Suriye Türkmenleri Meselesi: Sap-Saman Birbirine Karıştı

ZAHİDE UÇAR

PKK İle Mücadelede Güvenlik Güçleri Yalnızdır

Türkiye’de Irak Türkleri, İran Türkleri, Yunanistan Türkleri ve dünyada var olan Türk devletleri yıllarca konuşuldu, Yazıldı, çizildi ama Suriye Türkleri ile ilgili bir bilgilendirmesi yapılmadı. Yapıldıysa da halka mal olmadı.

2014 yılında Yalova’da Türk Dünyası Yazarlar Buluşmasında tanıştığım “Suriye Oğuz Boyları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği” Kurucu ve Onursal Başkanı Av. Ali Öztürkmen ezberimizi bozdu. Öztürkmen Ortadoğu’da ilk kurulan Türk Devletinin Abbasi Hilafet zamanında Ahmet Bin Tolun tarafından Mısır’da kurulduğunu, bu devletin hakimiyetinin Suriye, Antakya ve Mersin’e kadar ulaşıp, 38 yıl hüküm sürdüğünü anlattı.  Konuyu incelemek isteyenler verdiğim linkten okuyabilir. http://www.gazetesivilinisiyatif.com/kasim/HTML/#/6/zoomed
Ali Öztürkmen Suriye nüfusunun %14’ünün Türk olduğunu, Türklerin Suriye’de en cahil bırakılan kesim olduğu; yaşadıkları sıkıntılar, sürgünler, rejim ve Arap milliyetçiliğinin Türk düşmanlığı, hapisler, el konulan mal varlıkları gibi yüzlerce konuyu gündeme getirdi. Golan tepelerinde bile Türk köyleri olduğunu Ali Bey’den öğrendik. Bu ön bilgiden sonra gelelim asıl konuya; Ortalıkta kıyamet kopuyor. Bayır Bucak Türkmenleri katlediliyor diye ülkücüler yürüyüş yapıyor. Ülkücü kökenli yazarlar “Suriye Türkmenleri katlediliyor” diye yazıyor. Burada bir tuhaflık var. Şöyle ki; Türkmen katliamı diye ayağa kalkanlar, Suriye’de savaş öncesi 3.500.000 Türkmen yaşadığını, Erdoğan’ın Türkmenleri hedef haline getirip Esad’a “bizim orada soydaşlarımız var” dedikten sonra Humus’ta 4-5 köyde katliam yapıldığını, Bephumur’da 50 bine yakın Türkmen öldürüldüğünü, narenciye alanlarının yakıldığını biliyorlar mı acaba? Bugün yürüyenler, yazanlar o gün neredeydi? Sınırımızdan Ermeniler, Kürtler, Araplar içeri alındı. Türkmenler alınmadı. Kış günü sınırda bekletilen ve içeri alınmayan 50 Türkmen çocuğu donarak öldü. Bu yürüyenler o gün neredeydi? Gözleri kör, kulakları sağır, vicdanları devre dışı mıydı? Sizlere 11 Ağustos 2014 yılında yazdığım “Katil” başlıklı yazımdan bir bölümünü yeniden yazayım: “Şimdi sözü Türkmen gençlerimize bırakalım -Türkiye Türkmen yerlerini IŞİD’e verdi. Suriye’de IŞİD’in başında Türkiye’den gelen Türkler var. IŞİD Türkmen köylerini boşalttı. Sadece yaşlılar kaldı. Gençler öldürüldü, boğazlandı. Eşi ölen kadına el koydular. Humus Türkmen’i 150 aile Kargamış karşı, Celal Bus’da katliama uğradı. Kızlar muta nikahı ile el değiştiriyor. Türkiye Arapları, Ermenileri, Kürtleri içeri aldı, Türkmenleri almadı. Türkmenler dokuz ay sınırda bekledi. 50 çocuk karda soğuktan öldü. Erdoğan bizi hedef yapmasaydı biz de başımızın çaresine bakardık. Türkiye’de YTB(Yurt Dışı Akraba Türk Toplulukları)’ye Türk asıllı öğrenciler burslu okumak için müracaat etti. YTB Türk dışında her ülkeden öğrenci getiriyor. Suriye PKK’sı, Somali ve diğerleri… Suriye Türkmen Heyeti şimdi başbakanlık Müşaviri olan dönemin YTB Başkanı Kemal Yurtnaç’a Suriye Türkmen öğrencilere kontenjan ayrılması için müracaat ettiğinde Yurtnaç Suriye Türkmen Heyetine; ‘gidip Araplaşın’ diye cevap verdi. Antep Üniversitesinde 250 Türkmen öğrenci var dediler. Araştırdığımızda üç Türkmen öğrenci çıktı. Gaziantep Üniversitesinde 700 Arap öğrenci okuyor. 100 Türkmen öğrenci Antep’te işsiz geziyor. Eğitim’e müracaat eden Türkmen öğrenci kabul edilmiyor. Para vererek Arap öğrenci giriyor. Arada üniversite simsarları var. Türkmenler içeri alınmıyor, en fazla misafir kağıdı veriliyor. Ermenilere, Araplara vatandaşlık veriliyor. ÖSO militanları Kilis’te Türk bayrağını indirdi. Suriye bayrağı dikmeye kalktı. IŞİD militanlarından bazılarının Antep içinde silahları ile gezdiğini gördük. Kendilerine muhalif olup Türkiye’ye kaçmış olanları Türkiye’de bulup infaz ediyorlar. TİKA 2008-2009 yıllarında Suriye ile ortak bakanlar kurulu toplantısı yaptı. Suriyeli Türkmen gençleri bir ay bedava çalıştırdı. Arap ve Ermenileri işe aldı.”  
