Ayasofya Ne Zaman, Niçin Camiye Dönüşür?

İBRAHİM FAİK BAYAV 29 Mayıs günü yaklaşıyor; Ayasofya gündem olmaya başladı. Said Nursi, 24 Kasım 1934 yılında müzeye çevrilen Ayasofya'nın tekrar camiye çevrilmesini 1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti'den istemişti. Onun eserlerinden ders alanların da bu isteği devam ettirmeleri normaldir. Nurcu cemaatlerin hukuk tarihçisi Ahmet Akgündüz'den sonra İslamlık hakkında fikirler sunan Ediz Sözüer de Ayasofya'nın mahiyeti hakkında yayın yapıyor ve onun cami olarak açılmasını istiyor. Ediz Bey'in Tayyip Erdoğan'a ve hükümetine olduğunu sandığım ültimatom şeklindeki çağrısı şu: ''Ayasofya, 'puthane' vasfından tamamen kurtarılarak ve 'putlardan' temizlenerek fethin sembolü olan şekline, yani tamamen, mukaddes vazifesi olan camiye çevrilmelidir''. İyi!.. Nurcuların on yedi yıldır koruyup kolladıkları, iktidardan düşmesin diye çığlık attıkları Tayyip Erdoğan ve yönetimi Ayasofya'yı camiye çevirsin. Ama önce Ediz Bey'in ''mukaddes vazifesi olan cami'' ifadesi, camiler nezdinde tezahür etsin. Mukaddes vazife, Kur'an mesajının duyurulmasıdır. Bu da, Müslüman yönetime bağlı Diyanet mensuplarının çalışmasıyla olur. Halbuki Diyanet mensuplarında Kur'an mesajını duyuracak çalışma yok. Çalışmaya niyetleri de yok. Bir kaç hafta önce Diyanet'in hazırladığı, Kur'an'la ilgisi olmayan Cuma hutbesi metni, infiale sebep olmuştu. Yok... Bugün camilerde mukaddes vazife anlayışı yok. Ayasofya, -faraza- cami şekline getirilmiş olsa, diğer camilerden hiç bir farkı olmayacak. Ediz Bey, Ayasofya'yı camilikten çıkaran o günkü hükümetin ve yabancı devletlerin çerçevesinden bakıp, ''Ayasofya diğer mabetlerle kıyas edilemez'' hükmünü veriyor. Belki de öyledir... Bu anlamda Ayasofya'nın ''mukaddes vazifesi olan camiye'' çevrilebilmesi mümkün mü? Ayasofya devletlerarası konudur ve siyasidir. Zaten, Ediz Bey de ''Ayasofya'nın açılması bağımsızlığımızın işareti olacak'' ifadesiyle Ayasofya konusunun siyasi olduğununu belirtmiş oluyor. Aklıma gelen şu: 1950 yılından itibaren müslüman bilinen, Kur'an tilaveti yapan-yaptıran, namazdan, zikirden, duadan konuşan-konuşturan, camiler yapan-yaptıran kimseler Türkiye yönetimlerine geldiği halde, Ayasofya'nın açılması hakkında karar almamışlar. Halbuki, Said Nursi, ''küfrün belini kırdım; İstikbal İslam'ın olacak'' demişti. Küfrün beli kırılmışsa, bağımlılık oluşturan unsurların olmaması gerekir. Bugün, gerek Ahmet Akgündüz, gerekse Ediz Sözüer, Ayasofya'nın camiye çevrilmesini Türkiye'nin bağımsızlığı kazandığı anlamına geleceğini söylüyor. Küfrün beli 1950 yılı öncesinde yazılan risalelerle kırılmış!.. Küfrün temsilcisi olarak gösterilen CHP 1980 yılında Kenan Evren darbesiyle ortadan kaldırılmış!.. (bugünkü çakmadır) Namazlı niyazlı abdestli kişiler iktidara gelmişler!.. Ama Türkiye bu yönetimlere rağmen bugüne kadar bağımsız olamamış!.. Tuhaf değil mi bu durum? Nurcuları bilemem ama, onların dışında Ayasofya'nın açılmasını isteyenlerin, Türkiye'nin aleyhine gelişecek amaçları var gibi. Said Nursi'den 'İslam kahramanı' taltifini alacak kadar müslüman olan Adnan Menderes'in on yıllık yönetiminde Said Nursi'nin ''Ayasofya açılmalıdır'' isteğine cevap verilmediyse... Nurcuların çok güvendiği, koruma ve kollanma görevi yapacak kadar sevdikleri Tayyip Erdoğan ve yönetimi, on yedi yıllık iktidarı süresinde Nurcuların ''Ayasofya açılmalıdır'' isteğine cevap vermiyorsa, bunun, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'nin devamlılığıyla ilgili sebebi olmalı. Lozan Antlaşması dile getiriliyor zaman zaman. Bu antlaşma için 'hezimet' falan da deniyor. Ayasofya'nın camilikten çıkarılmasının 'hezimet' damgası yiyen Lozan Antlaşması'yla ilintisi belirtiliyor. Diyor ki Ediz Bey; ''Ne zaman ki Ayasofya açılır, artık yabancı esaretinden de kurtulmuş, bağımsız bir Türkiye olduğumuz anlaşılır''. Müslüman bilinen Tayyip Erdoğan ve hükümeti İptal etsin o zaman Lozan Antlaşması'nı. Bakın bakalım o zaman, -bırakınız bağımsızlığı- Türkiye adlı bir devlet harita üzerinde görülebilir mi? Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz yıllarda, Amerika Birleşik Devletleri'ne kafa tutuyordu. Aynı zamanda da Ayasofya'nın açılması umudunu veriyordu Nurculara. Bugün Tayyip Erdoğan Amerika'da, oranın yöneticileriyle temas halinde. Aysofya'nın açılması konusu kaldı sis gerisinde. Tayyip Erdoğan ve yönetimi, Amerika'ya karşı bir savaş çıkartamayacaksa Ayasofya'yı camiye çevirmez.
Benzer Videolar