Ali ile Portakal Ağacı
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde sadece çocukların bitki ve hayvan gibi diğer canlılarla da kolay bir şekilde iletişim kurabildiği küçük bir şehir varmış.
Ali de bu şehirde ailesiyle birlikte yaşayan çocuklardan biriymiş. O zamanlarda Ali 8 yaşında bir çocukmuş. Ali’nin de her çocuk gibi iletişim kurduğu bir canlı varmış. Bu canlı kışın çok güzel meyve veren portakal ağacıymış. Ali her sabah portakal ağacına “günaydın” diyerek güne başlar okuldan eve gelince de onunla uzun uzun sohbet edermiş. Portakal ağacı alinin en yakın arkadaşıymış. Ali ile portakal ağacının arkadaşlığı o kadar güzelmiş ki diğer çocuklarla kıyaslandığı zaman Ali çok mutlu bir çocukmuş.
Hatta çoğu zaman arkadaşlarıyla vakit geçirmek yerine saatlerce portakal ağacıyla vakit geçiriyormuş. Portakal ağacı da aliyi çok seviyormuş. Hatta sevgisini göstermek için her kış ona en tatlı en iri meyvelerini veriyormuş. Böylece yıllarca Ali ve portakal ağacı arkadaşlıklarına devam etmiş. Fakat gel gör ki bu şehirde diğer canlılarla iletişim kurmak sadece çocuklara özgü bir özellik olduğundan dolayı Ali büyüdükçe portakal ağacı yaşlanıyor, hastalanıyor hatta daha az meyve vermeye başlıyormuş. Bu durum Ali’yi çok üzüyormuş. Çünkü Ali portakal ağacıyla birlikte büyümüş ve ona çok alışkınmış.
Fakat ayrılık vaktinin yaklaştığının da farkındaymış. Bu duruma çare bulmak için günlerce haftalarca düşünmüş. Portakal ağacının her geçen gün daha çok yaşlanıp hastalandığını görmek onu çok üzüyormuş. Ali bir gün kardeşi Ayşe’nin üzgün bir şekilde oturduğunu görünce ona ne olduğunu sormuş. Ayşe, “çok yalnızım bir arkadaşım bile yok” diyerek ağlamaya başlamış. Ali, kardeşinin ağlamasına dayanamayarak ona sarılmış. O anda portakal ağacı ile göz göze gelmiş ve birden gözleri parlamış. Aklına çok güzel bir fikir gelmiş.
Hem portakal ağacını iyileştirip evde kalmasını sağlayacak hem de kardeşine çok iyi bir dost bulmuş olacaktı. Böylece hemen portakal ağacının yanına gidip ona durumu anlatmış. Kardeşiyle dost olup olamayacağını sormuş. Portakal ağacı bu fikri duyunca çok sevinmiş. Çünkü o da Ali’den ayrılmak istemiyormuş. Her ne kadar iletişim kuramayacak olsalar da en azından onu görebilecekmiş. Böylece portakal ağacı Ayşe ile tanışmış. Ayşe de abisi gibi çok tatlı ve iyi huylu bir çocukmuş. Birbirlerini çok sevmişler. Ali ile olan dostluğunun son günlerinde üçü birlikte çok güzel vakit geçirmişler ve bir gün portakal ağacı tamamen Ayşe’nin dostu olarak kalmış.