ZAHİDE UÇAR
TUZAĞA DÜŞÜRÜLEN ÜLKEM
Türkiye’de bir referandum süreci yaşandı. Referandum ve YSK darbesini çok yazıp-çizdiler. Ben yazılanları ve siyaset cambazlıklarını izledim. Seyrettim. Gerçeği kim yazıp-anlatacak diye bekledim. Olmadı. Bari ben yazayım.
Değerli okur, 16 Nisan referandumu ile millet tuzağa düşürüldü. Sorun hayır oylarının çalınması, OHAL kapsamında yapılması, muhalefete yapılan baskıdan çok daha önemli. Gerçek tuzak şuydu;
T.C. Devleti’nin rejimini seçime götürmektir. Bu tuzağa muhalefet de dahil olmuştur. Maalesef gerçek budur.
Size tarihten bir hatırlatma yapayım:
-Atatürk, kendisiyle röportaj yapan Amerikalı bir gazetecinin ‘Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın neden kapatıldığını sorduğunda kendisine şu kısa yanıtı verir:
‘Bu fırkayı kuran kişilerde Cumhuriyetçi bir kişilik yoktu ve Cumhuriyetin varlığını halk oylamasına götürebileceklerini zannettiler. Cumhuriyetin varlığı oylanamaz.’
Evet, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’da AKP benzeri kafaların oluşturduğu bir partiydi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti boğmalarına izin vermedi. Ne yazık ki Atatürk’ün kurduğu bir parti olan CHP,
İkinci Cumhuriyetçi kafaların partiye hakim olması nedeniyle,
Cumhuriyetin varlığının seçime götürülmesine izin vererek kumpasa ortak oldu.
“Cumhuriyetin varlığı oylanamaz” diyemedi.
Cumhuriyetin oylanmasına izin veren ve bu oylamaya katılan her kurum, Türk Milletine ihanet etmiştir. Bu ihaneti kaydedin ve asla unutmayın!!.
Diyeceksiniz ki, referandum öncesinde bunu neden yazmadınız?
Yazmadım. Çünkü yazsaydım sonuç değişmeyeceği gibi, hayır oyu kullanacaklardan sandığa gitmeyen olurdu. Kumpas kuruldu, bari millet kumpası bozsun diye düşündüm. Maalesef olmadı.
Bakıyorum, yazan-çizen-konuşan takımı yorum yaparken, referandum öncesindeki Türkiye şartlarındaymış gibi konuşup-yazıyor, yorum yapıyor. Bu yorumların tanımı;
GAFLETTİR!!.
Oysa 17 Nisan günü bu ülkede rejim değişti.
Yeni Rejim bir parti devletidir. Muhalefetin konu mankeni durumuna düşeceği, basının Saddam basını, yargının kadılar ordusuna dönüşeceği bir süreçtir bu yeni rejim.
Hedefte devletin adının değiştirilmesi, Anadolu İslam Federe Devletine dönüştürülmesi var. Türkler etnik bir azınlığa dönüştürülecektir.
Türklere yapılması planlanan operasyonun amacını sonraki yazımda anlatacağım.
*** *** ***
Rejim değiştikten sonra, rejim değişmeden önce yazdıklarımızı artık yazamayız. Yazarsak milletimizi kandırmış oluruz. Biz o süreçte eleştirilerimizi Cumhuriyet rejimi şartlarına göre yaptık. Artık Cumhuriyet rejimi yoktur. Yeni rejim bambaşka bir şeydir. Ve yorumlamalarımız yeni rejim şartlarında olmalıdır. Bu yeni rejim şartlarında milleti bekleyen tehlikeleri yazmalıyız.
Kaos-yalan-psikolojik operasyon ve medya vasıtasıyla milletin beynine beton döküldü. Gerçeklikten koparılıp sanal bir dünyaya hapsedildi. O sanal dünyadan çıkmasına asla izin verilmiyor.
Herkes kafasına bu gerçeği yazsın.
Bu ülkede rejim değiştirildi. Hem de Cumhuriyetin varlığını seçime götürenlerle götürülmesine izin verenlerin kurduğu ortak tezgahla…
Türk milleti bundan sonra bu tuzaktan nasıl kurtulacağını ve devletini geri nasıl alacağını düşünüp, çıkış yolları aramalıdır.
Artık mücadelemiz 1. Cumhuriyetimizi ve ülkemizi geri almak ve Türk Devletini yeniden kurmak için olmalıdır!!
Bugün artık dün değildir. Türkler eninde sonunda, egemenlik haklarının elinden alındığını idrak edecektir. İşte o gün yeni bir milli mücadele başlayacaktır.
Zahide UÇAR