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  BATAKLIK GAZI
Ahmet Takan Yeniçağ Gazetesinde ki “Sınırımıza helikopterle asker indirdiler”.. başlıklı köşe yazısında konuyu Mehmet Şandır’a sorduğunu, Şandır’ın Bayır Bucak Türkmenlerine yapılan katliamı doğruladığını yazıyor. Şandır adını okuduğumda acıyla gülümsedim. Çünkü Mehmet Şandır 2002 yılına kadar Suriye Türkmenleri için Türkiye Üniversitelerinde açılan kontenjanlara yerleştirilecek öğrencileri seçen kişidir. Şandır Türkmenlere verilen kontenjan hakkının bir kısmını Arap ve diğer etnik gruplara kullandıran, Suriye Türkmenlerinin sevmediği bir isimdir. Şandır Suriye Türkmen platformu kurulduğunda platforma kendi adamlarını yerleştirmiş, yerleştirdiği adamlar AKP politikalarına hizmet etmiştir. Bu bilgiler doğrultusunda bir değerlendirme yaparsak; bugüne kadar Türkmen katliamını görmeyen gözler, sızlamayan vicdanlar birden insafa mı geldi(!)?  Yoksa AKP’nin Türk kanı üzerinden sürdürdüğü BOP projesine su mu taşınıyor? Bu şüphelerimin cevabını bulmak için Av. Ali Öztürkmen’i aradım. Durumu sordum. Bayır Bucak bölgesine El Nusra’nın hakim olduğunu, orada bir Türkmen varlığının pek kalmadığını söyledi. “Suriye’de beş yıldır Türkmen katliamı yapılıyor. İŞİD Türkmen katliamı yaparken, ÖSO Türkmen katliamı yaparken, Esad’ın ordusu Türkmen katliamı yaparken şimdi yürüyenler nerede idi? Türkmenleri düşünen yok. Olmadı da. Türkmen cephesi diye bir cephe yok zaten. Uydurma. Türkmenler maalesef kirli bir savaşa malzeme yapılıyor.” Diyerek de haklı bir sitemde bulundu. G20 Zirvesinden sonra ABD Dışişleri Bakanı John Kerry; “Türkiye ile birlikte operasyona giriyoruz” açıklaması yaptı. AKP ve BOP Eşbaşkanı Suriye ile sıcak savaşa girmek için sadece muhalefeti değil, kendi tabanını da yıllardır razı edemedi. Anlaşılan o ki AKP seçim başarısı(!)na yapılan katkılarının bedelini ABD’ye ödeme sözü verdi. Esad’ı düşürmek için Suriye ile savaşmaya ikna edilemeyen Türk Halkı, Türkmenler üzerinden Suriye’ye girmek için ikna edilmeye çalışılıyor olabilir mi?. OLABİLİR!!. Türkiye Irak Türkmenlerini Barzani’nin zulmüne terk etti. Irak Türkmen bölgesi Türkiye için kırmızı çizgiydi. Kırmızı çizgiler silindi. Irak Türkmenlerine Türkiye AKP siyasetiyle ihanet etti. Türkmen lider ve öncülerinin Barzani’nin hapishanelerine tıkılmasına göz yumuldu. AKP’lilere ne oldu da Türkiye’ye sokmayıp, dokuz ay sınırda beklettikleri Türkmenlere sahip çıkar oldular(!)? Ya ülkücü camia… Telafer’de Türkmen katliamı yaşanırken susan ülkücüler, 50 Türkmen çocuk sınırda kar üzerinde bekletilip soğuktan donarak öldüğünde nerelerdeydi? ABD 57 hükümet döneminde Irak’a girmek için Türkiye ile pazarlığa girdiğinde rahmetli Ecevit hastalığına rağmen ikna edilemedi. Ecevit’in ABD’lilere; “Biz Irak’a sizlerle değil kendi başımıza girer, Türkmen bölgesini korumaya alırız” dediği basında yazıldı. 57. Hükümet Derviş vasıtasıyla operasyona uğradı. Gayri milli medya operasyona yardım etti. Ulusalcıların bir kısmının pek sevdiği Çölaşan Ecevit’in yıkanamadığını bile yazdı. Bahçeli koalisyonu bitirme kararı aldı. AKP’nin yoluna asfalt döşendi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  Kehf Suresi'nde Zülkarneyn ve Güneşin Doğduğu Yer 
