Bu denli sığınmacıyı kaldırmak…/2

Bu denli sığınmacıyı kaldırmak…/2

ABONE OL
Mayıs 30, 2023 10:38
Bu denli sığınmacıyı kaldırmak…/2
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Evet, bunun adı “kardeşlik” de olamaz, “yardım” da olamaz, “kucaklamak” da olamaz; olsa olsa bu yurdun insanına zarar vermektir! Bu ülkenin okumuşları gidiyor, yerine kevgire dönen sınırlardan kara/ yağız/ aç gençler akın ediyor! Sosyal medyada her gün yeni bir videoyla karşılaşmamak olası değil! Bu yurdun insanı bu denli sığınmacıyı ağırlamak/ doyurmak/ barındırmak zorundaymış gibi…

Şu an sayının “kaç” olduğu konusunda bile bir karmaşa var? Beşmilyon mu, sekizmilyon mu, onmilyonu aştı mı, onmilyon daha mı gelecek?

“İktidarın” biline ismi Binalı Yıldırım’ın sosyal medya üzerinde dolaşan bir videosu var, orada “Türkiye olmasa, bütün bu Ortadoğu’da savaşın yaşadığı bölgelerden akın akın gelen mülteciler Avrupa’yı istila edecek! Ve çok büyük bir sorunla yaşamak zorunda kalacaklar! Türkiye burada, bütün bu sorunları kendi içerisinde, yönetebilen bir ülkedir. Avrupa’nın bunu görmesi lazım” diyor.

Evet, Türkiye bunları yapmasa Avrupa’da büyük zorunlar yaşanırmış, Türkiye bunu kendi içinde yönetebiliyormuş! Bu akılla yönetildiğimiz açık!

***

Her kentte benzerlerinin düzenlendiğini anımsıyorum. En son Adana Anakent Belediyesi’nden gelen bir bültende yer aldı! Belediyenin Kadın-Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Sağlık-Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’na bağlı Göç-Göçmen İşleri Şube Müdürlüğü ile Uluslararası Göç Örgütü (IOM) iş birliği yaparak, ülkemizde bulunan dört ulustan ikiyüzelli yerel/ göçmen anneyi bir araya getirmişler! Sosyo-kültürel yönlerinin tanınması, karşılıklı olarak kaynaşmaları amaçlanıyormuş! Neden?

IOM, web sayfasında kendini “kriz sırasında göçmenlerin ihtiyaçlarını karşılamadaki rolünün yanı sıra, misyon göçmen yardım programları, işgücü entegrasyonu ve göç yönetimi, göç ve sınır yönetimi ve araştırmaları ve göç hareketleri ile ilgili veri toplama da dâhil olmak üzere Türkiye Hükümeti ile göçün daha uzun vadeli etkisini ele almak için yakın iş birliği içinde çalışmaktadır” diye tanımlıyor.

IOM’nin beklentisini, Binali Yıldırım’ın açıklamasından ayırabilir misiniz? Yerel yönetimlerle elele verilerek yapılan etkinliklerin/ çalışmaların amacının “anne” olduğunu düşünmek aptalca bir kandırılmışlık olur! Asıl amaç, Türkiye’yi bir sığınmacı kampına dönüştürmek, burada her şey yolundaymış gibi/ Türk halkı olanlardan hoşnut gibi davranıp/ işin içime bir de yerel yönetimleri ekleyerek Avrupa’nın zorda kalmasına engel olmak! Böyle denilmiyor muydu?

***

Bir yandan ekonomideki belirsizlik, bir yandan sokaklarda rahatsız edici biçimde varlıklarını sürdürmeleri, bir yandan “inatla”/ on yılı aşkın süredir yaşadıkları ülkenin dilini öğrenmeme güçleri, bir yandan kaçak yolla sınırları rahatça aşan/ ülkesi başka gençler, bir yandan kimi kentlerde nüfus çoğunluğunu ele geçirmeleri, bir yandan…

Düşünürün “kaldıramadığın yükün altına girme; ezilirsin” sözünü sıkça anımsatıyorum!

Duyun artık ama!

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP