Atatürk’ün Ardından Yazılanlar

Atatürk’ün Ardından Yazılanlar

ABONE OL
Mart 3, 2023 06:21
Atatürk’ün Ardından Yazılanlar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“Bir insana ölümünden sonra bu derece sevgi ve yas gösterileri yapılması milletler tarihinde az görülen şeylerdendir.” (ATHİNAİKA, Atina, 12 Kasım 1938)

Mustafa Kemal hakkındaki bilgiyi, O’nu çok iyi tanıyan birisinden edindim. SSCB’nin Dışişleri Bakanı Litvinof’la görüşürken, onun fikrince bütün Avrupa’nın en değerli ve ilgi çekici devlet adamının bugün Avrupa’da yaşamadığını, Boğazların gerisinde, Ankara’da yaşadığını, bunun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söyledi. (Franklin D. Roosvelt, ABD Başkanı, 1937)

Beyaz Saray’daki görevim tamamlanınca ilk yapmak istediğim şey, zamanımızın bu en dikkate değer şahsiyetini ülkesinde ziyaret etmekti. Kader buna izin vermedi. Bu çapta insanlar dünyaya sık gelmezler. (Franklin Roosevelt, ABD Başkanı)

Yüzyıllar nadir olarak dahî yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, o büyük dahî çağımızda Türk Milleti’ne nasip oldu. (D. Lloyd George, İngiltere Başbakanı, 1922)

Savaşta Türkiye’yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Ulusu’nu yeniden dirilten Atatürk’ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın O’nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye’nin Ata’sına layık bir tezahürden başka birşey değildir. (Winston Churchill, İngiltere Başbakanı, 1938)

Mustafa Kemal sosyalist değildi. Fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı, yüksek anlayışlı, ilerici, iyi düşünceli ve akıllı bir önderdir. O, soygunculara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultanı da yaranıyla birlikte alt edeceğine inanıyorum. (V. İliç Lenin, Rus İhtilali Lideri, 1921)

Paşa, size nasıl hayran olmayayım? Ben Fransa’da laik bir hükümet kurmuştum. Bu hükümeti Papa’nın Paris’teki temsilcisinin yardımı ile papazlar devirdi. Sizse bir Halifeyi kovdunuz ve gerçek anlamıyla laik bir devlet kurdunuz. Siz, bu taassup içinde laikliği bu topluma nasıl kabul ettirdiniz? Dehanızın büyük eseri laik bir Türkiye yaratmak olmuştur. (Edouard Herriot, Fransa Eski Başbakanı, 1933)

Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir… Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmışlardır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir. (Eleftherios Venizelos, Yunanistan Başbakanı, 1933)

Kemal Atatürk için daimî bir anıt tesisi münasebetiyle Türkiye’ye tebriklerimi arz ile gurur duyuyorum. O’nun gösterdiği yolda yürüyen büyük ulusunuz çok önemli başarılar elde etmiştir. Türk birliğinin ve ilerleyişinin mimarı Atatürk’ün hatırasını anmak için yapılan bu tören, dünyanın her tarafından hür insanlara ilham kaynağı olmuş bir zata çok yerinde bir saygıdır. (Dwight D. Eisenhower, ABD Başkanı, 1953)

Sakarya Savaşı, Sakarya Zaferi, yirmi yaşımın en kuvvetli hatırası olmuştur. O zamanlar, kendi kendime diyordum: Acaba ben de ulusumu böylesine seferber edemezmiyim, onun ruhuna kurtarıcı hamleyi, bu dizgin tanımaz ihtirası aşılayamaz mıyım? (Habib Burgiba, Tunus Devlet Başkanı, 1965)

Büyük Atatürk’ün ölümünün 25. yıl dönümü nedeniyle Fransız Ulusu’nun, Türk Ulusu’na karşı duymakta olduğu sadık dostluk duygularını dile getirmek isterim. Türkiye Tarihi, bugün, her zamandan çok Batı ve Avrupa tarihinden ayrılmaz bir durumdadır. Ve Atatürk’ün bu yöndeki gayretleri sonuçsuz kalmamıştır. Memleketlerimiz arasındaki yüzyılları aşan dostluk, bu gelişmenin temelini oluşturur. (Charles de Gaulle, Fransa Devlet Başkanı, 1963)

