Defne Yetiştiriciliği Nasıl Yapılır?

Defnenin familyası Defnegiller (Lauraceae ) cinsi ise Laurus‟ dur. Defne yaz kış yeşil kalabilen ve her zaman da hoş kokular yayan bir ağaçtır. Ülkemizde Ege, Akdeniz ve Karadeniz Bölgelerinin kıyısında yetişir. 10 metreye kadar boylanabilen, her dem yeşil ağaç veya çalıdır. Yaprakları 5-10 cm uzunlukta, 2-5 cm genişlikte, sert, derimsi görünümde, kenarları dalgalı ve kısa saplıdır. Çiçekleri sarı renklidir. Meyvesi 1,5 cm çapında, zeytin benzeri, olgunlaştığında parlak siyah renklidir. Tek tohumlu olan meyve, acı lezzetli ve baharlı-aromatik kokuludur. Anadolu Mitolojisi‟nde yer alan defne, Hititler tarafından, “Alanza” adıyla biliniyor ve ilaç yapımında kullanılıyordu. Antik Yunan‟da ve Roma‟da, yapraklı dallarından hazırlanan zafer tacı, başarı simgesi olarak önemli kişilere takılırdı.

Aromatik bir bitki olduğu için baharat olarak et ve balık yemeklerine, çorbalara, unlu mamullerde ve şekerlemelerde kullanılmaktadır. Antibakteriyel özelliğinden dolayı ise gıda koruyucular sınıflandırmasının içinde yer almaktadır.

Defnenin Tarihçesi

Defnenin tarihçesine bakıldığında hüzünlü bir hikâyesi bulunmaktadır. Irmak Tanrısı Peneios‟un Daphne isminde çok güzel bir kızı varmış. Daphne, hiçbir erkeğin boyunduruğu altına girmek istemez ormanda avlanmaktan büyük zevk alırmış. Bir gün yine ormandayken Zeus‟un oğlu Apollon, Daphneyi görür ve kızın güzelliğinden etkilenir ve kızla konuşmak ister. Apollon‟u fark eden Daphne tüm gücüyle koşmaya başlar. Gücü gittikçe tükenen Daphne yakalanacağını anlayınca Toprak anaya yalvarır; beni al, sakla ve koru der. Apollon, Daphne‟yi yakalayacağı sırada ağaca dönüşüverir. Apollon durum karşısında sarsılır ve Daphne, bundan sonra sen, Apollon‟un kutsal ağacı olacaksın. O solmayan ve dökülmeyen yaprakların, başımın çelengi olacak. Değerli kahramanlar, savaşlarda zafere ulaşanlar, hep senin yapraklarınla alınlarını süsleyecekler. Şarkılarda, şiirlerde adımız yan yana geçecek.” Bu tatlı sözler üzerine Defne, dallarını eğerek Apollon‟u saygı ile selamlar. Bu öykünün geçtiği yer bugünkü Harbiye‟dir. Apallon teessür ve heyecan içinde o ağacı amblem olarak alır ve parlak yapraklarından başına bir taç yapar. İşte o zamandan beri şiir ve silah zaferi defne dalı ile ödüllendirilir ve inanışa göre Defne‟nin gözyaşları bugün hala Harbiye‟de şelaleler meydana getirmektedir.

Defnenin Faydaları ve Kullanımı

Halk tıbbında yaprakları, astım, kalp hastalıkları, sindirim sistemi rahatsızlıkları, romatizma, üriner sistem rahatsızlıkları (diüretik etkilidir), böbrek taşları gibi sorunlar için kullanılır. Anadolu halk tıbbında terletici, midevi ve antiseptik etkileriyle bilinir. Hazımsızlık, iştahsızlık ve müzmin bronşitte yararlı olduğu kabul edilir. Günlük dozda, % 5-10‟luk infüzyonu, 2-3 bardak içilir. İçim kolaylığı sağlamak üzere, 4 g defneyaprağı ve 8 g kurutulmuş portakal kabuğu, 200 g kaynar suda bekletildikten sonra, bezden süzülür ve bal ile tatlandırılarak hazır hale getirilir.
Defne yaprakları baharat olarak kullanılmasının yanında uçucu yağ üretiminde de yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Defne yaprak uçucu yağı gıda endüstrisinde koruyucu ve aroma verici olarak kullanılmaktadır. Bunun yanında defneyapraklarında elde edilen uçucu yağ melanom inhibisyonunda, eklem ve kas ağrılarını gidermede, kozmetik ürünlerde koruyucu olarak, sindirim sistemi ve cilt problemlerinin tedavilerinde, aromaterapide, masaj ürünlerinde, böcek kovucu olarak da kullanılmaktadır.

Defne Bitkisinin İklim ve Toprak İsteği

Tipik bir Akdeniz bitkisi olan defnenin, yaz ayları sıcak ve kurak, kış ayları ılık ve yağışlı geçen bölgelere uyumu çok iyidir. Sıcak iklim şartlarına dayanıklılığı çok iyi olmakla beraber soğuğa duyarlılığı fazladır. Akdeniz iklim bölgelerinde 800 m rakıma kadar yetişir. Bundan daha yüksek olan rakımlarda bitkinin yaprak alanı küçülür ve uçucu yağ oranı azalır. Defne ağacı, verimi yüksek, drenajı iyi, hafif kireçli toprakları sever.

Ekim ve Dikim

Hem sürgün çelikleri ile vejetatif, hem de tohumlarıyla generatif olarak çoğaltılabilir. Fakat tohumlarının çıkışı oldukça geçtir ve çimlenmeleri zayıftır. Çimlenme ve çıkış oranının arttırılması için, tohumlar ekilmeden önce 1 gün sıcak suda bekletilmelidir. Sonrasında torf dolu tüplere ekilip, elde edilen fideler bahçeye şaşırtılır. Dikim aralığı 3 x 2 ya da 3 x 3 m olmalıdır. Daha sık dikim aralıkları verilebilir ancak bu durum mekanizasyonu zorlaştıracağından tercih edilmez. Defne, Çift çenekli bir bitki olduğu için tohumlarından yetiştirilen bitkilerin yarısı erkek, yarısı dişi olur. Bitki, sürgün çelikleri köklendirilerek vejetatif olarak da çoğaltılmaktadır.  Bir yıllık sürgünlerden alınan 10 – 15 cm uzunluğundaki çelikler, Indol-3-Asetik Asit (NAA) ve Indol Bütirik Asit (IBA) gibi köklendirme  hormonları kullanılarak köklendirilir. Yapılan bazı araştırmalar, apikal (uç) tomurcuklardan sürmüş çeliklerin, lateral (yan) tomurcuklardan sürenlere nazaran daha iyi köklendiğini göstermiştir. Çelikler, köklendikten sonra  tüplere alınırlar ve  sonbahar ya da ilkbaharın erken aylarında dikilirler. Bahçesi tesis edilirken, defneden ne şekilde faydalanılacağına bağlı olarak erkek ve dişi bitkilerin oranı belirlenir. Yalnızca tohum ve meyve için üretim yapılacaksa dişi bitki oranı arttırılır. Bu durumda tozlayıcı olarak 1 / 10 erkek bitki yeterlidir. Erkek ağaçlardan meyve alınamamasına rağmen, yüksek kalitede yaprak elde etmek mümkündür.
Benzer Videolar