Böyle olunca da, birkaç ay önce bayramlarda “asgari ücret kadar ikramiyeyi” elinin tersiyle itekleyen emekliye altı ay için yüzde yirminin altındaki TÜİK verisi uygun bulunuyor! *** Bir zamanlar bunun tersiydi; şimdi emeklinin aylığı, asgari ücretin yüzde altmışbeşine denk geliyor! “İktidarın”, ekranda köşe tutmuş isimleri hep bir ağızdan TÜİK’in verilerinin açıklanmasıyla belirlenen emekli aylıklarının “yerindeliğini” konuşuyor! “İktidarın” emeklileri enflasyon altında ezdirmemek, erinçli yaşamaları için de elinden geleni yaptığını söylüyor! Halkın ekmek kuyruğunda, et kuyruğunda, ucuzluk kuyruğunda nasıl “ezilmediğini” tüm savunanlara sormak gerek!
Benzer Videolar