O, Türkiye’yi kurmakla bütün dünya uluslarına Müslümanların seslerini duyuracak kudrette olduğunu ispat etti. Kemal Atatürk’ün ölümüyle Müslüman dünyası en büyük kahramanını kaybetmiştir. Atatürk gibi bir önder önlerinde bir ilham kaynağı olarak dikildiği halde Hind Müslümanları bugünkü durumlarına hâlâ razı olacaklar mı? (Muhammed Ali Cinnah, Pakistan’nın Kurucusu,1954)

Kemal Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük liderlerinden biri değildir. Biz Pakistan’da O’nu, gelmiş geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. O, yalnız sizin ulusunuzun sevgili önderi değildir. Dünyadaki bütün Müslümanlar, gözlerini sevgi ve hayranlık duygularıyla O’na çevirmişlerdir. (Eyüp Han, Pakistan Devlet Başkanı, 1963)

Yakın ve Orta Doğu’da ilk cumhuriyet, doğuşunu O’na borçludur. Bu cumhuriyet, birçok ulusun Atatürk’ün yönetimindeki Türkiye’nin uluslararası otoritesi yükselmiş ve ülkesi dünya siyasetinde önemli bir rol oynamaya başlamıştır. (Nikita S. Hruşçef, Sovyetler Birliği Başkanı, 1963)

Atatürk adı insana bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihî başarılarını, Türk Ulusu’na ilham veren önderliğini, modern dünyayı anlayışındaki ileri görüşlülüğü ve bir askeri önder olarak kudret ve cesaretini hatırlatmaktadır. Şüphesiz ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşu ve o zamandan beri Atatürk’ün ve Türkiye’nin giriştiği derin ve geniş devrimler kadar bir ulusun kendisine olan güvenini daha başarıyla belirten bir başka örnek gösterilemez. (John F. Kennedy, ABD Başkanı, 1963)

Kemal Atatürk veya bizim O’nu o zamanlar tanıdığımız ismiyle Kemal Paşa, gençlik günlerimde benim kahramanımdı. Büyük devrimlerini okuduğum zaman çok duygulandım. Türkiye’yi modernleştirme yolunda, Atatürk’ün giriştiği genel çabayı büyük bir takdirle karşıladım. O’nun dinamizmi, yılmaz ve yorulmak bilmezliği insanda büyük bir etki yaratıyordu. O, Doğuda modern çağın yapıcılarından biridir. O’nun en büyük hayranları arasında bulunmakta devam ediyorum. (Cavaharlal Nehru, Hindistan Başbakanı, 1963)

Bütün dünya 10 Kasım’da, biz Almanların da dostluk ve saygıyla bağlı olduğumuz bir insanın hayatını ve eserlerini takdirle anmaktadır. Atatürk, daima Türkiye ile Avrupa arasındaki sıkı bağlar kurmaya çalışmıştır. (Ludwig Erhard, Batı Almanya BAşbakanı, 1963) 

Mustafa Kemal ismini bundan 50 yıl önce seçkin bir Türk komutanı olarak duymuştuk. Daha sonra barışın kuruluşuyla devlet adamlığı özelliklerini ortaya koymak fırsatını elde etmesi, büyük millî önderlerden biri olarak O’na tarihin en yüce mevkilerinden birini kazandırmıştır. O kahraman ve cesur askeri saygıyla, modern Türkiye’nin gerçek babası olan devlet adamını da hayranlık ve şükranla anıyoruz. (Sir A. Douglas Home, İngiltere Başbakanı, 1963)

Atatürk’ün Türk Dili Devrimi’ni gerçekleştirmesi ve dinle siyaseti birbirinden ayırarak Türk Toplumu’nun modernleşmesini sağlamak yolundaki çabalarına karşı büyük bir hayranlık duymaktayız. (Hayato İkeda, Japonya Başbakanı, 1963)

Ben Türk – Alman dostluğunu yakından tanıyan bir neslin çocuğuyum. Küçük yaşımda bir adamın kahramanlıklarını, yaptığı hizmetleri, ülkesi için giriştiği özverileri gördüm. Bu adam Mustafa Kemal’di. Bugün daha iyi kavrıyorum ki, o insan büyük bir devlet adamıydı. Büyüktü, çünkü, ölçüyü korumasını her zaman bildi ve eserini tehlikeye sokacak sınırları aşamadı. Yürekliliğin ve kendi yürekliliğinin sınırlarını da çizebilecek kadar anlayışlıydı. (Kurt G. Kiesinger, Federal Almanya Başbakanı, 1968)

