Astımı Kontrol Altında Tutmak Mümkün
Tüm dünyada en sık görülen bulaşıcı olmayan kronik solunum hastalıklarından birisi olan astım, dünya çapında yaklaşık 300 milyon kişiyi etkiliyor. Oluşmasında genetik ve çevresel faktörlerin büyük rol oynadığı astım hastalığında, çeşitli tetikleyicilere yanıt olarak gelişen ataklar yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor.
Tetikleyici faktörlerden uzak durularak ve doktor kontrolünde reçete edilen ilaçların düzgün kullanımı sağlanarak atakların önlenebileceğini söyleyen Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, KozanBilgi.Net okurlarına astım hakkında detaylı bilgiler paylaştı.
Bronş etrafındaki kasların enflamasyonu sonucu ortaya çıkan astım, sık geçirilen enfeksiyonlara ya da alerjiye bağlı olarak gelişebiliyor. Astımın oluşmasında genetik ve çevresel faktörlerin büyük rol oynadığını dile getiren Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, “Astım oluşmasında aile öyküsü en önemli faktörlerden birisi olarak biliniyor. Anne babadan birinin astımlı olması durumunda çocukta astım görülme riski yüzde 25'ken, anne ve babanın her ikisinin de astımlı olması durumunda risk yüzde 50’leri buluyor. Aile öyküsünde astım olmadan da genetik bazı bozukluklara bağlı olarak astım gelişebiliyor. Ayrıca alerji, obezite, hava kirliliğine maruziyet, sigara kullanımı gibi çevresel faktörler de astım gelişiminde rol oynuyor. Nefes darlığı, öksürük, göğüste hırıltı, tıkanıklık ve sıkışma hissi gibi semptomlar astımın habercisi olarak biliniyor. Bu semptomlar aralıklı ve genellikle geceleri ya da egzersiz sırasında kötüleşiyor. Gece özellikle sabaha doğru olan şikayetler astımın habercisi oluyor. Astımın tanısı için, tüm şikayetlerin aynı anda görülmesi gerekmiyor. Sadece öksürük ile seyreden astım vakaları da olabiliyor” dedi.
Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak
ASTIM TANISI KOYARKEN HASTA ÖYKÜSÜ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR
Astım tanısının konulabilmesinde hasta öyküsünün büyük önem taşıdığını belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, “Kişinin yakınmaları, aile öyküsü ve eşlik eden hastalıkları göz önünde bulunduruluyor. Fizik muayenesinin yanı sıra bazı tanısal testlerin yapılması gerekiyor. En temel testler solunum fonksiyon testleri ve alerji testleri olarak biliniyor. Astımlı kişilerde aniden ilerleyen astım şikayetlerinin ortaya çıkması ve artması astım atağına neden oluyor. Nefes darlığının derecesi, kalp atım hızı, solunum sayısı, oksijen satürasyonu ile PEF ve FEV1 değerleri atağın şiddetini ortaya koyuyor. Genellikle astım atağında rol oynayan bir dış etken bulunuyor. Enfeksiyon, alerjen maruziyeti, malignite, enflamasyon, hava kirliliği ve benzeri durumlar atağa sebep olabiliyor” ifadelerinde bulundu.
ASTIMI TETİKLEYEN FAKTÖRLER
Tetikleyicilerin kişiden kişiye değişiklik gösterebildiğini söyleyen Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, astım atağına yol açabilen etkenleri sıraladı:
- Ev tozu akarları,
- Çimen, ağaç,
- Küfler,
- Kedi, köpek, kuş gibi hayvan tüyleri,
- Viral, bakteriyel enfeksiyonlar,
- Sigara dumanı, parfüm, saç spreyi, bazı sabunlar,
- Sis, hava kirliliği,
- Ortam değişikliği,
- Ağır egzersiz,
- Psikolojik faktörler,
- Rutubetli hava,
- Mesleki faktörler,
- Ev içi çevre kontrol önlemlerinin alınması
- Ev içinde çamaşır kurutulmaması
- Aktif ve pasif sigara içiminin önlenmesi
- Evcil hayvan tüyüne alerjinin olması durumunda evde hayvan beslenmemesi
- Saç spreyi, deodorant, kokulu deterjan & sabun, parfüm kullanılmaması
- Evin düzenli olarak havalandırılması
- Yatak odasında ev tozu akarları barındırabilecek eşyaların bulundurulmaması
- Yaşanılan yerde nem oranın düşük tutulması
- Bahçe işlerinden uzak durulması
- Maske takılarak evde sık sık temizlik yapılması
- Pamuklu ve yünlü eşyaların kullanımının bırakılması
- Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde gerekli olmadıkça dışarıda vakit geçirilmemesi
- Polen sezonu boyunca antialerjik ilaçların kullanılması
- Soğuk ve kuru havaların yanı sıra kirli ve sisli havalarda egzersiz yapmaktan kaçınılması