Şimdi de Bahçeli ülkücüler üzerinden AKP’nin ABD ile bir operasyona girmesine yardım mı ediyor? Türkiye Irak Türkmenlerine de, Suriye Türkmenlerine de sahip çıkmalıydı. Çıkmalıdır. Bunun yolu ABD ile operasyon yapmak değildir. Ecevit’in dediği gibi, kendi başına ülke çıkarlarını ve Türk varlığını koruma kararlılığıdır. AKP gayri millidir. Türk adını anayasadan ve vekil yemininden bile çıkarmaya kalkan bir parti Türkmenler için kılını bile kıpırdatmaz. 13 yıldır yaptıkları gayri milli uygulamalar, bundan sonra yapacaklarının da cevabıdır. AKP 13 yıldır Ortadoğu’da İsrail ve ABD çıkarlarını korumak için politikalar geliştirmiştir. İzledikleri politikalar Türkiye ve Türk dünyasının aleyhine olmuştur.   Eğer AKP’liler ve görevli trolleri “Türkmen katliamı” diye bağırıyorsa konuyu 100 soru işaretiyle düşünmek lazım. İşin içine AKP’ye yedek lastik olan Bahçeli ve Mehmet Şandır gibi isimler de giriyorsa, bir yerlerden düğmeye basılmış demektir.   NOT: Bir de Esad’a karşı savaşan Suriye Türkmenlerini suçlayan ulusalcı ve milliyetçilere bir sözümüz var. Bir Kızılderili atasözü der ki; “beni yargılamadan önce benim makosenlerimle üç gün yürü.” Biz Irak’a olduğu gibi Suriye’ye de dış müdahalenin yapılmasına karşı çıktık. Bu karşı çıkışın anlamı Saddam çok iyi, Esad çok iyi demek değildir. Her ülke problemlerini kendisi çözmelidir. En kötü yönetim bile işgalden çok daha iyidir. Irak işgalinden sonra bu durum çok açık bir şekilde görüldü. Suriye parçalanırsa Suriye halkı da Esad’ı mumla arar. Çünkü Suriye Afganistanlaştırılırken Türkiye Pakistanlaştırılıyor. Biz tablonun bütünü üzerinden görüş belirttik. Esad’ın ülkesine karşı yapılan saldırıya karşı ülkesini savunma savaşına destek verdik. Haklı olan Esad idi. Haklının yanında yer aldık. Suriye Türkmenlerine gelince, onların bizim penceremizden bakmasını kimse beklemesin. Baba Esad ve oğul Esad yönetiminde Türkmenlere yapılan baskıları, işkenceleri biliyor musunuz? Osmanlının parçalanmasından sonra ortaya çıkan ülkelerin hepsinde Türk düşmanlığı vardır. Türkiye ile sınır olan ülkeler içlerindeki Türk nüfusu daima potansiyel bir tehlike olarak algılar. Türk varlığını Türkiye’nin kendi ülkeleri içinde ileri bir karakolu, askeri olarak görür. Ve bu varlığı sürekli ezer. Suriye hapishanelerine girip çıkamayan, mal varlıklarına el konan Türklerin sayısını biliyor musunuz? Onca yıl ezilen, itelenen, hor görülen, yakınları Esad ailesinin zindanlarında kaybolan insanların olaylara sizlerin gözüyle bakmasını beklemeniz insafsızlıktır. Türkmenlerin Suriye’yi vatan olarak görebilmesi için yönetimin de onlara vatandaş muamelesi yapması gerekir değil mi? Türkmenler bu kirli savaşta neler olduğunu artık anlıyor ama onlar için herşey çok daha zor.   Zahide UÇAR
Benzer Videolar