Çağımızda, uzak görüşlü, cesur, siyasî, sosyal ve ekonomik reformlarla Türkiye’yi bugünki modern cumhuriyet durumuna getiren Atatürk’tür. Aynı zamanda bugün Türkiye’nin Avrupa Ortak Pazarı’na girebilecek güce erişmesini sağlayan modern ekonominin temelini hazırlayan da gene O’dur. (Joseph Luns, Hollanda Dışişleri Bakanı, 1963)

Asker – devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biriydi. Kendisi, Türkiye’nin en ileri memleketler arasında hakettiği yeri almasını sağlamıştır. Gene O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını oluşturan, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir. Ben Atatürk’ün sadık arkadaşlarından biri olmakla büyük övünç duyuyorum. (General Douglas MacArthur, ABD Uzak Doğu Kuvvetleri Başkomutanı, 1963)

Marmara kıyısındaki sıcak, toz toprak içinde, eciş bücüş yollu ikinci sınıf kıyı kasabası Mudanya’da, Batı ile Doğu karşı karşıya geldiler. İsmet Paşa ile görüşecek Müttefik generallerini taşıyan İngiliz sancak gemisi “İron Duke”nin kül rengi öldürücü kulelerine rağmen, Batılılar buraya barış dilenmeye geliyordu; yoksa barış istemeye, ya da şartlarını dikte etmeye değil… Bu görüşmeler, Avrupa’nın Asya üzerindeki egemenliğinin sonucunu gösteriyor. Çünkü Mustafa Kemal, herkesin bildiği gibi, Yunanlıları silip süpürmüştü. (E. Hemingway, Amerikalı Romancı – Yazar, 1922)

Bir insanın değerinin en belirli ölçüsü kendi alanındaki üstünlüğünü dostuna düşmanına kabul ettirebilmesindedir. İşte Atatürk bu yüceliğe ermiş dahilerden biridir. Bir ihtilalci olarak modern Türkiye’yi yaratmış, davasında muzaffer olmuş ve yüzyılımızın büyük devlet adamları arasına katılmıştır. (W. Somerset Maugham, İngiliz Romancı – Yazar, 1953)

Sevr’den sonra Türkiye’nin öldüğünü sanmıştım. Ama Türkiye yaşıyor; hem, Mustafa Kemal başına geçeli beri öylesine canlı yaşıyor ki, bir Lloyd George’un bütün çabaları, bütün imkânları, sağduyuya meydan okuyan bu şiddetli yaşama isteğinin karşısında erimekten başka birşey yapamıyor. (Claude Farrêre, Fransız Romancı – Diplomat, 1930)

Bizim aslımız rengi uçmuş bir kıvılcımken O’nun bakışlarıyla cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş haline geldik. (İkbal, Pakistan Millî Şairi)

Atatürk, tarih boyunca gelip geçmiş en büyüp devlet adamlarından biridir. Hiçbir zaman yaşadığı zamanın üzerinde durmamış, ileriyi görerek ona göre iş yapmıştır. Atatürk’ü Mussolini ve Hitler gibi yöneticilerden ayıran nokta işte bu niteliktir. Onlar her yaptıklarında kendilerini düşünerek hareket ediyorlardı. Atatürk, kendisinden ötesini, 20 – 30 yıl ilerisini görerek hareket ederdi. (Lord Kinross, İngiliz Devlet Adamı, 1960)

Tarihte çok az kimse halkına ve vatanına Atatürk kadar faydalı olmuştur. El ele, gönül gönüle güzel yurdumuzda huzur, barış ve anlayış içinde, sola sağa sapmadan Atatürk’ün hedefinde yaşayalım. (Şnork Kalutsyan, Türkiye Ermenileri Patriği, 1981)

Bu gibi dehalar ancak görünüşte ölürler. Çünkü, gerçekte ulusların anlayışlarında derin ve silinmez izler bırakan eseriyle, daima yaşarlar. Böyle insanlar, bir kuşak için doğmadıkları gibi, belli bir devre için de doğmazlar. Bu gibi insanlar, uluslarının bu gibi nimetler kaynağından durmaksızın yararlanmalarına imkân vermek suretiyle yüzyıllarca ulusların tarihlerine egemen olacak insanlardır. (Tahran Gazetesi, İran)

