“İSTER AS, İSTER KES” YETKİSİ

ZAHİDE UÇAR

“İSTER AS, İSTER KES” YETKİSİ

ABD desteğiyle iktidar olanların, ABD’ye ne söz verdiğini bilmesek de… Parti programını CFR’den alan AKP’yi bağlayan anlaşmaları tahmin etmek zor değil. Yılmaz Polat’ın tabiriyle; CİA’nın pençesinde yapılan açılım… Öyle açıldılar, öyle açıldılar ki, ne edep kaldı, ne onur. Ege’de bulunan adaları Yunan’a ne için peşkeş çektiler bilmiyoruz. Tarıma destek kaldırıldı. Meralar köylünün elinden alındı. Hayvancılık bitti. Altın fiyatına et satılıyor. Tarım arazileri satışı yasalaştı. Amik ovası, GAP bölgesi yabancılar tarafından talan edildi. 3.5 milyon Suriye vatandaşı, hiçbir araştırma yapılmadan ülkeye sokuldu. Türkiye’nin etnik yapısıyla özellikle oynandı. Türk vatandaşları borç batağına sürüklendi. Yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık sıradan vakalar haline geldi. Türkiye’nin adı terör gruplarıyla birlikte anılır oldu. AKP’nin Suriye ve Irak politikaları nedeniyle; Güneyimize PYD=PKK yerleşti. Irak üçe bölündü. Barzani imar edildi. Türkiye’ye karşı kullanılan PKK terörünün yanına; FETÖ, İŞİD, El Kaide gibi terör örgütleri de eklendi. Yani, derdimiz bir iken, binbeşyüz oldu… Ulus olma sürecini tamamlamaya çalışan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, mikro milliyetçilik üzerinden vuruldu. Şimdi millete başkanlık dayatılıyor. Neden? Kuvvetler ayrılığının kalmadığı, sadece muhalif olanların yargılanabileceği bir sistem. NEDEN? Birinci neden; Çok fazla suç işlediler. Başkanlık, işledikleri suçlardan yırtmak için çok gereklidir. İkinci neden; Açılım ve saçılımla, Oslo-Fenerbahçe mutabakatlarıyla, Öcalan güzellemeleriyle, Güneydoğu’yu Kürtlere, gerçekte ise, Büyük İsrail Devleti’ne hibe edemediler. Federasyona geçemediler. 2005 yılında, Diyarbakır’da yapımına başlanan İstinaf Mahkemesi binasının paraları, AB Fonlarından gelmiştir. İstinaf Mahkemeleri, Türkiye’nin bölgelere ayrılarak, federasyona geçmesi için planlanmıştır. AKP’nin PKK politikaları tabanda büyük direnişle karşılaştığından, verilen sözlerin yerine getirilebilmesinin tek yolu “tek adam diktatörlüğüdür.” !!! “Tek Adam Diktatörlüğüne” geçilince ne olur? Kuvvetler ayrılığı yok edildiğine göre, muhalefet olan her insanın kafası ezilir. Tek adamlığa talip olan Dünya lideri, başbakan olduğu dönem, 23 Nisan Bayramı nedeniyle başbakan olan çocuğa ne demişti? “Artık başbakan sensin. İster as, ister kes” demişti değil mi? İşte “evet” demenin kısa tarifi budur!!! “Artık başkansın. İster as, ister kes” yetkisini vermek, boynuna celladın ipini geçirip, ucunu da sultana uzatmaktır. 2006 yılından 2013 yılına kadar, F-CİA ortak yapımı olan, Hergelekon ve türevi filmleri çevirdiler. Muhalefeti, “hergelekon” tehdidiyle hadım ettiler.  Ağzını açana, Ergenekoncu dediler. Devir döndü. Ortakları ile birbirine düştüler. Eski ortak, yeni paralel oldu. Ellerine yeni bir silah daha geçti. İşine gelmeyen herkesi, hatta FETÖ ile kanlı-bıçaklı olanları bile paralel diye suçladılar. Paralel sayesinde, kurumları bütün muhalefetten temizlemeye başladılar. Savcılar, hakimler AKP çıkarlarına ters bir karar verse, paralel suçlamasıyla suçlanabiliyor. İşlerine gelmeyen bir karar çıkınca, “biz bu kararı tanımıyoruz, anayasayı tanımıyoruz” diyebiliyorlar. Hem de bu sistemde… Bugün anayasayı tanımayanlar, tek adam olunca, kimi, neyi tanır? ??? TİPİ Başkanlık nedir diye sorarsanız, derim ki? Federasyondur. Bölünmedir. İster as, ister kes yönetimidir. TEK ADAM sistemi gelirse; KİMSENİN CAN VE MAL GÜVENLİĞİ KALMAYACAKTIR. Bu ülkede İsmailler katledildi. Katledenler bir maaş ikramiye ile ödüllendirildi. 14 YAŞINDA BİR ÇOCUK ÖLDÜRÜLDÜ. Bu çocuk ve annesi meydanlarda yuhalatıldı. İstediğin gibi böl, istediğin gibi polislerine destan yazdır diyen herkes, “evet” oyu verebilir. Yalnız, sonra ağlamasın.

2. TUZAK

BDP Hayırcı gösterilerek, hayırcılar BDP ile birlikte gösterilmeye çalışılıyor. BDP’yi bugünkü düzeye çıkartanlar, utanmadan, arsızca BDP üzerinden kara propaganda yapıyor. Diğer taraftan, Güneydoğu’da; “referandumdan evet çıkarsa, ancak o zaman federasyon yapabiliriz” diye propaganda yaptıkları söyleniyor. Öcalan ile görüşmeye devam edildiği, tek adam rejimine geçildiğinde “serbest bırakma” sözü verildiği söyleniyor. Kaldı ki, AKP daha önce de Öcalan’a örtülü af çıkarmış, tepkiler üzerine geri adım atmıştır. Tek adam yönetimi olsaydı, Öcalan çoktan çıkmıştı. Biz Suriye ile çoktan sıcak savaşa girmiş, ABD’nin lejyoner askeri olmuştuk. Hatta ABD 60 Bin askeri ile Türkiye’ye girmişti… Tek adam rejimini destekleyenlere bir bakın; Hüda-Par(PKK’nın Hizbullah’ı) ve Barzani destekliyor. ABD’de AKP’ye şantaj için tutulduğu anlaşılan Rıza Sarraf’ın mahkemesinin referandum sonrasına ertelenmesi de, AKP’ye verilen bir süre olmalı…  AB-D’den tek adam idaresine en ufak eleştiri gelmemesi de çok manidardır. Türkler çok büyük bir tuzakla karşı karşıyadır. Emperyalist bir tuzağın Türkleri sarmaladığı bir süreç yaşıyoruz. Bu referandum, ölüm-kalım meselesidir.  Milli mücadelenin bir başka şeklidir. Partiler üstüdür. Her Türk Vatandaşı, bu gerçeği bilerek mücadele etmelidir. HAYIRDA HAYIR VARDIR. Zahide UÇAR
Benzer Videolar