Serbest Radikallerle Savaşan Antioksidanlar

Teknoloji, çevre kirliliği, radyasyon, tarım ilaçları, ağır metaller ve stres gibi birçok faktör insan vücudunda serbest radikallerin oluşumuna sebep olmaktadır. Serbest radikaller, vücut hücrelerini tahrip etmekte, bu da kalp damar hastalıkları, kanser, katarakt, diyabet, karaciğer tahribatı gibi pek çok hastalığa davetiye çıkarmaktadır. Bu hastalıklara çözüm getirmek öncelikle serbest radikallerin olumsuz etkilerini bertaraf etmek ve hastalıkların oluşumunu engellemekle gerçekleşebilir. İnsan vücudunda bunu engelleyebilecek antioksidan savunma sistemi mevcut olsa da karşılaşılan çevresel faktörler bu savunma direncini düşürmekte ve çoğu kez yetersiz bırakmaktadır. Zayıflayan antioksidan savunma sistemlerimizi doğal ve dengeli beslenerek güçlendirebiliriz.

Sentetik ve Doğal Antioksidanlar
Antioksidanlar vücudumuzun hücrelerinin oksidatif süreçlerden zarar görmesini önler. Hücreler oksitlendiğinde, zarları hasar görür. Bu hasar serbest radikallerin oluşmasına neden olur. Serbest radikaller sağlıklı hücrelerden elektronları almakta ve onları oksitlemektedir. Sentetik antioksidanlar 1970’lerden itibaren ticari ölçüde gıdalarda kullanılmaya başlamıştır. Ancak bunların muhtemel kanser yapıcı etkileri büyüyen bir tepkiye neden olmuştur. Bunlardan Bütilhidroksianisol (BHA), E320 adıyla bilinen bir gıda katkı maddesi olup, gıdalarda bulunan yağın, oksijen, ışık ve ısı ile oksitlenerek bozulmasını geciktiren sentetik bir antioksidandır. Japonya dahil çok sayıdaki ülke BHA’nın gıdalarda kullanılmasına artık izin vermemektedir. Diğer bir sentetik antioksidan olan Tert-Butilhidrokinon’un da (TBHQ) Kanada, Japonya ve Avrupa ülkelerinde kullanımına izin verilmemektedir.