Tarih çok büyükler gördü. İskenderler’i, Napolyon’ları, Washington’ları gördü. Fakat yirminci yüzyılda büyüklük rekorunu Atatürk, bu Türk oğlu Türk kırdı. (L’Illustration, Fransa)

Dünya, Türkiye’nin Batı görüş ve inanışı içinde yeniden kurulması gibi heyecanlı bir olaya asla şahit olmamıştır. (Social Demokraten, İsveç)

Kadınlar başka hiçbir ülkede bu kadar hızla ilerlememişlerdir. Bir ulusun bu derece değişmesi, tarihte, gerçekten eşi olmayan bir olaydır. (Daily Telgraph, İngiltere)

Özgürlük mücadelemiz sırasında Türk Kurtuluş Savaşı’ndan ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerinden çok etkilendik. Atatürk’ün milliyetçilik, laiklik ve demokrasi ilkeleri, ülkemin gelişmesinde çok etkili oldu. (Naman Narayanan, Hindistan Cumhurbaşkanı)

Vatanımın bağımsızlığı uluslararası bir gerçek olduğu gün, Allah’a şükürden sonra ilk hatırladığım isim, Gazi Mustafa Kemal Atatürk oldu. Ümit kapılarının kapandığı bunalım anlarında, O’nun destan olan yaşamı ve savaşımı bana esin kaynağı oldu. (Habib Burgiba, Tunus Devlet Başkanı, 1955)

İslam dünyasının büyük insan yetiştirme gücünü yitirdiğini öne sürenler, Atatürk’ü hatırlamalı ve utanmalıdırlar. (Tahran Gazetesi, İran, 1939)

Atatürk, aşı dumanlı doruklarda yüce bir dağ tepesidir. Siz O’na yaklaştıkça o yükselir ve aranızdaki mesafe sonsuza değin aynı kalır. Devirlerinde büyük gözüken, zamanla küçülen benzerlerinden farkı budur ve böyle kalacaktır. (Arriba Gazetesi, Portekiz, 1938)

Dünya, bu savaş ve barış kahramanı büyük adamın ölümü ile yoksul düşmüştür. Gücü, zorlukları yenme kararı ve yiğitliği ile, aman bilmeyen galiplerin uygulamaya kalkıştıkları pranga siyasetini ilk kıran Atatürk’tür. (Pester Llyd Gazetesi, Macaristan, 1938)

Eğer tarih bir kalbe sahip olsaydı, Mustafa Kemal’i mutlaka kıskanırdı. (Tchang Yang Yee Pan Gazetesi, Çin, 1958)

Mevcut rütbelerin hepsini kaldırdığı bir ülkede, Mustafa Kemal bütün rütbeleri kazanmıştır. Türkiye’de düşünülebilecek en şerefli isim O’na verilmiştir. (Marcel Sauvage)

İşte Mustafa Kemal karşımda duruyor. Kendimi kaptırmaktan alamadığım bir heyecanla O’na bakıyorum. Görünüş bir kere daha aldatmıyor insanı. İşçi yaptığı işe benziyor. Uzun ve sert bir yüz, düşünceyi belirten derin çizgilerin yer ettiği geniş bir alın, enerji dolu bir çene, iki buzul gibi mavi gözler. İşte göze çarpan ilk şeyler bunlar. Aşırı derece bir soğukkanlılık, hiçbir gücün bükemediği bir irade ve bıkmak, usanmak nedir bilmeyen bir dikkaat ve düşünme yeteneği. İşte size son derece hareketsiz olduğu için adeta göz kamaştıran yüzün açığa vurduğu özellikler. (Claude Farrer, Fransız Edebiyatçısı)

