Aslan ile Kurbağa
Günlerden bir gün, bir aslan ormanda gezerken korkunç bir ses duymuş. İrkilmiş, “Acaba ne oldu, bu ne ses?” demiş. “Kim bilir, belki de çok güçlü bir hayvandır. Çıkardığı sese bakar mısın, ne gürültülü! Korkarım ki, benden güçlüdür ve beni kendi çöplüğümde yenebilir! Neyime gerek, korkup sineyim, bugün yuvamdan çıkmayayım. Hiç olmazsa güvende olurum, canımı kurtarırım.” demiş. Çok geçmeden sesin geldiği taraftan bir hareket fark etmiş. O da ne? Gelen bir kurbağa imiş.
Aslan; “Vay hınzır vay!” demiş. “Boyuna posuna bakmadan, ormanı ayağa kaldıracak kadar gürültü edersin. Bilmeyen de senden korkar, seni bir şey sanır. Şimdi seni öldüreyim de gör! demiş. “Kurbağaya pençesini attığı gibi kurbağanın her bir parçası bir tarafa fırlamış.
Sesini yükselterek çevresindekileri korkutmaya çalışanlar, gün gelir; korkuttum dedikleri kişilerin kaba güçlerine yenilirler.