Sevginin Kapsama Gücü

Küçük bir kedi"yi okşadığınızda kuyruğunu sallayarak nasılda teşekkür eder. Ya da bir köpeği sevdiğinizde size sadakatle nasıl da sokulur. Bir çocuğun başını okşadığınızda bir tanıdığınıza tebessüm ettiğinizde onlara sanki dünya"yı bağışlamaz mısınız?

Yaşlı bir kişinin elini öperek saygı göstermek, ihtiyacı olana yardım etmek, bir şeyler paylaşmak dostlarınızla mutlu etmez mi sizleri?

Bütün bunların kaynağı sevgi değilmidir? Dertlerin paylaştıkça tükendiği dünyamızda, sevgiler ekerek gülümsemek sevgileri daha çok çoğaltmaz mı sizce?

Her şeyin bir hayal olduğu dünyamızda insanları sevmek ve bu yalan dünyada insan gibi yaşamaktan başka amacımız yoktur. İnsanları iyi kötü diye ayırmanın nedeni aslında birbirlerine karşı gösterdikleri saygı ve sevgi çerçevesinde değerlendirilmektedir. Bir insana bir kişi iyi insan derken, Aynı insana diğer bir kişi kötü insan diyebilmektedir. İşte burada iyi ve kötünün kişiler tarafından algılanması ve ona göre tepki gösterilmesi yatmaktadır. Yoksa

Aynı kişi iki değerlendirmede de farklı sonuçlar vermemelidir.

Bence her insanda iyi olan pek çok özellikler bulunmaktadır. Ancak bu iyi vasıfları ortaya çıkarabilmek veya bu özellikleri paylaşabilen kişiler diğer insanlardaki bu gizli özelliklerin farkına varabilir. Bu özellikleri paylaşmanın en önemli yollarından birisi karşıdaki insana değer vermek ve o kişiyi dinleyebilmekten geçer.

İnsanlara sevdiğinizi ve değer verdiğinizi yansıtmak iletişimdeki en gizli kapıları dahi bizlere açabilir. Önemli olan kişilerin algılama alanına girilebilinmesidir. Eğer biz karşıdaki kişilere davranışlarımızla benim kapsama alanıma girme mesajı veriyorsak karşıdaki kişileri alternatif alanlara sürükleriz. Bu da daha çok olumsuz etki ve tepki olarak karşımıza çıkar. Her insanla anlaşmamız tabi ki mümkün olmayabilir ama bulunduğumuz şartlar dâhilinde davranışlarımızı kestirip atan biçiminde değil, bir nebze kapıları açık bırakarak mutlaka bir şans verme yönünde kullanmamız gerekir.

Aslında saygı göstermenin daha sonra ki basamağı sevmektir. Çünkü sevginin oluşumunda mutlaka emek yatar. Sevilen kişiye karşı gösterilen davranışlar ve fedakârlıklar zaman içinde

Önlenmesi güç bir sevgi bağı halini alır. Bazı insanların yaptıkları özveri ve paylaşımlar saygı ile karşılanırken bu saygı karşılığını sevgide bulur.

Hayatın karmaşıklığı içerisinde gösterilmesi gerekli tepkilerin dışına çıktığımız olabilmektedir. Ama insana ve diğer yaratılanlara verilen değerinin ölçülmesindeki tek puantajı onları sevmekten geçer. Hoşgörülü olmak, saygı göstermek ve hürmet etmenin sonucunu bilmek istiyorsanız, kısaca sevmektir.”Yaratılanı Yaratan adına sevmek ve Yaratılanı yaratan adına hoş görmek “bence en büyük fazilette budur.