Mustafa Kemal’in tasarladığı düşünce devrimi, zaten gerekliydi diye, bazı Batılıların basit bulabilecekleri bir devrimi içine alıyordu. Kendisine haklı olarak Atatürk, yani Türkler’in Ata’sı denen Mustafa Kemal, girişim ve umutlarının gürültüsüyle ortalığı ayağa kaldırmadan çalıştı. Dünyanın, insana şaşkınlık veren bu eser hakkında pek az şey bilişi de herhalde bundandır. Bu eser, İngiliz, Fransız ya da Rus inkılapçılarının eserine hiçbir bakımdan benzemez. Bu ülkelerden hiçbiri, dile, yazıya dokunabilmeyi akıllarının kıyısından bile geçirmemiştir. Ne Cromwell, ne Robespiere ve ne de Lenin ile arkasından gelenler, önderlik ettikleri ulusu, bilim felsefesi, düşünce yönetimi, kısacası alın yazısını değiştirme yoluna götürmeye kalkışmamışlardır. Mustafa Kemal, bunu yapan ve başaran adamdır.(Georges Duhamel)

Türk Ulusu sonradan Mustafa Kemal Paşa’ya Atatürk adını verdi. Bence bu, ayağına kadar gelen; Osmanlı tahtı yerine, ulusunun gönlündeki tahtı üstün tutan bir öndere o ulusun gösterebileceği en yerinde şükran ifadesidir. (Kont De Chambrun, Eski Fransız Büyükelçisi)

Mustafa Kemal öldü. Barış kubbesinin Doğu sütunu yıkıldı. Artık cihanda barışı kimse garanti edemez. (Sanerwein)

Büyük güçlüklerden sonra yaratılan Mustafa Kemal Türkiyesi ve Mustafa Kemal uygarlığı sayısız yarınlar boyunca yaşamaya devam edecektir. Halkının ve özellikle O’nun deyimiyle “Türkiye’nin gerçek efendisi olan Türk Köylüsü’nün, o dürüst ve temiz insanların kalbinde ebediyen yaşayacaktır.” Mustafa Kemal: “Biz ilhamımızı hayatın tâ kendisinden ve içinden yetiştiğimiz Türk Ulusu’ndan alıyoruz.” demişti. Bugün, Anıtkabir’in yollarına düşmüş olan Türkler, o uzun yollarda, taşlara kazınmış rölyef ve heykellerde “Asker, Öğrenci ve Anandolu toprağının insanı olan Türk Köylüsü’nü” yani kendi benliklerini dile getiren bir görüntüyle karşılanıyorlar. Mustafa Kemal, düşüncelerinde kurduğu bir büyük uygarlığı gerçekleştirerek huzur içinde öldü. Yaktığı alev, daima yanacaktır. O Türklük’ün özgürlük ve ihtişam sembolüdür. (Ünlü Amerikan Tarihçisi Charles E. Edenson, kapağında Atatürk’ün bir resmi bulunan Mankind adlı tarih dergisinde, Türk Kurtuluş Savaşı’nı anlatan uzun yazısında Atatürk’ten böyle bahsediyordu.)

Asker-Devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi Türkiye’nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine güvenme ve dayanım duygusunu vermiştir. Ben Atatürk’ün sadık arkadaşlarından biri olarak büyük iftihar duyuyorum. (General Douglas McArthur, Kasım 1963)

Atatürk yalnız Türk tarihinin büyük bir siması değil, aynı zamanda bir büyük barış adamıdır. O’nun yeni Türkiye’yi yaratan eseri, yüzyıllara intikal eden bir anıt olarak kalacaktır. (General Metaksas, Yunanistan Başbakanı)

İnsanı teslim alıcı gözlerinde fevkalade bir önderlik gücü var. Kalın kaşları sakin durmaz. Yüksek, entellektüel zirveler kalkar ve şaşılacak derecede geniş alnında derin çizgiler oyacak biçimde çatılır. Derisi açık renklidir, güneşten yanmıştır. Esmer değildir. Saçı sarımtrak kahverengidir. Ağzının temiz kesilmiş çizgileri ve çenesi kararlarının kesinliğini gösterir. Tetiktir, hazırcevaptır, dikkati çekecek derecede zekidir. (Glayds Baker, Amerikalı Kadın Gazeteci)

O ; şahsi kazanç ve söhret peşinde koşan basit bir diktatör değil, gelecek nesiller için sağlam temeller atmaya uğraşan bir kahramandı. (Walter L. Wright Jr.)

