Atatürk’ün Türk Gençliğinden Beklentileri

Gençlik her millet için önemli bir kuvvettir. Bilinçli ve sorumluluk sahibi bir gençlik, o milletin umududur, geleceğinin güvencelerindendir. Özellikle de genç bir nüfusa sahip olan Türkiye için -ülkemizde nüfusun yarısı yirmi yaşın altındadır- bu imkanın iyi değerlendirilmesi, Türk Milleti’nin hak etmiş olduğu medeni toplumlar seviyesine ulaşması için gereklidir. İçinde yer aldığı coğrafya ve sahip olduğu tarihi miras Türk Milleti’nin üzerine çok önemli sorumluluklar yüklemektedir. Aydın, milli değerlerini koruyan, ileri görüşlü genç bir neslin yetişmesi, sahip olduğumuz şanlı tarihle birleştirildiğinde, Türkiye yalnızca ileri toplumlar seviyesine ulaşmakla kalmayacak, oldukça geniş bir coğrafyada pek çok ülkeye liderlik yapabilecek konuma gelecektir. Geçtiğimiz yüzyılın en büyük devlet adamlarından biri olarak kabul edilen Mustafa Kemal Atatürk de, “Gelecek gençlerin, gençler ise öğretmenlerin eseridir.”1 sözleri ile gençliğe özel önem verdiğini vurgulamış, gençlerin eğitimi ve bilinçlendirilmesi konularına dikkat çekmiştir. Türk gençliğine çok güvenen ve bunu her fırsatta vurgulayan Atatürk, ülke topraklarının bölünmez bütünlüğünü ve Cumhuriyeti koruma görevini de bu nedenle gençlere vermiştir. Atatürk’ün Türk gençliğine duyduğu güvenin temelinde, gençlerin Milli Mücadele’nin ilk dönemlerinden itibaren kendisine verdikleri destek bulunmaktadır. Bununla birlikte Cumhuriyetin kuruluş yıllarında da gençler, Atatürk ilkelerinin korunup ayakta tutulmasında önemli roller üstlenmişlerdir. Günümüzde ise gerek ülkemizin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik koşullar, gerekse uluslararası ilişkilerde yaşanan önemli gelişmeler Türk gençliğinin yine önemli sorumluluklar almasını gerektirmektedir. Ne var ki gençlerimizin bir kısmı bu sorumluluğu yüklenebilecek bir birikime sahip değildir, bir kısmı da sorumluluğa talip olmakla birlikte ne yapması gerektiğini bilememektedir. Dolayısıyla gençlerimize doğru hedefler belirlemek, bu hedeflere ulaşabilmeleri için yol göstermek çok büyük önem taşımaktadır. Bu, hem gençlerimizin kişisel gelişimleri hem de ülkemizin geleceği açısından herkesin üstlenmesi gereken bir görevdir. Bu görevi yerine getirmek için yola çıkanların ilk yapması gereken, Atatürk’ün yaşamına, gençler için belirlemiş olduğu yola bakmak olmalıdır. Yapılacak basit bir araştırma dahi, Atatürk’ün bu alanda temel hedefleri ve bu hedeflere ulaşacak en vurucu yolları tespit etmiş olduğunu gösterecektir. Atatürk’ün Türk gençliğinin eğitimi, gelişimi, sahip olması gereken ahlaki özellikleri, karakteri ve sorumlulukları üzerine yaptığı açıklamalar rehber niteliği taşımaktadır. Ancak bunun için öncelikli olarak Atatürk’ün doğru tanınması ve gösterdiği yolun doğru anlaşılması şarttır. Tarihin en önemli dehalarından biri olan Atatürk, milli ve manevi değerlerine bağlı, dürüst, vicdanlı, akılcı, ileri görüşlü, cesur, mert, mütevazı, adil, gerçek bir Türk milliyetçisiydi. Atatürk vatan ve millet sevgisini öncelikli tutan, medeni toplumlar seviyesine ulaşmayı hedefleyen, aynı zamanda da bu toplumları taklit etmekten kaçınan, kendi kültürümüze ve tarihimize sahip çıkmamız gerektiğini vurgulayan, birleştirici ve bütünleştirici bir hayat görüşüne sahipti. Atatürk, Cumhuriyeti emanet ettiği gençlerin de hem kendisinin sahip olduğu özellikleri taşımalarını, hem de hedeflediği gençliğin sahip olması gereken karakteri tam anlamı ile kavrayıp uygulamaya geçirmelerini amaçlamıştı. Bu kitabın amaçlarının başında bir yandan Atatürk’ün gençliğe bakış açısını ele alırken bir yandan da gençlerin Atatürk’ü doğru anlamalarına yardımcı olmak vardır. Günümüz gençliğinin hayati sorunlarının başında Atatürk’ü gereği gibi tanımamak, milli ve manevi değerlerimizden uzaklaşmak ve millet olma bilincini göz ardı etmek gelmektedir. Atatürkçülüğü kendi çarpık ideolojilerine kılıf olarak kullanmak ve bu şekilde gençleri doğru yoldan uzaklaştırmak isteyen çevrelerin sarf ettikleri çaba göz önünde bulundurulursa, gençliğin Atatürk’ü ve Atatürk’ün kendileri için belirlemiş olduğu ideali doğru kavramalarının ne kadar acil bir ihtiyaç olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Unutulmamalıdır ki Türkiye’nin geleceği, Mustafa Kemal Atatürk’ün hepimize vasiyet etmiş olduğu gibi, vicdanlı, sağduyulu, güzel ahlaklı, dindar, çağdaş, ilerici, vatansever, milliyetçi, itaatli, kişilikli bir neslin yetiştirilmesine ve bu neslin azmine, şevkine ve çalışmalarına bağlıdır.
Benzer Videolar