Atatürk’ün dış münasebetler konusu üzerindeki görüşlerini inceleyen bir kimse, fikirlerinin değeri ve ifade edildikleri zamanı aşan manaları karşısında daima hayrete düşer. (Awra M. Warren, ABD Büyükelçilerinden)

Büyük Atatürk’ün ufulünden dolayı teessürümüz o derece derin ve sonsuzdur ki, bunu ifade etmek için kelime bulamıyorum. Çünkü Atatürk, yalnız Türkiye’nin değil, bütün şarkın Ata’sı idi. (Veli Han, Afganistan)

Türkiye’yi son ziyareti sırasında Anıtkabir’in altın defterine şu sözleri yazmıştı: “Atatürk artık rahatça ölebilirdi. Mademki ışık parlamakta, alev yanmakta ve memleket ilerlemekte devam ediyor…” (General De Gaulle)

Mustafa Kemal sosyalist değil, fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı, yüksek anlayışlı, ilerici ve iyi düşünceli, akıllı bir lider. Mustafa Kemal, soygunculara karşı bir Kurtuluş Savaşı veriyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultanı da yaranı ile birlikte alt edeceğine inanıyorum. (Lenin)

Ben şimdiye kadar on beş hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmi konuşmalar yaptım. Bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal’de büyük bir ruh kudretinin esrarı var. (Sir Charles Townshend, İngiliz Generali, 1922)

Hayatının sonuna kadar ulusunun mutlak güvenliğiyle kurduğu devletin başında kalan muzaffer kumandanın kişiliği eşi görülmemiş bir karakter örneğidir. (Comte Carlo Sforza, İtalya Eski Dışişleri Bakanı)

Öyle zamanlar oldu ki, anılar içinde benim eşsiz nitelikte gördüklerimi düzeltti: “- Hayır… Ben bunda yanılmışım. Eğer şöyle düşünseydim ve yapsaydım sonucu daha eksiksiz olacaktı.” dediği az değildi.Gerçekçilik O’nun korkmadığı şeydi. (General Charles H Sherrill, ABD Eski Elçisi)

Kuvvetli karakterli ve dünya ulusları arasında kendi ulusunun haklı durumu üzerinde kesin ve pratik görüşlü bir adam olarak O, hiçbir zaman kişisel söhret ve yükselme peşinde koşmadı. Yurdunun çıkarları her şeyin üstünde tutan ve ulusu için en faydalı sonuca varmaya çalışan bu zat, gücünü damarlarına işlemiş görev duygusundan alıyordu. (A. Rawlinson, İngiliz Yarbayı)

Atatürk, yeni Türkiye’yi kılıcı ile kurtarmış ve dehası ile düzene sokmuştur. O’nun yaratıcı ruhunun ve coşkun yurtseverliğinin harekete geçmediği hiçbir alan yoktur. (Polska Gazetesi, Polonya)

Padişahların gösterişini, halifeliğin çekiciliğini umursamayıp bakışlarını, ordularının belkemiği olan Anadolu çiftçisine sevgiyle yöneltti. (Times Gazetesi, İngiltere) 

Yeni Türk Devleti ile Ankara Andlaşması’nın imzalanması nedeniyle; “Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı” diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap:Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O’nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir andlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum. (Briand, Fransız Başbakanı, 1921)

O , yüce bir dağa benzer. Eteğinde yasayanlar bu yüceliği fark edemezler. Bu dağın azametini kavrayabilmek için, O’na çok uzaklardan bakmak gerekir. (Claude Farrer, Fransız Edebiyatçısı)

“Almanya, Türk Milletinin bu ölçülmez derecede büyük ziyanından dolayı acısını samimi olarak katılmaktadır. Atatürk bütün dünyanın hayran kaldığı bir kalkınma yapan ilk devlet başkanı olmuştur.”(Beobahter Gazetesi, Almanya, 11 Kasım 1938)

“Atatürk, ölümünden önce herkes tarafından saygı gösterilen, değer verilen güçlü, dinç, ve çalışkan bir Türkiye yaratma ülküsünü tamamiyle başardı.” (Elenikon Mellon Gazetesi, Yunanistan, 11 Kasım 1938)

“Atatürk büyük bir şahsiyet, çok büyük bir komutan, politik bir dehadır.” (Excelesior Gazetesi, Fransa, 11 Kasım 1938)

“Atatürk; milletin atası, kılıç,fikir, kalp ve irade adamı idi. milletin bu büyük evladı, aynı zamanda yirminci yüzyılın en büyük yurttaşıdır.” (Slova Gazetesi, Bulgaristan, 11 Kasım 1938)

“O’ nun idaresi altında Türkiye, Avrupa’nın kıymetli bir üyesi oldu.” (London Times Gazetesi, İngiltere, 11 Kasım 1938)

“Atatürk’ün yaptıkları insanoğlunun kolay kolay yapabileceği şeylerden değildir. O; büsbütün başka bir insandı.” (El-Mısri Gazetesi, Mısır, 11 Kasım 1938)

“Atatürk’ün ölümü ile dünya büyük bir liderini kaybetti.” (Gazeta Del Popolo Gazetesi, İtalya, 11 Kasım 1938)

“Atatürk gibi dehalar sadece görünüşte ölürler. Oysa, gerçekleştirdikleri eserlerle daima hayattadırlar. (Tahran Gazetesi, İran, 11 Kasım 1938)

“Bu derece yüksek hilkatte bir adama sahip olduklarından dolayı, Türklere gıpta ediyoruz.” (Ceska Slova Gazetesi, Çekoslavakya, 11 Kasım 1938)

“Hiç bir ülke, Atatürk’ün Türkiye’sinin gördüğü değişiklikleri bu kadar hızlı bir şekilde görmemiştir. Bugünün Türkiye’sinin tarihi Mustafa Kemal’in tarihidir.” (Dness Gazetesi, Bulgaristan, 11 Kasım 1938)

“Atatürk zaferiyle, milletin hayatında bugünkü yeni merhaleye yol açmıştır.” (Polska Zbrozna Gazetesi,Polonya, 11 Kasım 1938)

“Tarih silinmez harflerle bu devlet adamının adını hakkedecektir.” (Politika Gazetesi, Yugoslavya, 11 Kasım 1938)

“Çok, pek çok devrimciler görüldü. Fakat hiçbiri Atatürk’ün cesaret ettiği ve muvaffak olduğu şeyi yapmadı.” (Messager D’Athenes Yunanistan Gazetesi, 11 Kasım 1938)

“Atatürk, yirminci yüzyılın en büyük mucizesidir.” (National Tidence Gazetesi, Danimarka, 11 Kasım 1938)

Atatürk’ün ölümüne, bütün dünya da, büyük bir devlet, büyük bir asker, büyük derecede şeferli bir şahsiyet olarak ağlamaktadır. İngiltere; önce cesur bir düşman, sonra sadık bir dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır. (İngiliz Basınından)

Her memleket; milleti, zafer, refah, saadet yolunda ilerleten büyük adamlarına heykeller dikecektir. Fakat Türkiye’nin Kemal Atatürk’ün heykelinin yapılmasında kullanacak taşı bulmak için dağlarını deşmesi, karıştırması icap edecektir. Zira, Türkiye herkesin haset ettiği bir adama, dostlarının ve düşmanlarının hayran olduğu bir deha adamın kaybı yalnız Türkiye için değil, bütün medeniyet ve dünya için bir kayıp teşkil eden bir adama malik bulunmak bahtiyarlığına nail olmuştur. (Yunan Basınından)

Biz Çinli’ler hepimiz bu mateme iştirak ediyoruz. Zira, büyük bir milletin çok sevilen büyük Ata’sının ölümü yalnız Türkiye için değil, aynı zamanda bizim kıtamızda ve bütün dünyada büyük bir boşluk bırakmıştır. (Çin Basınından)

Atatürk, fevkalade bir devlet adamı, harb sonrası dünya tarihinin en mühim simalarından biriydi. Atatürk’süz Türkiye, büyük bir devlet olamaz. (Fin Basınından)

Kemal Atatürk’ün karakterinin bir cephesini göstermek itibariyle bir noktayı hatırlatmak isterim. Bize savaşlarından birini anlatıyordu. Birdenbire durdu: Görüyorsunuz ya, dedi: Birçok zaferler kazandım. Fakat bunların en büyüğünden sonra bile her akşam, savas alanlarında ölen bütün askerleri düşünerek içimde derin bir keder duyuyorum. Cesaret ve zekasından başka yüreği bu kadar yüce olan böyle bir Şef’in, yurdu için mucizeler yaratmış olmasına şaşılabilir mi?… (George Bennes, Vu Gazetesi, Fransa, 1938)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP